Işık hızı ile giden fotonlar için zaman durmuş oluyor, yani onlar için, herşey hareketsiz halde. Peki nasıl bir konumda herşey hareketsiz gözüküyor?

300 kilometrede 1 saniyelik değişim!

Düşünün ki biz bir yol üstündeyiz sabit bir noktadayız ve dışarıdan sadece adımlarımıza odaklanmış bir gözlemci için ileriye doğru göreli yürüyüşümüz aslında ileriye doğru bir hareket değil, aksine tıpkı bir yürüyüş bandını adımlıyormuşuz gibi yol altımızdan geriye doğru akıp gidiyor.

Düşünün ki bu yürüyüş bandı aslında uzay-zaman dokusunun kendisi ve bu durumda evrenin uzay zaman dokusunun üstüne inşa olunan maddi her şey bu bant ile birlikte ayaklarımızın altından arkaya doğru akıp gidiyor.

Hızlandıkça (ve dolayısı ile Kütlemiz ve çekimi arttıkça) akış da hızlanıyor ve öyle bir noktaya geliyoruz ki; hızımız kütlemizi ve dolayısı ile kütle çekimimizi arttırdıkça enerji ihtiyacımız artıyor, karşılayabildiğimiz yere kadar enerjimiz arttıkça hızımız ve dolayısı ile birbirini sürdürecek şekilde kütlemiz, çekimimiz, enerjimiz ve hızımız artmaya devam ediyor. Ta ki fizik yasaları bize “senin bu yükünü bu hızla taşıyacak enerjiyi artık sana sağlayamam, ya dur ya da yükünden arın” diyene kadar.

İşte bu kütleli olanın maksimumudur. Ve asla ışık hızının aşılmamasının da nedeni.

Fakat ışık (foton) kütlesiz olduğu için, ta doğumundan itibaren bundan muaf ve uzay-zaman dokusunun kendi olağan akışı hızında bir hızda sürekli olarak; tıpkı altındaki yürüyüş bandının (kendisi sabit olmak üzere) geriye doğru akışı misali bir akışı, OLMAYAN AKIŞI deneyimliyor, ya da daha doğru bir ifade ile DENEYİMLEMİYOR.

Biri uzay-zaman dokusu diğeri ışığın kendisi olmak üzere aynı yöne, aynı hızda ve yan yana seyahat eden iki otobüsün harekete ve zamana ilişkin birbirleri ile ilgili olarak yaşayacağı deneyim misali… Genel görüş bu yönde…

Fakat ışığın, hızına rağmen evren nazarındaki hantallığı ve evrenin daha hızlı genişlemesi ile evrenin kendi uzay-zaman dokusuna (vezir olmaları hasebiyle) “iltiması”; ışık hızında bile zamanın asla durmayacağı fakat ona çok yaklaşılacağı görüşlerini de hesaba kattığımızda, işimiz artık matematiğe kalır.

Devinen evrende 300 bin kilometrede bir saniyelik değişim ve ışığın aynı yerden ve hemen ardından ikinci kez geçmesi koşulu ile …Işığın deneyimleyebileceği yegane şey bu.