Ancak beni alttan alta rahatsız eden bir şey vardı. Zihnim dağınık olsa da zaman zaman müdahale etmeyi deniyordum, bunun üzerine avukatım, Susun! Davanız için böylesi daha iyi, diyordu. Davamı beni işe karıştırmadan görüyorlardı sanki. Her şey ben araya girmeden olup bitiyordu. Kaderim benim fikrim alınmadan yazılıyordu. Bazen içimden herkesin sözünü kesip, Bir dakika, burada sanık kim? Sanık olmak önemli bir şey. Benim de söyleyeceklerim var! demek geliyordu. Ama şöyle bir düşününce, söyleyecek bir şeyim yoktu aslında.