Uzaylı Karşılaşmalarına Dair 10 İddia ve Hikayelerin Aslı

Fenomenleri uzun bir süredir inceleyen birisi olarak, UFO'ların varlığına dair şüphelerim yoktur. UFO'lar, yani Uçan Tanımlan(a)mayan Cisimler, "tanımlan(a)mayan" demektir, çünkü o koşullarda ve o zaman içerisinde gören kişi tarafından ne olduğu anlaşılmamıştır. Bir pilot, meteorolog ya da astronom dışında birçok insan gökyüzündeki şeyleri tanımlamakla zorlanabilir. Ayrıca bir psikologun açıklayabileceği bazı deneyimleri birçok insan da anlamayabilir. Uzaylı karşılaşmalarıyla, bir açıklamanın genelde gökyüzünde değil ama aklımızda olduğunu görebiliyoruz. İnsanlar şekil-arayan canlılardır ve beyinlerimiz anında tanımlayamadığımız şeylerden anlam çıkarmaya çalışır. Genel olarak gördüğümüz ve deneyimlediğimiz şeylerde değerlendirmelerimiz doğru çıkabilir, ama birçok zaman da yanlış kavrayabilir, anlayabilir ve hatırlayabiliriz. Uzaylılarla karşılaşan ve UFO gördüklerini iddia edenler deli muamelesi görmektedir, ama hepimiz aynı yanıltıcı beyinlere sahibiz. Bazı insanlar şüpheci ya da bilimsel açıklamaları ararken, diğerleri bir şeyi açıklayamadıkları için ve başkaları da açıklayamadığı için bu deneyimin mistik ya da açıklanamaz olduğunu söyler. Bütün bunlarla beraber, burada iddia edilen 10 tane Uzaylı Karşılaşmalarını inceleyeceğiz.

Not: Yazıda yer alan "Uzaylı" kelimesinden kastedilen "Dünya Dışı Akıllı Varlık"tır. Burada paylaşılan bilgilerin de birer özet olduğunu göz önünde bulundurunuz, bu sebeple ek araştırmalar yapmanız tavsiye edilir. Bir de ileri okumalar için verilen bazı bağlantılar açılmayabilir çünkü kaldırılmış olabilir.

1. Sığır Katliamları

İddia: Uzaylı ziyaretçiler insanları kaçırmadıkları (9. başlığa bakınız), bedenlerine bir şeyler koymadıkları (8. başlığa bakınız) , ya da ekinlerde çemberler yapmadıkları zaman (4. başlığa bakınız), sığırları keserler ve bunu ya araştırma yapmak için ya da sadistçe davranmayı sevdikleri için yaparlar. 1970'lerden beri yüzlerce hayvan açıklanamayan şekillerde ölü olarak bulunmuştur, mesela "hassas ameliyat" ile organların çıkarılması ya da kanların emilmesi gibi.

Hikayenin Aslı: Çiftlik hayvanların yırtılması bin yıl boyunca çiftçilerin başına gelen bir şeydir, ama (toplum UFO'lara merak duyduğunda) bunun sebebi birkaç on sene önce Uzaylılar tarafından yapıldığı iddia edilmiştir. Araştırmalar gösteriyor ki hayvanlardaki bu "gizemli" özellikler gerçekte sıradan şeylerdir; Doğal bir süreç ile ya çürümesi ya da leş yiyen hayvanlar tarafından saldırıya uğramaları gibi. Bu fenomenin sebebi sadece Uzaylılar değil, aynı zamanda Satanist kültler ve Hispanic (İspanyol ırkından) halk-bilimindeki korkunç Chupacabra yaratığı olarak da görülmüştür.

İleri Okuma: Kendrick Frazier - The UFO Invasion

2. Uzaylı Mühendisler

İddia: Bilim Piramitlerin nasıl yapıldığını açıklayamıyor, çünkü düzgün bir şekilde hizaya sokulup tasarlanmışlardır. Binlerce yıl önce Uzaylılar bunların yapımında bir rol oynamıştır.

Hikayenin Aslı: Bazı insanlar eski zamanlarda yaşayan insanlara (mesela Eski Mısırlılara) bakınca böylesine muazzam mühendislik harikalarını Uzaylıların yardımı olmadan inşa edebilecek kadar iyi olamayacaklarını iddia etmiştir, ancak bu tam olarak doğru değildir. Piramitlerin nasıl inşa edildiği konusundaki metotlar düzgün bir şekilde doküman haline getirilmişti ve National Geographic dergisi ile Mark Lehner'in "The Complete Pyramid" isimli kitabında da bunlar birçok kez gösterilmiştir. Piramitler konusundaki asıl gizem ise neden hala bazı kişilerin Uzaylıların da işin içinde olduğunu düşündüğüdür.

