Roman, İstanbul'da başlar ve okuyucuyu kısa sürede Azerbaycan ile İran'ın savaş alanlarına taşır, olaylar Tebriz Sarayı'nda doruk noktasına ulaşır. Hikayenin merkezinde yer alan Cezmi, sadece yiğit bir Osmanlı Sipahisi değil, aynı zamanda şair ruhlu, bilgili ve entelektüel bir kişiliğe sahiptir. Özellikle cirit oyunundaki ustalığıyla tanınan Cezmi, Osmanlı-İran savaşına gönüllü olarak katılır ve bu savaş vesilesiyle Kırım Hanı'nın oğullarından Adil Giray ile tanışır. Savaşta Osmanlı orduları üstünlük sağlasa da, Adil Giray ve kardeşi Gazi Giray beklenmedik bir şekilde İranlılara esir düşer. Romanın kilit noktası bu esaretle birlikte Tebriz Sarayı'na taşınır. Burada, Adil Giray'ın etrafında karmaşık bir aşk üçgeni oluşur. İran Şahı'nın kız kardeşi Prenses Perihan ve Şah'ın yengesi Şehriyar (Safevi kraliçesi), esir Adil Giray'a aşık olurlar. Bu durum, saray içinde büyük bir gerilime neden olur. Perihan, Adil Giray ile yakınlaşır ve Osmanlı'nın da desteğini alarak İran saltanatında söz sahibi olmayı amaçlar. Ancak bu durum Şehriyar'ın kulağına gider ve taraflar arasında şiddetli bir iktidar ve aşk mücadelesi başlar. Yaşanan bu sert çatışmaların sonunda, Perihan, Şehriyar ve Adil Giray hayatlarını kaybeder. Cezmi ise bu olaylar sırasında ağır şekilde yaralanır. Dostunu kurtarma çabaları ve tüm mücadelesine rağmen trajik bir sonla karşılaşan Cezmi, derviş kılığına girerek büyük bir hüzünle ülkesi Anadolu'ya geri döner.
Roman, İstanbul'da başlar ve okuyucuyu kısa sürede Azerbaycan ile İran'ın savaş alanlarına taşır, olaylar Tebriz Sarayı'nda doruk noktasına ulaşır. Hikayenin merkezinde yer alan Cezmi, sadece yiğit bir Osmanlı Sipahisi değil, aynı zamanda şair ruhlu, bilgili ve entelektüel bir kişiliğe sahiptir. Özellikle cirit oyunundaki ustalığıyla tanınan Cezmi,
... Daha fazla göster