Babamız annemizle evlenmeseydi biz doğar mıydık?

Bir varmış bir yokmuş, uzay-zaman kontinuumunun ıssız bir galaksisinde, gezegeninin tam ortasında bulunan, dünyadaki kahvehanelere epeyce benzeyen Kuantum Kahvesi diye bir mekân varmış. Orada oturup çayını hüpürdeten Babamız, kâinattaki tüm ihtimalleri kadar derin bir tefekkürle düşünürmüş.

Bir gün, Kuantum Kahvesi'nin kapısı sabitiyle açılıp içeri Annemiz girmiş. Derken, Babamızın kalbinde misali sıfıra yakın bir heyecanla başlayıp, aniden fonksiyonu gibi yükselen, garip bir duygu belirmiş. "Eyvah!" demiş Babamız, "Bu evresindeki beyin dalgam evresine geçiş yapıyor. Bu da radyanlık bir aşk dönüşümüdür!" Ardından, hiç sorgulamadan elindeki çayı integral hesabıyla yok eden Babamız, Annemize doğru yaklaşıp:

"Muhtemel dalga fonksiyonlarının sonsuz birleşiminde tam bu an, seninle kesişim kümesindeyiz," demiş.

Annemiz de gülümseyerek:

"Benim normal dağılımım içinde, en uç ihtimali yakaladın galiba," diye cevaplamış.

Derken, formülü tam da o an devreye girmiş. E tabii neticede bu türlü denklemle uğraşanların kafasında tek soru belirirmiş: "Düğün yapsak mı yapmasak mı?" Onlar da "E yapalım artık, misali akıp gidiyor zaman," diyerek nikâh masasına oturmuşlar.

İşte o nikâh masasında atılan imzayla birlikte, fonksiyonu kadar karmaşık bir süreç başlamış. Milyonlarca spermden sadece biri, değerinde bir hassasiyetle seçilmiş ve ta dah: "Biz" dünyaya gelmişiz.

Peki ya Babamız başka biriyle evlenseydi? O zaman, o seçilen sperm büyük ihtimalle başka bir maceraya yelken açacaktı. Çünkü her seferinde uzayında "kısmet fonksiyonu" bambaşka sonuçlar üretir. Bu , "Ben gene de çıkarım, yine ben olurum," diyen spermi maalesef desteklemez. Yani "O sperm = Biz" denkliği sadece Annemizin Rahim Uzayı'nın alanında mümkündür.

Yani Babamız başka biriyle evlenmiş olsaydı, tane farklı sperm-ovu kombinasyonu arasında, mevcut 'biz' dalga fonksiyonu çökmez, yerimize "biz gibi olmayan" bir bebek dalga fonksiyonu hayata geçerdi.