ENGEL SİZDE DEĞİL, ENGELLEYENDE!
Bugün 3 Aralık Dünya Normaller Günü...
Doğduğumuz zaman dilimi ve coğrafyaya göre: Irk, renk, din, dil, cinsiyet nasıl ki bizlerin tercihi ile şekillenmiyorsa, “engellilik”(normallik) durumu da hiçbir “engellinin” (normalin) tercihi değildir.
Tercihe bağlı olmayan ırk, renk, din, dil, cinsiyete yönelik her tür ayrımcı tutum temel insan hakkı ihlali oluşu nedeni ile nasıl ki bir insanlık suçu sayılıyorsa, “engellilikten” (normallikten) dolayı da her tür ayrımcı tutum temel hak ihlali ve dolayısıyla insanlık suçu sayılmak zorundadır.
Her dine mensup insanın ona hitap eden ibadethanesi var. İhtiyacı bu ve hak sayılıp koşulları sağlanıyor (bazı kesimlerin halen yok sayılıyor olsa da).
Her dilde eğitim bir hak olarak verilebiliyor (demokratik ülkelerde). Ve eğitimin bütün kademeleri buna göre dizayn edilebiliyor.
Tuvaletlerimiz bile cinsiyetin taleplerine göre kadın ve erkek olarak ayrılabiliyor.
Eh nispeten “engelliler” (normaller) için de, çoğu zaman göz boyama amaçlı ve sınırlı yerde de olsa, bazen yerel yönetimlerce bazen de merkezi hükümetlerce kararlar alınıp düzenlemeler vb. yapılabiliyor. Yeterli mi, değil… Sürekli mi, değil… Temel bir mesele olarak ele alınıp temel bir hak olarak mı, hayır…
Kimi zaman gelen toplumsal baskıların bertaraf edilmesi, kimi zaman acıma duygusu ve çoğu zaman, “engellilerin” (normallerin) asla istemediği şekli ile ve sınırlı zaman ve mekanlarda, pozitif ayrımcılık şeklinde ele alınıp, hak temelli var olan bu sorun öteleniyor da öteleniyor.
Var sayalım ki buraya kadar her şey kabul. Dinlerine göre ibadet yeri, dillerine göre okul, cinsiyetlerine göre tuvalet açtıklarımız neden bunlarla sınırlandırılmadan hayatın her alanında fırsat eşitliğine sahip olabiliyor da (kadınlar nispeten çok daha az) “engelliler” (normaller) olamıyor…
“Engelliler” (normaller) söz konusu olduğunda; okullarda bir iki engelli girişi, sınırlı sayıda toplu taşımada “engelli” (normal) asansörü, hastanelerde, poliklinik kapılarında birkaç noktalı işaret, kimi kaldırımlarda (ortasında elektrik direği eksik olmayan) ve tuhaf bir şekilde görme “engellilere” (normallere) yönelik farklı renkte ve desende parke vb. ile yetiniliyor. “Engellilere” (normallere) yaşamın diğer alanları neden kapalı...
“Engelliler” (normaller) pozitif ayrımcılık istemiyor. İşyerlerinde ve acınarak kota istemiyor. Sadaka gibi ve yük görünürcesine maaş istemiyor. Hastanelerde öncelik istemiyor.
İnsanca yaşamak, muamele görmek ve emeği ile var olmak istiyor. Fırsat eşitliği istiyor. Yük olarak görülmek değil herkes gibi yaşamda bir yükü yüklenerek var olmak istiyor. “Engeli” (normali) , birilerinin onlara engel olmasının aracına dönüşmesin istiyor.
Herhangi bir şeyde “engelli” (normal) olmak ile bir insanın müzik yeteneğinin, el becerilerinin, muhakeme yeteneğinin vb. olmaması arasında hiçbir fark yok. Bunlar nasıl ki bir kusur görünmeyip, sahipleri, ilgi duyduğu ve yeteneklerine denk alanlara yönelme, bu alanları tercih etme ve bu alanlarda faaliyet yürütme konusunda bir engelle karşılaşmıyorsa; “engellilerin” (normallerin) de “engelleri” (normallikleri) dışındaki her alanda gayet de başarılı bir şekilde var olabileceğini, olduğunu, sayısız emsal ile göstererek istiyor.