İleri Okuma: Mark Lehner - The Complete Pyramids

3. Bölge 51

İddia: 51. Bölge'de ABD Hükumeti Uzaylı cesetlerini ve hava araçlarını depo edip incelemeler yapıyor ve buna şansız olan (ve aynı zamanda iyi bir eğitim almamış olan) Roswell'deki kaza yapan Uzaylı pilotları da dahildir. Bazıları buranın uzay gemileri için resmi bir iniş yeri olduğunu söylemektedir.

Hikayenin Aslı: Gerçek şudur ki toplum Groom Dry Gölünde, Nevada'daki askeri üssün (51. bölge olarak bilinir ama resmi ismi bu değildir) içerisinde neler olduğunu bilmemektedir. Gizli bir askeri üssüdür ve hükumet ile askeri açısından burayı gizli tutmak gayet yasal sebeplere dayanmaktadır ve bunlar Uzaylılar ile UFO'larla ilgili değildir. "60 Minute"in muhabiri Lesli Stahl bu bölgenin zehirli atıkların döküldüğü bir yer olduğunu düşünmektedir. Buranın Uzaylılarla ilgili olduğunu düşünmek için bir sebep yoktur, ama yine de nerede sır var ise, orada da komplolar bulunur.

İleri Okuma: Robert Carroll, The Skeptic's Dictionary

4. Mars'ta Yüz

İddia: Evren'de dünya dışı akıllı yaşamın var olduğuna dair kanıt Mars'ta görülür, ya da en azından "The Monument of Mars: A City on the Edge of Forever" kitabın yazarı Richard Hoagland böyle olduğunu iddia etmektedir. Hoagland'a göre, Mars'ın Cydonia bölgesine ait olan NASA görüntülerinde insan yüzüne benzer bir şekil bulunmaktadır. Hoagland'a göre bu akıllı varlıklar tarafından inşa edilmiştir ve bu da Mars'ta yaşayan (ya da eskiden yaşamış olan) Uzaylı şehirlerin olduğunu gösterir.

Hikayenin Aslı: "Mars'ta Yüz" hayal gücünün ve hüsnü-kuruntunun bir örneğidir. Gösterilen fotoğraflarda 1976 senesinde Viking I tarafından çekilen bir bölgenin görüntüsüdür. O zamandan beri, Mars'ın daha iyi görüntüleri çekilmiştir (Örneğin, 1998 yılında Mars Global Surveyor). Bölgenin ağır bir şekilde aşınmış olduğunu gösterdiler, ve "yüz''ün düşük çözünüklü bir çekim ile bir ışık-gölge oyunu olduğunu gösterdiler.

İleri Okuma: Phil Plait, Bad Astronomy.com

5. Ekin Çemberleri

İddia: Çiftçilerin tarlalarında gizemli ve garip çemberlerin ve şekillerin görülmesinin en iyi açıklaması Uzaylılardır. İnsanlığa gönderilen ve henüz çözülmemiş bir tür işaret ya da mesajlardır.

Hikayenin Aslı: "Signs" (İşaretler) filmini dikkate almadan, ekin çemberlerin Akıllı Uzaylılar tarafından yapıldığına dair herhangi bir kanıt yoktur. Uzaylıların evrende Dünya'ya varmak için uzun yolculuklar yaparak İngiltere'nin ya da Amerika'nın kırsal bir alanında sadece tarlaları düzleştirdiği açıklaması yerine, bunların birer kandırmaca olduğu açıklaması daha iyidir (Süper zekaya sahip Uzaylıların mesajlarını bir türlü iletemediklerini anlamaları gerekmez miydi zaten?).

İleri Okuma: Kevin Christopher, "CSICOP Crop Circle Experiments."

6. Uzaylı Otopsi Filmi

İddia: 1947 yılındaki "Roswell Olayı" (10. başlığa bakınız) 1995 yılında çekilen siyah-beyaz bir film ile daha inandırıcı görünmeye başladı. Bu gizli film (Askeriye tarafından çekilen bir Uzaylı cesedin incelenmesi) UFO'ların varlığını iddia edenler için ve ABD hükumetin Uzaylı cesetleri gizlice sakladıklarına dair bir kanıt olarak görülmüştür.

