Ödüllü Soru Evrimsel olarak yalan söyleme davranışının elendiği, varol(a)madığı bir akıllı yaşam formu (uzaylı) birbirini yalanlayan iki şey duyarsa ne düşünür?

Yalan söyleme davranışının evrimsel süreçte elenmesi için yalan söylemenin ya canlının üreme yeteneğini elinden alması ya da henüz üreme çağına gelmeden öldürmesi gerekir.

Yalan söylemenin fizyolojik bir etkisi var mı? Evet. Çünkü yalan söyleyen biri iç gerginlik yaşar ve bunu azaltmak için bilinçsizce, çeşitli jestlerle kendisini rahatlatmaya çalışır. Tansiyonu yükselir, nabzı artar, terlemesi artar. ^[1]

Demek ki uzaylılarımız bu etkilere dayanamıyor. Mesela kalplerinin hızlanması, heyecanlandırmak vs. onları kısırlaştırıyor ya da öldürüyor. Yaşam tarzlarının tümüyle buna göre şekilleneceğini düşünebiliriz. Örneğin, hayatlarında sürpriz yapmak diye bir kavram da olmayacaktır. Öğretilerinde sükunet büyük bir yer tutacaktır. Ne işitirlerse işitsinler, şaşırmamayı ve duygularına hâkim olmayı da öğreneceklerdir.

Onlara yalan söylemeyi unutturan süreç, şaşırıp heyecanlanmayı da unutturur tahminimce. Bu topluma birbirini yalanlayan iki önerme verirsek aralarında sakince tartışıp akıllarının yattığına onay vereceklerdir. Fakat "yalan" diye bir kavram olmadığı için "Aaa, bu Dünyalı bizi kandırmış!" değil de "Dünyalı yanılmış," diye iyi niyetli düşüneceklerdir.

Yalanla karşılaşmış olmazlar, ancak bir çelişkiye tanık olmuşlardır. Zira Tanrı birdir ya da Tanrı ikidir söyleminde bulunan kişiler arasında çelişki söz konusudur.

Mantık ise özdeşlik, çelişmezlik, üçüncü şıkkın imkânsızlığı gibi üç temel ilkeye dayalı bir sistem. Sadece 1 ve 0 yani, doğru/yanlış vardır mantıkta. Uzaylılar sadece mantık dahilinde düşündükleri için bu farklı söylemlerin birinin doğru olabileceğini diğer tüm şıkların yanlış olacağını düşünür.