İkinci kısımda bütün bunların hayal olduğunu hatırlıyoruz ve diz boyu rezillikle yüzleşiyoruz ki bu bölüm biraz durum komedisi tadında biz ne izliyoruz abi dedirtiyor. Son kısa kısımda da genç kızımızın artık büyümesi gerektiğini anladığını varsayıyoruz. Yani tam bir "Hayallerle yaşayanları gerçekler düzer." ifadesi filmi. Aslında tam olarak erkeklerin şikayetçi olduğu "Eğlenceli çocuğa arzu duy ve düzgün adamla mecburen evlen." stratejisine muhtemelen bir eleştiri oluyor tüm eser. Yani umarım öyledir ki biraz ciddiye almaya değer vasat üstü bir yapım olsun. Yoksa manasız derim. Böyle bakıldığında bir gençlik eğitimi filmi olur. Çok yerinde bir konu ve kadınların romantik seçimlerini akıllıca yapmadığında ne kadar acınası ve rezalet durumlara düşebileceğini gösteriyor. Bunların dışındaki okumaları zorlama bulurum. Çekimler de fena değil.