Frank Herbert, deneylerden çok deneysel yaklaşımların had safhaya ulaştığı, tür içerisindeki “iyi edebiyat iyi edebiyattır”cıları bir araya getiren yeni dalga bilimkurgu akımının en önemli temsilcilerinden. Türün tüm olanaklarını, suyunu çıkarana kadar kullandığı Dune serisinin altıncı ve son kitabı Dune Rahibeler Meclisi, felsefe dozu yüksek, her bir cümlesi akılda yer eden, epik serinin ününe yaraşır bir eser.
Dune adıyla bilinen Arrakis gezegeni yok edilmişti. Maderşahi örgüt Saygın Analar, Eski İmparatorluk’tan geriye kalanları yakıp kül ediyordu. Mutlak fetihlerinin önünde duran tek bir güç kalmıştı geriye: Bene Gesserit.
Başrahibe Ana Darwl Odrade’nin önderlik ettiği Bene Gesseritler, yeşilliklerle dolu Rahibeler Meclisi gezegeni adım adım bir çöle dönüştürüyordu. Amaçları büyük kumsolucanları için ideal bir ortam yaratmak ve bilinen evrendeki en önemli maddenin üretimini kontrol etmekti – melanjın.
Bu sırada Saygın Analar önlerine çıkan her gezegeni yok ederek Rahibeler Meclisi’ne yaklaşıyordu. Bene Gesserit’ten kat kat güçlü olan, Dağılış’tan dönen bu acımasız tarikat karşısında çaresiz durumdaki Rahibeler Birliği’nin elinde tek bir gerçek silah vardı artık. Sayısız hayat sürmüş biri. Paul Muad’Dib’e ve Tanrı İmparator’a hizmet etmiş biri: Duncan Idaho.
Frank Herbert, deneylerden çok deneysel yaklaşımların had safhaya ulaştığı, tür içerisindeki “iyi edebiyat iyi edebiyattır”cıları bir araya getiren yeni dalga bilimkurgu akımının en önemli temsilcilerinden. Türün tüm olanaklarını, suyunu çıkarana kadar kullandığı Dune serisinin altıncı ve son kitabı Dune Rahibeler Meclisi, felsefe dozu yüksek, her
... Daha fazla göster