Dyson Küresi Barındırabilecek 7 Cüce Yıldız Keşfedildi!

Bilim insanları, Samanyolu'ndaki en az yedi yıldızın, Dyson küresi olarak bilinen varsayımsal, süper gelişmiş bir uzaylı teknolojisi barındırma potansiyeline dair işaretler gösterdiğini iddia ediyor. Araştırmacılar bu yıldızların zeki uygarlıklara ev sahipliği yaptığından tam olarak emin olamasalar da dünya dışı yaşam arayan bilim insanlarının ilgisini çekecekleri kesin.

Teorik fizikçi Freeman Dyson, Dyson küresi fikrini ilk kez 1960 yılında ortaya atmıştı. Dyson küresinin genel fikri, teknolojik olarak üstün uzaylı uygarlıkların, kendi yıldızlarının veya karadeliklerinin enerjisini kullanarak uygarlıklarını ilerletmek için onları çevreleyen devasa yapılarak inşa etmektir. Bu mega yapıların en uç versiyonu, tüm bir yıldızı içine alan devasa bir küre olabilir. Daha küçük versiyonları ise halka istasyonları ve devasa ayna sürüleri olarak düşünülebilir.

Bilim insanları bir uygarlığın bu tür devasa yapılar inşa edebilecek kadar gelişmiş olma olasılığını tartışırken araştırmacılar Dyson küreleri varsa, onları muhtemelen fark edebileceğimizi düşünüyorlar. Bunun nedeni, bir Dyson küresi bir yıldızı çevrelemişse yıldızdan gelen ısı, kürenin ısınarak büyük miktarlarda kızılötesi radyasyon yaymasına neden olur.

Dyson küresi bulmak istiyorsanız uzak yıldızların spektrumlarında bu dalga boylarındaki artışları aramanız gerekir. Dolayısı ile bir uzaylı izi bulmak istiyorsanız garip radyo sinyalleri, atmosferik sera gazları ve yapay ışıklar gibi teknolojik imzalara dikkat etmeniz gerekir.

Monthly Notices of the Royal Astronomical Society dergisinde yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar, Avrupa Uzay Ajansı'nın Gaia uzay aracı, NASA'nın WISE aracı ve Two Micron All-Sky Survey gibi gözlemevleri tarafından gözlemlenen galaksimizdeki 5 milyondan fazla yıldızı incelendi ve Dyson küresine bağlı olabilecek yedi güçlü aday belirledi.^[1]

Çalışmada bahsedilen yedi yıldızın hepsi Güneş'ten daha küçük ve daha sönük olan M sınıfı cüce yıldızlardır. Araştırmacılar, bu yıldızların hepsinin Dünya'dan 1.000 ışık yılı uzaklıkta bulunduğunu belirtiyor.

Bu, potansiyel kızılötesi emisyon fazlalığını inceleyen tek çalışma değil. Henüz hakem denetiminden geçmeyen başka bir çalışmada yine Gaia, WISE ve 2MASS tarafından incelenen yaklaşık 5 milyon yıldızı analiz edildi ve 53 aday bulundu.^[2] Ancak her iki çalışmanın da aynı veri setini analiz edip etmediği belli değildir.

Her iki çalışmada da araştırmacılar, yıldızları çevreleyen bulutsular gibi yanlış yorumlara sebep olabilecek faktörleri hesaba katsa da diğer açıklamaları tamamen göz ardı etmenin mümkün olmadığını belirtiyor. Bu diğer açıklamalardan biri gezegenlerarası çarpışmaların ardından geride kalan büyük kaya ve toz bulutları olarak da bilinen enkaz disklerinin olması olabilir.

Araştırmacılar, bir sonraki adımın, James Webb Uzay Teleskobu gibi daha güçlü araçlar kullanarak yeni belirlenen aday yıldızlar üzerinde daha kesin gözlemler yapmak ve bu sistemlerde zeki dünya dışı yaşam formunun diğer işaretlerini aramak olduğunu söylüyorlar.