HATA, YOL YÜRÜYENİN İLK YOLDAŞIDIR!
Hata yapmaktan korkmak en büyük hatadır!
Hata yapmak; gençler için olağan, çocuklar için hak olmalıdır!
Biz insanlar evrimsel süreç içerisinde, gerek yazılı gerekse yazısız, sayısızca toplumsal uyum normu belirlemişiz. Her ne kadar çağımızda bunlar doğrudan cezalandırılmaktan kaçınmaya yönelik olarak, hatayı ta başından önleme içeriği taşısa da, aslında hata yapmanın bize özgülüğüne de atıfta bulunur.
Yani bir bakıma bu, hata yapmanın yaşamın olağan akışının istenmeyen, tercih edilmeyen bir yan çıktısı olduğunun kabulüdür de.
Neticede bizler toplumsal zorunluluklarımız gereği çok karmaşık bir yapının bileşenleriyiz. Haliyle gerek bu yapının karmaşıklığının bir neticesi ve bu yapıyı kavramamış olmaktan-bilmemekten gerek bu yapının kendi zorunlu devinimine ayak uyduramamaktan yahut ileriye dönük arayı daha hızlı açmaktan gerek çıkarlarımız ile örtüşmeyişinden ve bir tercihe zorlanışımızdan gerekse iradi ve kasti olarak hata yaparız.
Ders almak isteyen için bütün hatalar öğreticidir. Hele ki telafisi mümkün olan hatalar hem öğretici hem de bazen ön açıcı bile olabilir. Misal yazılı kurallarımızda hak olarak tanımlanmayan bir olgunun bir hakka dönüşebilmesi süreçleri öyledir. Önce fiili olarak var edilir, var olan yazılı (ve ya yazısız) toplumsal normlara aykırılık teşkil eder, ancak bir süre sonra karşı çıkılan şey ile toplumun gelişmeye dönük temel ihtiyaçları örtüşür ve var olan yazılı (veya yazısız) normlar fiili duruma göre revize edilir.
Bazı hatalar bilmeden de yapılabilir. Kanımca burada da temel kıstasımız niyet, ardından yapılan hatanın telafisinin mümkün olup olmadığıdır. Halk dilinde “kaş yapayım derken göz çıkarmak” olarak ifade edilen hatalar bu tip hatalardır.
Toplumun temel yapı taşlarına ve toplumun doğrudan bireylerine yahut toplumun kendisine yönelik, bilinçli ve iradi yapılan hatalar zaten hata olarak değerlendirilemez. Onlar artık suç kategorisinde değerlendirilir. (suç kavramının, bazen keyfi olarak da her muhalif olana yönelik bir argüman ve yaptırım aracı olarak kullanılabildiğini de hesaba katalım)
Buradaki kastımız hatanın masumiyetini ortaya koymak değildir. Sadece yaşamın olağan akışının bir parçası olduğuna yönelik ve gereğinden fazla abartılıp gereğinden fazla yaptırıma sebebiyet vermemesi gerektiğine yönelik dikkat çekmektir. Ya da yine halk tabiri ile hoşgörü gösterebilmektir.
Ki kanımca hoşgörü; hoş olmayan bir şeyi hoş görmek değil, hatanın olağanlığı üzerinden hata yapana, hatasını telafi edebilmesi ve hatasından ders çıkarabilmesi için ikinci bir şansı vermektir. Ki telafisi mümkün durumlarda herkes bir ikinci şansı hak eder.
Burada özgürlük alanlarının ihlali üzerinden ve haklı olarak bir itiraz yapılabilir. A’nın özgürlüğü, B’nin özgürlüğünün başladığı yerde biter. Genel tanımlamamız bu. Fakat yaşamın olağan akışında A ile B arasındaki çizgi hiçbir zaman düz olamaz. Genellikle S harfi (menderes akışı) gibidir. Kimi zaman A B’nin, kimi zaman da B A’nın alanına, bilerek bilmeyerek girer. Burada sınır olarak S harfinin varlığı hoşgörüye işaret eder.
Doğruyu yanlıştan ayırt edebilme yetisini, gerek yaş gerek aldığı eğitim düzeyi gerekse yılların verdiği tecrübe üzerinden kazanan bireyler için, hatanın hoş görülmesinde aksi ve katı bir tutum olağan sayılabilir.
Fakat gençlerde bunu kabul etmek mümkün değildir. Hele ki çocuklarda bana kalırsa “hata yapmak” (telafisi mümkün olmak koşulu ile) gerek yazılı gerek yazısız toplumsal normlarda ve “evrensel” ölçekte bir hak olarak tanımlanmalıdır.
Neticede hata; yol yürüyenin ilk yoldaşıdır ve sadece hiçbir şey yapmayanlar hata yapmaz. Ki zaten o; hataların en büyüğüdür…
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 06/05/2024 21:35:42 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13619
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.