Hikayenin Aslı: FOX kanalında Uzaylı otopsi görüntüleri yayınlandıktan hemen sonra, filmin gerçekliği konusunda şüpheler artmaya başladı. Skeptikler (ve bazı UFO araştırmacıları bile) filmin sahte olduğunu söylemişlerdir ve yer alan anakronizmleri (tarih hataları) ile tutarsızlıkları belirtmişlerdir. Roswell hikayesi için delilin yetersiz olmasına rağmen, diğer insanlar bu görüntülerin gerçek olduğuna inanmışlardır. Yakın tarihlerde, Uzaylıyı oluşturan özel efekt uzmanı bunun sahte olduğunu itiraf etmiştir.

Agora Bilim Pazarı

Zekâ Tuzağı

“Birçok insan düşündüğünü sanır; aslında yaptıkları, sadece önyargılarını yeniden düzenlemektir.”

WILLIAM JAMES Yüksek zekâlı insanların sonuca varmadan önce eldeki verileri bizlerden daha donanımlı bir şekilde değerlendirdiğini varsayarız. Muhakeme yeteneklerine güvenir, önyargılardan uzak olduklarını düşünürüz. Ama durum pek de öyle değil.

Çok zeki insanlar çok mantıksız kararlar alabiliyor. Nobelli bir fizikçi Arjantin sınırından iki kilo eroin geçirmek üzere kandırılabiliyor, Sherlock gibi bir zihni yaratan Arthur Conan Doyle iki ergen tarafından oyuna getirilebiliyor. Bilgi ve uzmanlık, insanları önyargılarına hapsederek yanlış düşüncelerin kök salmasına neden olabiliyor. David Robson’ın sözünü ettiği “Zekâ Tuzağı” tam da bu. Thomas Edison’dan NASA’ya, Nokia’dan İngiltere milli futbol takımına kadar zekâsına güvendiğimiz pek çok isim ve kurum bu tuzağa düşmüş, düşmeye de devam ediyor.

Peki bu kadar zeki olduğunu düşündüğümüz insanlar böyle yanlışlara düşebiliyorsa bizim de düşmemiz kaçınılmaz değil mi? Pek değil. David Robson, zekâ ve deneyim konusunda yakın dönemlerde ortaya atılmış stratejik cehalet, meta-unutkanlık ya da işlevsel aptallık gibi yaklaşımlardan yola çıkarak, bir yandan zekâsına çok güvendiğimiz insanların nasıl ve neden mantıksız kararlar alabildiklerini irdeliyor, bir yandan da bizlere de benzer tuzaklardan kaçınmak için basit ve uygulanabilir yöntemler sunuyor. İster zekilerden olun ister biz diğer fanilerden, soru bombardımanının kesilmediği bu karmaşık yüzyılda, Zekâ Tuzağı bilişsel potansiyelinizi tümüyle kullanabilmeniz ve daha doğru kararlar alabilmeniz için yepyeni bir alet çantası.

Bilgiler ve Uyarılar:

1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Devamını Göster

₺230.00

Satın Al Tüm Ürünler

• Dış Sitelerde Paylaş

İleri Okuma: Joe Nickell - "Alien Autopsy Hoax." (Skeptical Inquirer, November / December 1995)

7. Uçan Daireler

İddia: 24 Haziran 1947 tarihinde modern UFO çağı başladı ve Kenneth Arnold adında biri Rainer dağında, Washington yakınlarında yüksek hızda dokuz tane "uçan daire" gördüğünü söyledi. Daha sonra başkaları da benzer bir şekilde UFO'lar görmeye başladıklarını söylemesiyle bunların hepsi yeni bir heyecan yarattı.

Hikayenin Aslı: "Uçan Daire" ifadesi, Amerikalılara ve UFO meraklılarına benzer bir şekilde, bir habercinin hatasından kaynaklanmaktadır. Arnold'u gördükleriyle ilgili yapılan görüşmeden sonra, Doğu Oregonian gazetesinden bir muhabir Arnold'un dairesel hava cisimleri gördüğünü söylemiştir (oysa 'hilal' şeklinde gördüğünü söylemişti). Arnold cisimlerin "tıpkı suyun üzerinden seken bir tabak gibi değişik bir şekilde uçtuklarını" söylemişti, yani dairesel bir şey gördüğünü söylememişti. Ama yine de bu 'daire' kelimesi akılda kaldı ve Arnold'un var olmayan ifadesini taklit eden şahitler (ve sahtekarlar) artmaya başladı. Bunun üzerine şüpheci Marty Kottmeyer şöyle bir şey söyledi: "Uzaylılar neden (muhabirin) hatasına uymak için araçlarını yeniden tasarlasınlar ki?"

