Üç saati aşkındır kitap imzalayıp, kısa söyleşiler yapan Levent henüz yorulmamıştı. Belki akşama kadar devam edebilirdi bu şekilde. Mağazayla yapılan anlaşmaya göre iki saat verilmişti kendisine, yani bir saat kadar geçmişti planlanan süreyi. Ama kimse bu durumdan rahatsız değildi.
Levent kafasını kaldırıp baktığında sabaha nazaran imza bekleyenlerin azaldığını fark etti. Başucunda bekleyen, bedenine en az iki numara büyük gelen ceketi içinde kaybolan bir adam, kitabı okuduğundan beri merak ettiği bir soruyu sordu:
Bu kitapta yer alanlar gerçek yaşamda görülebilir mi? Bana bazı kısımlar çok kaçıkça geldi de...
Levent adamın yüzüne dikti bakışlarını, sonra da gülümsedi:
Bunların hepsi bir hayal ürünü evlat!
Levent'in gözlerinden deniz fenerini andıran bir ışıltı gelip geçti.