Sandığımızdan Daha Geç “Akıllanmış” Olabiliriz.
Çoğu insan, türümüzü geçmişten günümüze kadar ki süreçte, hep aynı zeka kapasitesine sahipmiş gibi düşünebilir. Ancak yapılan araştırmalar, bizlere bunun tam olarak böyle olmadığını gösterir nitelikte. Modern insan olarak adlandırılan ve bizimde dâhil olduğumuz Homo sapiens türü, aslında oldukça yakın bir tarih olan 1.5 ila 1.7 milyon yıl önce “Gelişmiş” bir beyine sahip olacak şekilde evrimleşmiştir.
Bilim insanlarının yaptığı araştırma, beynimizin evrimi hakkında birçok bilgiyi alt üst eder nitelik taşıyor. Öyle ki, yaklaşık 2.8 milyon yıl önce gerçekleştiğine inanılan; beyin yapısının Australopithecus türünden Homo'ya geçişte geliştiğine dair görüş artık geride kalacak gibi gözükmekte. Araştırmacılar geçmişte ne kadar zeki olduğumuzu merak ederek birçok çalışma gerçekleştirmiş olsa da, bu çalışma öncekilere göre daha açık ve kanıtlanabilir veriler içermekte.
Beyin yapısı fosilleşmeyen dokulardan oluştuğu için, beynimizin zaman içinde nasıl değiştiğini belirlemek oldukça zor bir teknik olarak görülmekteydi, fakat bilim insanları fosilleşmiş kafatası endokastlarını kullanıp, bu yapıları karşılaştırmaya karar vererek sorunun üstesinden gelmeyi başardılar.. Araştırmacılar 1990’lı yıllarda araştırma projesini tasarlarken görevin ulaşılamaz olduğunu hissetmişlerdi. Çünkü endokastlardan beyin yapısını yorumlamanın o dönem için herhangi bir nesnel tekniği yoktu. Ancak daha sonra, bilgisayarlı tomografi (BT) ve diğer görüntüleme teknolojilerindeki gelişmeler, araştırmacılara farklı türlerin beyin-endokast ilişkilerini “incelemelerine" imkan sağladı.
Uzun hazırlıklar sonucu bilim insanları, insan ve insanın yaşayan en yakın akrabaları olan büyük maymunlar (32 orangutan 81 şempanze, 27 bonobo, 43 goril) ve 110 modern insanın endokastlarını incelediler. Daha sonra, çalışmanın evrimsel niteliğini daha iyi anlayabilmek adına, Australopithecus sediba , Homo erectus ve Homo naledi dahil olmak üzere yaklaşık 40 eski insan kafatasının endokastını da analiz ederek, hangi beyin yapılarının daha “modern” hangilerinin daha “ilkel” olduğunu anlamak için bir dizi karşılaştırmalı analiz gerçekleştirdiler.
Araştırmanın sonuçları oldukça dikkat çekiciydi. Fosil endokastları inceleyen bilim insanları, beyindeki precentral sulkusun evrimsel süreçte geriye doğru kaydığını ve yapının önündeki Broca bölgesinin insan evrimi sırasında genişlediğini fark ettiler. Konuşmak için ihtiyacımız olan beynin önemli alanlarından birisi olan broca alanının bu evrimsel değişimi, insan beyninin evrimi hakkında bilim dünyasına sunulan oldukça önemli bir gelişmeydi. Aynı zamanda tüm büyük maymun ve arkaik insan türleri ile modern insan türlerinin beyin yapıları detaylı karşılaştırıldığında, Homo cinsinin beyin ön loblarının 1.7 milyon yıl önce büyük maymun türleri ile benzer yapıda olduğu gözlemlendi.
Bu araştırma ile modern insanın “benzersiz” beyninin, Homo cinsinin ortaya çıkmasından 1 milyon yıldan fazla bir süre sonra ve ilk Homo Erectus'un Afrika'dan göç etmesinin ardından geliştiği ortaya çıkarıldı. “Akıllanmamızın” aslında çok yakın zaman diliminde gerçekleşmiş gibi durması bizleri yanıltmamalı. Çünkü beynimiz “modernleşmemiş” haliyle bile, bizlerin yiyecek ihtiyacını karşılama, alet yapma ve kullanma, besin bulma gibi aktivitelerini kusursuza yakın şekilde gerçekleştirerek bizleri günümüze kadar ulaştırmıştır.
Yaptığımız dedikodular, anlattığımız masallar ve her gün dinlemekten sıkılmadığımız mitler sayesinde beyin yapımızda meydana gelen muazzam değişimler, bizleri “zeki” sıfatına yakışır bireylere dönüştürmüş olabilir.
Pek tabii kültürün yanı sıra hayatta kalma becerilerimizin "akıllanmamızda" bulunan payını azımsarsak milyon yıllar önce yaşamış atalarımızı gücendirmiş oluruz. Savanalardan güvenli rezidanslarımıza uzanan bu süreçte, yaşamı devam ettirmek için "bir takım" becerilerin yerini doldurmak sandığımız kadar kolay olmamış olabilir.
Hayatta kalmak için geceleri uykularından feragat edip, mutfaktan almaya üşendiğimiz bir bardak suyun peşinde belki günler geçirerek bizi getirdikleri bu zamanda, onların emeklerini görmezden gelmek pek doğru olmasa gerek.
Beynimizin evrimi hakkında yapılan bu çalışmalar bizlere hem geçmişimizde neler yaşadığımız hakkında bilgi verirken hem de gelecek için neler yaşanabileceği hakkında öngörü sahibi olmaya imkan tanıyor.
Gelecekte yapılacak yeni araştırmalar, bizleri daha da şaşırtarak yeni birçok bilgi ile tanıştıracak gibi gözükmekte.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- de León, M. S. P., et al. The Primitive Brain Of Early Homo.. (1 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 9 Şubat 2023. Alındığı Yer: Science doi: 10.1126/science.aaz0032. | Arşiv Bağlantısı
- A. Beaudet,, et al. The Enigmatic Origins Of The Human Brain. Alındığı Tarih: 12 Şubat 2023. Alındığı Yer: Science doi: 10.1126/science.abi4661. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 05/05/2024 15:50:26 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14028
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.