Nesnel gerçeklik diye bir şey yoktur. Kendi gerçekliğimizi kendimiz yaratırız. Sıradan anlayışımızdan daha üstün olan ruhani, mistik veya içsel anlayış biçimleri vardır. Bir deneyim gerçekmiş gibi görünüyorsa, gerçektir. Bir fikir kulağınıza doğruymuş gibi geliyorsa, doğrudur. Gerçekliğin gerçek doğası hakkında bilgi edinebilme yetisine sahip değiliz. Bilimin kendisi de mantıksız ve gizemlerle dolu. Bilim diğerlerinden daha geçerli gerekçelere dayanmayan başka bir inanç sistemi veya mitten ibarettir. İnançlar sizin için herhangi bir anlam ifade ediyorsa, doğru olup olmadıkları önemli değildir.