Doğuştan kör ve sağır olan bir insan nasıl düşünebilir? Çevresindekilerle nasıl iletişime geçer?

görsel ve işitsel duyulardan doğuştan tamamen yoksun kimseden bahsedilemeyeceğinden cevap vermek güç Hissetme, koku ve tat alma duyularına dayalı verilerin beyini uyarmasıyla o duyuya ait düşünceler oluşur

Düşünce hayatı algılama ve yorumlamayla ilgili bir konudur. İlk başta kurduğunuz mantık doğru fakat eksik. Sanki iki duyu organı varmış gibi sadece duyma ve görme duyularını hesaba katmışsınız. Oysa ki koku alma, hissetme ve tat alma duyularını da hesaba katmanız gerekirdi. Şu halde göreceksiniz ki geriye kalan bu üç duyuyla algılanacak bir hayat gene bu algıya dayalı olarak yorumlanacak ve düşünülecektir.

İsmini hatırlamıyorum ama bir film vardı: Hintli bir kız (zengin bir aileden) hem kör hem sağır doğuyordu. Bir özel eğitmen bu kızı eğitiyordu ve yanlış hatırlamıyorsam kız bir avukat ya da akademisyen vs oluyordu. Demek olabiliyormuş. ama zor tabi :))

Görme ve nörolojik problemleri olan çocuklarla çalışmaktayım. Helen Keller ismini araştırabilirsiniz. Görme ve duyma olmasa bile önemli olan dışarıdan bilgi alabilmektir. Veri, anlamı üretebildiğinde bütünleşik bir dış dünya temsili oluşturulabilir. Braille alfabesi ile dil kazanılabilir ve soyut kavramlar daöğrenilebilir. Roman ve şiirler yazılabilir.