Çocuk Filmlerindeki Sevilen 50 Karakterden Hayatla İlgili Öğütler

Çizgi filmler, bir çocuğun hayata dair ailesi haricinde bilgi almaya başladığı ilk araçlardan birisidir. Bu nedenle çizgi filmleri hazırlayanların ve sunanların çocuk gelişimi ve eğitimi (pedagoji) açısından eğitimli ve donanımlı olması gerekmektedir. Ne yazık ki her çizgi film çocuklara faydalı olacak içeriğe sahip değildir; ancak hemen hepsi en azından hayal gücünü tetikleyici unsurları içerisinde barındırmaktadır. 

Çizgi filmlerin çocuk zihninin gelişimi açısından etkileri çok uzun bir süredir tartışılmaktadır ve psikologlar bu konuda ikiye ayrılmıştır: çizgi filmlerin çocuklar için faydalı olduğunu savunanlar ve bunun tam aksini savunanlar... Bu konuda akademik literatürde de çok sayıda makale bulmak mümkündür; fakat nihai bir karara varmak oldukça güçtür. Üstelik karikatürlerin kültürlere bağlı olarak değişim göstermesi de analizleri zorlaştırmaktadır. Örneğin Batı toplumunda cinsellik oldukça sıradan bir olguyken, Orta Doğu topraklarında bunun tam tersi geçerlidir. Benzer durumları aile-çocuk ilişkileri, ortam şartları ve daha nice değişken etkiler. Dolayısıyla çizgi filmlerde görülenler ile gerçek hayatta uyuşmazlıkların olması, çocuk gelişimini bizzat etkileyen binlerce faktörden sadece bir tanesidir. 

Amerikan Pediyatri Akademisi'nin bu konudaki tavsiyelerine kulak verelim:

Çocuklarınızın toplamdaki medya zamanını (özellikle eğlence medyasıyla geçirdiği zamanı) 1-2 saatten fazla olmayacak şekilde sınırlandırınız. Bu zaman diliminde de kaliteli programlar izlemesini sağlayınız. 2 yaşından küçük çocukların televizyon ile etkileşime geçmesini tamamen engelleyiniz.

Tabii ki buradaki "kalite" kavramı son derece muğlaktır ve ailenin kendisinin "kalite" algısına bağlı olarak tamamen değişebilir. Ne yazık ki aileler her zaman bilimsel açıdan kaliteli olan içerikleri "kaliteli" bulmadıkları için, çocuklarını da kaliteli olduğunu düşündükleri fakat aslında olmayan içeriklere maruz bırakabilmektedirler. Bu da, ebeveynliğin zorluklarından sadece birisidir.

Öte yandan, çizgi filmler kitapların yapamayacağı şekilde "hareketli görselleri" kullanarak gelişmekte olan bir çocuğun görsel duyularına daha fazla hitap eder. Ayrıca daha gerçekçi ve çeşitli olabilmesi bakımından çocuğun gelişimi açısından da önemli etkileri olabilmektedir. Özellikle çocukları doğaya, bilime, sorgulamaya, meraklarını tatmin etmeye yönlendirecek çizgi filmleri tercih etmek; ancak bunu yaparken yukarıda sözü edilen zaman sınırlarını aşmamaya çalışmak, sanıyoruz ilk etapta alınabilecek en iyi tavır olacaktır. Sonuçta çocukların TV ile etkileşimini mutlak bir şekilde kısıtlamak veya engellemek, çocuğun kendisini diğer çocuklar arasında ezilmiş hissetmesine neden olabilir ve çocuğun ailesiyle arasına engeller koymaya başlamasıyla sonuçlanabilir. Her çocuğun ailesiyle iletişim dinamikleri farklı olduğu için, buna uygun şekilde davranmak en akıllıca adım olacaktır. Zorda kalındığı takdirde, psikologlar sizlere yardım etmek için hazır olacaklardır. Başvurmaktan çekinmeyin.

Şimdi sizleri bazı meşhur çizgi film karakterlerinden özetlediğimiz hayat dersleriyle baş başa bırakalım...