Bu nedenlerle, ırkçılıktan bahseden politikacılara gülüyorum (hele bir tanesi, hatırlarsanız antropoloji bilimini ırkçılık sanmıştı!). Bu durum çağımızın en büyük hastalığıdır ve maalesef popüler demokrasinin bir ürünüdür. Zira cahil, demokratik yöntemlerle kendisinden daha cahil olanları sürekli iktidara taşımaktadır. Bunun ortaçağdan sonra insanlık tarihinin en kara çağı olan 21. yüzyıldaki bilançosu korkunç olup, hemen hemen 100 milyon insanın hayatına mal olmuş, hesabı bile mümkün olmayan kültürel varlığın kaybını intaç etmiştir. Kahrolsun ırkçılık ve/veya yaşasın demokrasi diye nara atanları duydukça bunları unutmayınız.