SPOİLER: 2 tane zıt (aile meselesi yüzünden) ama birbirini seven karakterler düşünün. İkisi de kendi ufacık dünyalarında mutlu mesut yaşıyorlar. Ama bir gün bir olay oluyor. Birisi kaçırılıyor. Diğeri de onu geri getirmek için kendi dünyasından çıkıyor. Yeni kültürler, insanlar, ülkeler, şehirler tanıyor. Kültürüne kültür katıyor. Kaçırılan kişi ise adeta aynı. Fakat biri sevdasından vazgeçemiyor. Diğeri ise çoktan vazgeçmiş ve önceki hayatı umurunda değil. Sevdasından vazgeçemeyen kişi, Tokyo'nun en ünlü hayat kadınlarıyla (Yoşivara kadınları) karşılaşsa dahi, onlara yaklaşmıyor (başta gitmeyi düşünüyor ama sevdası aklına geliyor). Sevdası yüzünden neler çekmiş, neleri feda etmiş (serveti ve reisliğinden bahsediyorum). Diğeri ise kaçırılırken çırpınan ve sevdalısına geri dönmek isteyen kişi ise önceki hayatını tamamen unutuyor. Yeni hayatından memnun. Kaçırılmaktan, zorla alıkonmaktan memnun. Karakterler aynı bilgileri paylaşıyor ancak biri sabit, diğeri değişiyor. Biri kendi amacından, sevdasından sapmıyor; diğeri ise kendi çıkarı için değişiyor. Bazı insanların kişilikleri temel olarak yerine oturmuşken, bazılarının gerçek kişiliklerinin ortaya çıkması için uygun koşullara ihtiyacı var.