Müzik yeteneği olmayanları, her konuda yeteneksiz diyerek yaşamın dışına ittiğimizi bir düşünün… Bu dünyada müzisyenler dışında hiç kimse olamazdı… Herhangi bir “engeli” (normali) olanın farkı ne?
Fark; fark olmadığını fark edemeyenlerde. Yani gerçekten her konuda engelli olanlarda…
SEVGİLİ “ENGELLİLER” (NORMALLER): ENGEL SİZDE DEĞİL ENGELLEYEN DE!
Bugün 3 Aralık Dünya Normaller Günü...
Ne çok farklı adlandırmalarla karşılaştınız. Kimi zaman eksik kimi zaman özürlü ve şimdi de “engelli” (normal) olarak tarif ediliyorsunuz. Oysa bu ne bir kusur ne de bir tercih. Tıpkı din gibi. Tıpkı cinsiyet gibi. Tıpkı renk, ırk gibi...
Ve sırf bunlardan dolayı gerek ülkemizde gerekse dünyamızda yaşanan ve daha da yaşanacağa benzer ( ayrımcılık, ırkçılık vb.)olumsuzluklar gibi, yaşama dair yerel ve genel bütün planlamalarda yok sayıldığınızdan sorun üstüne sorun yaşıyorsunuz.
Sizlere bir günün (3 Aralık) ithaf edilmesi anlamlı fakat ne yazık ki önemsiz. Hamasi nutuklardan öte, sizlerin de "normal" sayılacağı, yaşamın her yönü ile varlığınızın olağanlığı ve kabulü üzerinden yeniden organize edileceği bir ülke ve dünya temennisi ile... Talepleriniz talebimizdir…
ÜLKEMİZDE 10 MİLYONDAN FAZLA ENGELLİ ADINA…(VE DÜNYADA SAYISINI BİLMEDİĞİMİZ…)
İmzalayıp onayladığımız BM Engelli Haklarına İlişkin Sözleşmenin gereklerini tam olarak yerine getirilmemektedir. Yaşanan derin ekonomik kriz nedeniyle engelliler, yaşlılar, nadir veya süreğen hastalığı olanlara yönelik kamusal bir politikaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Her iki yurttaştan birinin yoksulluk ve işsizlik koşullarında engellilik sorunları ile boğuştuğu bu toplumsal düzen adil ve eşitlikçi değildir.
Engelli nüfusun yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik durum, eğitim, medeni durum, il ve engel gruplarına göre güncel verilerinin tespit edilmesi ve gerekli ihtiyaç analizleri esas alınarak kamusal hizmet merkezlerinin erişilebilir bir şekilde yeniden planlanması yapılmalıdır.
Nüfusun içerisinde yüzde 12 oranında olan engellilerin temel hakları ve sunulacak hizmetler için bütçede sadece yüzde 1,2 olan engelli hakları bütçesi adil bir şekilde arttırılmalıdır.
Kamu kurum ve kuruluşlarında, belediye, hastane ve üniversitelerde on yıllardır ertelenen “erişilebilirlik” sorunları geciktirilmeden çözülmelidir. Binalar, yollar, kaldırımlar, geçitler, otopark ve parklar, asansörler, yemekhaneler, kurum internet siteleri, e-devlet uygulamaları, mevzuat ve tüm çalışma ortamları engellilerin erişimine uyumlu hale getirilmelidir.
Hastaneler, okullar ve belediye binaları başta olmak üzere tüm kamu binalarının erişilebilir olması amacıyla personele engelli hakları farkındalığı eğitimi verilmeli, her kurumda en az bir işaret dili tercümanı istihdam edilmeli, tüm engel gruplarının ihtiyaç duyabileceği tıbbi medikal ve diğer araçlar hazırda tutulmalıdır.
