Scarface Felsefesi

Al Pacino nun canlandırdığı The Godfather filmindeki Michael Corleone olmayı kimse hayal edemez, babana tüm dünyanın baba dediğini düşünsene. zor değil mi ? Bi de şimdi geçmişi belirsiz, muz teknesinden inen garibim Tony Montana yı düşün. Daha kolay ha ? Dediğim gibi Michael Corleone olmayı kimse onun gibi olmayı hayal edemez ama Tony Montana olmak isteyen milyonlar vardır. Bunun tek bir sebebi var, Amerika Rüyası.

Amerika Rüyası

Eskiden Avrupada iş kurma yetkisi elitlere tanınan bir ayrıcalıkken Amerika fikrin varsa gel diyordu. Bunula birlikte de insanlar hayallerini gerçek kılmaya gitti. Şu anda hala en büyük şirketler Amerikada.

Tony Montana Nasıl Yükseldi ?

Tony Montana yükselmek için elinden geleni yapıyor yani hırslı. Tony hiçbir şeye şahip değil herşeyi sonradan elde ediyor. Girdiği her ortamda sırıtıyor çünkü orata ait değil. Film boyunca unutmamıza da izin vermiyor. Şunu söylemekte fayda var Tony Montana rahat ve yüksek riski tolare edebilen birisi. Bunu şuradan anlayabiliriz ki Tony Montana , Frank Lopez ile yani büyük patronla evinde buluştukları zaman Tony koltuğa çok rahat oturuyor sanki ev sahibi kendisiymiş gibi. Daha sonra filmin ilerleyen sahnelerinde Tony e vasat bir suikast girişimi yapılıyor ama Tony soğukkanlılık ile onları vurup kaçıyor oradan. Daha sonrada iade-i ziyarete gidiyor. Frank Lopezi de öldürdükten sonra ise onun evine gidip Elvira yı alacağı zaman Amerikan zeplin reklamına "The World Is Yours" yani Dünya Senindir yazısını görüyor. Film bize burada Tony Montananın artık yükseldiğini ve düşmeye başlayabileceğini haber veriyor.

Yükselişten Düşüşe

Tony'in sarayını gördüğümüz zaman her yer altınla kaplı. Bu zenginlik değil, bu zenginliği bilmeyen fakir adamın kafasındaki ihtişam algısı. Frank lopez in evine baktığımız zaman oldukça sade ve yenilikçi bir tarzı var. En azından Tony zirvedeyken de özünü yitirmemiş, hala aynı. Tony sanki çok hızlıymış gibi gelebilir, bir anda fazla konum atladı değil mi ? Ama o zamanın miami si de aynen böyle. Bunun gibi birçok hikaye var ki bu Kokain işini yapanlara lakap bile vermişler "Kokain Kovboyları" diye. Malum 80 li yıllar işte. Tony in düşüsü çok hızlı çünkü sattığı malla kafayı buluyor. En yakın arkdaşlarını, sağ kolunu, öncü bilriğini kendi eliyle infaz ediyor. Daha sonra bir aydınlama yaşıyor ama çok geç. Tek yanlış hareket onun sonu olacak. Tony vergi kaçırldığı fark edilince (ki vergi kaçırmak çok büyük suçtur. Al Capone yi bile bundan dolayı yakalıyorlar.) artık tony ölüme yakın olduğu çok açık.

Ahlaki İkilemden Ölüme

Bundan sonrası tıpkı Shakespeare in Machbet inde olduğu gibi. Güç zehirlenmesi ve yersiz bir dokunulmazlık hissi. Bide paranoyaklık de eklenince de tam oluyor. Tony vergi kaçırınca Alejandro Sosa nın siyasi bağlantıları ile bunu örtpas edeceğini ama bunun için birisini öldürmesi gerekiyor. O da onları ele vericek birisi. Suikast günü geliyor, arabaya bi güzel düzenek kurulmuş. Ama arabada adamın ailesi de var. Tony burada ahlaki ikilem yaşıyor ve (çok saçma çünkü o kadar insan zehirledi o kokainlerle şimdi mi ahlaki ikilem yaşıyor) yan koltuğundaki adamı öldürüyor. Bu dünyada kahramalığa da kahramana da yer yok. Bundan sonrası ise tıpkı Machbet te olduğu gibi. O kadar kurşun yiyor ama bana mısın demiyor (T800 ün insan hali). En sonunda ise "The World Is Yours" heykelinin önündeki havuza düşüyor. Bu şu anlama geliyor; Onlarca insan vardı senin gibi, sen de öldün tıpkı onlar gibi. Bu koca okyanusu geçtin ama küçücük denizde boğuldun.

Sonuç

Tony Montana namı değer Scarface kitle imha silahı gibi, hikayenin sonunda çevresindeki sadece iki kişi hayatta kalıyor; biri onu terk eden Elvira, diğeri onunla görüşmeyen annesi.