Sıcaklığı kaynama noktasına tam olarak erişen sıvılar neden aniden buhar olmak yerine yavaş yavaş buharlaşır?

Buhar, gazlar gibi davrandıkları halde bulundukları sıcaklıkta basınçla sıvılaştırılabilen akışkanlara denir.

Kapalı bir kaba bir miktar sıvı konulduğunda sıvının yüzeyinde bulunan yüksek enerjili moleküller, aralarındaki etkileşimin kopması ile buhar fazına geçerler (ayrıca bu moleküllerin bir kısmı da sıvının yüzeyine çarparak tekrar sıvı fazına döner). Sıvıdan ayrılan moleküller buhar basıncını oluşturur.

Katıların tanecikleri arasındaki etkileşimler sıvılara göre çok daha kuvvetlidir dolayısıyla katıların yüzeyinden moleküllerin kopması daha az gerçekleşir, katıların buhar basıncı yok denilecek kadar azdır.

Bir sıvının buhar basıncının atmosfer basıncına eşit olduğu sıcaklığa ise sıvının kaynama noktası denir. Kaynama noktasına ulaşan bir sıvı her noktada buharlaşmaya başlar aniden buharlaşma gibi bir durum söz konusu değildir.

Evrende geçişler yumuşak olur, bir durumdan diğerine geçişler sıçrama şeklinde değil spektrum şeklinde gerçekleşir. Mesela bir ses kaynağından uzaklaştığınızı düşünün, ses bir noktadan sonra aniden kesilmek yerine yavaş yavaş azalır. Evrimde türler arası geçişler de yine bu şekilde yavaş yavaş gerçekleşir.

Faz diyagramları madde halleri arasında geçişin nasıl olduğunu gösterir ve bu konunun muazzam bir örneğidir.