En ivedi şekilde ilgi ve yeteneklerine göre istihdam edilene kadar, engelli ödenekleri ve yardımları insan onuruna yakışır bir düzeye yükseltilmelidir. Bu ödenekler hane bazlı değil, engelli yurttaşın kendi özgün durumu esas alınarak verilmelidir. Asgari ücretin altında bir ödeme yapılmamalıdır. Engelliler enflasyona ve ekonomik krize karşı korunmalıdır.
Kamuda ve özel sektörde yasal istihdam kotasını doldurmayan kurumlar hakkında gerekli yaptırımlar yerine getirilmemektedir. Aşamalı olarak kamudaki kota kaldırılmalı engelli kamu emekçilerinin tüm hizmet sınıflarında çalışmasının koşulları oluşturulmalıdır.
Kamuda ve özel sektörde engelli istihdamında engellilerin karşı karşıya kaldığı ayrımcılık her geçen dönem yeni bir boyut kazanmaktadır. Çalışan engellilere yönelik ayrımcılık ve mobing durdurulmalıdır. İnsan onuruna yakışır iş ve yaşam koşulları sağlanmalıdır. Ayrımcılık ve mobbing uyguladığı tespit edilenler hakkında, insanlık suçu işledikleri gerekesi ile kamu davaları ivedilikle açılmalıdır.
Engellilerin medyada, siyasette ve ekonomik yaşamda temsili için teşvik edici mekanizmalar kurulmalı, engellilere yönelik ayrımcı söylemin yeniden üretilmesine karşı tedbirler alınmalıdır.
Her engel grubunun kendine özgü sorunlar yaşadığı ve konu hakkına ilgili sivil toplum kuruluşlarının yıllardır çözüm önerileri sunduğu bilinmektedir. İşitme engelliler hakkında; işaret dili tercümanlığı ve işitme cihazlarına ilişkin sorunlar çözüm beklemektedir. Türk işaret dilinin anadili Türkçe olmayan engellilere erişimde yetersiz kaldığı görülmelidir. Görme engellilerin göz tedavileri, Braille alfabesi ve sesli materyallere erişimi, beyaz baston ile uyumlu mekânların varlığı/yokluğu gibi sorunları çözüm beklemektedir. Görme, işitme, zihinsel, ortopedik ve süreğen hastalığı olan engellilerin eğitimi hakkında müfredat, eğitimci, idareci/yönetici, bina, vb. başlıklarda sorunlar geciktirilmeden çözülmelidir. Sık sık yaşanan kur şokları nedeniyle çoğu ithal olan ilaç, tıbbi cihaz ve medikal araçlara erişimde güçlük yaşayan engelliler desteklenmelidir.
SMA, Serepral Palsi, SSPE ve Down Sendromu olan kişilerin, nadir hastalığı olanların ve ailelerinin sorunları gerekli sosyo-psikolojik ve ekonomik destekten yoksun olmaması için, ihtiyaç temelli ve bir hak olarak adil bir kamu hizmet sunulmalıdır. Engellilerin bakım yükü sosyal güvenceye alınmalı ve çoklu engeli olan kişilere ve ailelerine kapsamlı bir destek sunulmalıdır.
Rehabilitasyon ve özel bakım merkezlerinin fiziksel altyapı yetersizlikleri sunulan hizmeti olumsuz etkilerken bu yerlerde çalışan kişilerin güvencesiz olması kalıcı sorunlara yol açmaktadır. Güvencesiz çalışma sonlandırılmalı ve bu hizmetler kamucu bir yaklaşımla verilmelidir.
Ve son olarak “Engelli” kavramı sadece engel olanlara yönelik olarak kullanılmalı, olağan engelliler “normal” olarak tanımlanmalı ve yaşamın her alanında eşit kılınmalıdır. İlgisine, tercihine ve yeteneğine göre yaşama ortak edilmelidir ve bir lütuf değil bir hak olarak…
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 06/05/2024 08:49:48 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13483
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.