İleri Okuma: Robert Carroll, The Skeptic’s Dictionary

8. Uzaylı İmplantı

İddia: Hain denemelerin bir parçası olarak, Uzaylılar kaçırdıkları insanların bedenlerine değişik objeler yerleştirmişlerdir. Kurbanlar bedenlerinde yabancı objeler görerek Uzaylılar tarafından kaçırıldıklarını anlarlar. Bir sürü Uzaylı implantı görülmüştür ve bilimsel olarak test edildiklerinde, yok edilemez oldukları ya da bu gezegene ait olmadıkları anlaşılmıştır.

Hikayenin Aslı: Skeptical Inquirer dergisi için bir köşe yazarı olan Joe Nickell, 1944 yılından beri ameliyatlarla vücuttan parçalar çıktığını belirtti, fakat bunlar tanıdık şeylerdi: Bir cam kırığı, üçgen şeklinde bir metal parçacığı, karbon fiber vs. Hiçbiri beyin ya da burun boşluğundan çıkmadı. Bunlar ayak parmakları, el, bacak, kulağın dışından vs… çıktılar. Bazılarında yara izleri bulunurken öbürlerinde ise izler görülmüyordu. Fizikçilerin de bildiği gibi, yabancı maddeler bedenlerimize biz farkına varmadan girebilir. Mesela düştüğümüzde, ya da çimen veya kumda çıplak ayakla koştuğumuzda, ya da büyük bir objeye çarptığımızda... İnsanlar bedenlerinde bir sürü garip şeyler bulur ve bunların hiçbiri Dünya Dışına ait olduğu görülmemiştir.

İleri Okuma: Joe Nickell - "Alien Implants: The New ‘Hard Evidence." (Skeptical Inquirer, September / October 1998)

9. Uzaylıların Kaçırması

İddia: Özellikle 1980'li yıllarda yüzlerce insan Uzaylılar tarafından kaçırıldıklarını iddia etmişlerdir. Tecavüze, deneylere, implantasyonlara ve diğer bedensel müdahalelere maruz kaldıklarını söylemişlerdir. Harvard'dan John Mack gibi bir sürü önemli araştırmacı, bu iddiaları destekledi ve bu kurbanlar hakkında kitaplar yazıldı.

Hikayenin Aslı: Uzaylılar tarafından kaçırılma deneyimi hakkında bir sürü sebep olabilir. Bu deneyimlerin birçoğu birkaç yıl sonra başka bir şey için psikolojik tedavi görünce ortaya çıkar. Araştırmalara göre fazla umursamayan psikologların terapi seanslarında sahte anılar yaratılabilir. İnsanlar ciddi bir şekilde kaçırıldıklarını ya da tacize uğradıklarına inanabilirler (böyle bir şey yaşamamalarına rağmen). Başka araştırmalar gösteriyor ki normalde uyku felci olarak bilinen genel bir psikolojik süreç sırasında, kişiler Uzaylılar tarafından kaçırıldıkları yanılgısına kapılabilirler.

İleri Okuma: Susan Blackmore, Abduction by Aliens or Sleep Paralysis?

10. Roswell Olayı

İddia: Tarihteki en ünlü UFO kazası 1947 yılında Yeni Meksika'nın (New Mexico) bir kasabasında bulunan tozlu bir çiftlikte olan Roswell'in yakınlarında yer almıştır. Gizemli enkaz ve Uzaylı cesetleri görüldü ve hükumet bunları gizledi.

Hikayenin Aslı: Gerçekten de Roswell'in dışında bir örtbas yer aldı, fakat yetkililer düşmüş bir Uzaylı aracı değil, "Mogul Projesi" denilen bir gizli gözetleme programı için kullanılan bir hava balonunu gizliyorlardı. Görgü şahitleri tarafından tarif edilen enkaz parçalar programda kullanılan balonlarla aynıdır. Uzaylı cesetler (5. başlığa bakınız) hakkındaki hikayeler ise daha sonra ortaya atılmıştır. Roswell olayı benzer bir şekilde düşen bir araç ile Uzaylı cesetleri içeren hikayelerden (yöresel de dahil) sadece birisidir ve bazıları 100 sene kadar geçmişte yer almıştır.

İleri Okuma: Philip J. Klass - The Real Roswell Crashed-Saucer Coverup / Robert Bartholomew and Benjamin Radford - Hoaxes, Myths, and Manias: Why We Need Critical Thinking