ÖZGÜRLÜK ve SORUMLULUK

Özgürlük ve sorumluluk kavramları felsefenin ortaya çıkışından beri sürekli tartışılmış karşılaştırılmıştır. Burada felsefenin ortaya çıkışı çok farklı bir konu olarak tüm başlıklarıyla apayrı bir yazının konusu olarak ele alınmalıdır. Gelelim kendi konumuza; özgürlük ve sorumluluk sınırları nedir? Toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren yer yer sığınılan yer yer terk edilmek istenilen bir evin çatısıdır aslında bu iki kavram. Herkesin kendi yararı doğrultusunda sivrilttiği bir konudur betimlemek gerekirse.

Bir gününüzü insanları izlemeye verirseniz şunu göreceksiniz ki; insanların sıkıntı durumunda karşıdaki bireyi zora düşürecek herhangi bir davranışta en güzel sığınağıdır “özgürlük”. Çok karışık bir tanım oldu değil mi? Örnek verecek olursak yere çöp atan birinin özgürlüğü müdür bu sorumsuzluğu mu? Toplumun bazı kesimleri bunu çevreyi kirlettiği için sorumsuzluk olarak kabul ederken bazı kesimler bunun kendisine tanınan bir özgürlük olduğunu hatta bunu iyi bir durum olduğunu, insanlara böylece iş imkanı sağladığını söylerler. Bu yazıyı okuyan birçok kişinin olur mu öyle şey dediğini duyar gibiyim. Evet toplumda var böyle insanlar. Biz onları anlamıyor muyuz acaba sorusunu yönelttim kendime. Gerçekten böyle bir özgürlük olabilir mi? Çöpü elimde taşımak zorunda değilim düşüncesi doğru bir düşünce midir? Çevreyi temiz tutmak onların değil de hükümetlerin devletlerin sorumluluğu mudur? Burada işin için cezalar da giriyor tabi ve kafalar daha da çok karışıyor. Cezalar özgürlüğe vurulan bir zincir midir yoksa sorumluluk bilincinin aracı mıdır? Bu örneğin cevabı toplumlar tarafından kabul edilecek kadar bariz belki. Ya şöyle bir örnek verecek olsam; eylem yapan insanlar. Bu onların özgürlüğü mü ya da toplumun huzuru kaçırdığı için işleri aksattığı için sorumsuzluğu mu? Peki burada verilecek olan ceza yerin de midir? Hadi kafaları biraz daha karıştıralım. Verilen ceza özgürlük müdür; yani devletlerin ceza verme özgürlüğü var mıdır? Ya da kendi vatandaşlarına karşı sorumsuz davranmış mıdır?

Bunlar ve binlercesi tarihler boyu insanlar toplu yaşama geçtiğinden bugüne konuşulmuş, araştırılmış, değiştirilmiş. Halen bunun cevabı budur diyemeyiz. Bizler de aynısını yapacağız konuya göre toplum olarak konuya göre bireysel kararlar alıp devam edeceğiz. Toplum biliminin davranış biliminin ve insan olmanın getirileri bunlar. Yeterince kafanızı karıştırdım ise sağlıcakla…