Leonardo Da Vinci

Leonardo da Vinci: Rönesans’ın Dehası

Rönesans, Avrupa’da 14. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar süren bir kültür ve sanat hareketiydi. Bu hareketle birlikte insanlık tarihinde yeni bir sayfa açıldı. Rönesans insanları antik çağın bilgilerini yeniden keşfettiler ve bunları kendi yaratıcılıklarıyla birleştirdiler. Rönesans döneminde sanat, bilim, edebiyat, felsefe ve siyaset alanlarında pek çok önemli eser ortaya çıktı.

Rönesans’ın en önemli temsilcilerinden biri de Leonardo da Vinci’ydi. Leonardo da Vinci (1452-1519), Rönesans döneminde yaşamış bir sanatçı, bilim adamı ve mucit olarak tarihe geçti. Resimden heykele, mimariden mühendisliğe, anatomiden astronomiye kadar pek çok alanda çalıştı ve insanlık tarihini değiştiren eserler yarattı.

Peki Leonardo da Vinci nasıl bu kadar çok şey yapabildi? Onun hayatı nasıl geçti? Hangi eserleri yaptı? Hangi icatları tasarladı? Bu yazıda Leonardo da Vinci’nin hayatına ve çalışmalarına bir göz atacağız.

Floransa’da Başlayan Serüven

Leonardo da Vinci 15 Nisan 1452’de İtalya’nın Floransa kentinde doğdu. Babası bir noter, annesi ise bir çiftçiydi. Leonardo da Vinci Floransa’da büyüdü ve burada ünlü ressam Verrocchio’nun atölyesinde eğitim aldı. Burada resim yapmanın yanı sıra heykel yapmayı, mimari tasarlamayı ve mühendislik problemlerini çözmeyi de öğrendi. Leonardo da Vinci bu dönemde Floransa’nın en yetenekli sanatçılarından biri oldu ve kentin kültürel hayatına katkıda bulundu.

Milano’da Zirveye Ulaşma

Leonardo da Vinci 1482’de Milano’ya gitti ve burada dük Sforza’nın hizmetine girdi. Bu dönemde hem resim hem de mühendislik projeleri üzerinde çalıştı. En ünlü eserlerinden biri olan Son Akşam Yemeği tablosunu bu dönemde yaptı. Bu tablo Leonardo’nun perspektif, kompozisyon, renk ve ışık kullanımındaki ustalığını gösteriyor. Tablodaki her karakterin yüz ifadesi ve beden dili onun duygularını yansıtıyor. Tablonun merkezinde ise İsa var ve onun sağında ve solunda 12 havarisi sıralanmış durumda. Tablonun sol tarafında Judas’ın elindeki gümüş keseyi fark edebiliyor musunuz? Bu kesede İsa’yı satmak için aldığı 30 gümüş sikke var.

Son Akşam Yemeği

Leonardo da Vinci ayrıca anatomik çalışmalarını da bu dönemde yoğunlaştırdı ve insan vücudunu detaylı bir şekilde çizdi. Bu çizimleriyle Leonardo insan anatomisine dair pek çok yeni bilgi ortaya koydu. Örneğin, kalbin nasıl çalıştığını, omuriliğin nasıl eğildiğini, kasların nasıl hareket ettiğini ve beynin nasıl işlediğini gösterdi.

Gezgin Bir Sanatçının Peşinde

Leonardo da Vinci 1499’da Milano’dan ayrıldı ve Venedik, Floransa ve Roma gibi şehirlerde yaşadı. Bu dönemde Mona Lisa tablosunu yaptığı düşünülüyor. Bu tablo Leonardo’nun en gizemli ve en çok tartışılan eseri olarak kabul ediliyor. Tablodaki kadının kimliği hala bilinmiyor. Bazıları onun bir tüccarın karısı olduğunu, bazıları ise Leonardo’nun annesi veya kendisinin kadın kılığına girdiği portresi olduğunu iddia ediyor. Tablodaki kadının ifadesi de çok ilginç değil mi? Gülümsüyor mu yoksa üzgün mü? Ne hissettiğini anlayabiliyor musunuz? Tablonun arka planındaki manzaraya da bir bakın isterseniz. Burada dağlar, nehirler, köprüler ve kaleler görüyorsunuz değil mi? Peki ya bu manzara gerçek mi yoksa hayal ürünü mü?

Leonardo da Vinci sadece resim yapmakla kalmadı aynı zamanda uçan makine, zırhlı araç, konsantre güneş enerjisi gibi pek çok ileri düzey icat tasarladı ancak bunların çoğu hayata geçirilmedi. Bu icatlarıyla Leonardo modern teknolojinin öncüsü olarak görülüyor. Şimdi size Leonardo’nun icatlarından bazılarını göstereceğim.

Uçan Makine

Bu uçan makinenin taslağı Leonardo’nun not defterinde bulundu. Bu taslakta kanatların nasıl açılıp kapanacağı, pilotun nasıl oturacağı ve makinenin nasıl hareket edeceği görülüyor.

Zırhlı Araç

Bu zırhlı aracın taslağı da Leonardo’nun not defterinde bulundu. Bu taslakta aracın nasıl korunduğu, içindeki silahların nasıl ateşleneceği ve aracın nasıl yönlendirileceği görülüyor.

Konsantre Güneş Enerjisi

Bu konsantre güneş enerjisinin taslağı da Leonardo’nun not defterinde bulundu. Bu taslakta güneş ışınlarının nasıl toplanacağı, odaklanacağı ve ısı enerjisine dönüştürüleceği görülüyor.

İnsan Vücudunun Oranları

Leonardo da Vinci insan vücudunun oranlarını da araştırdı ve bunu Vitruvius Adamı adlı çizimiyle gösterdi. Bu çizimde bir erkek figürü bir daire ve bir kare içinde duruyor. Bu figürün uzuvlarının uzunlukları ve açıları belirtiliyor. Bu çizimle Leonardo da Vinci insan vücudunun geometrik olarak mükemmel olduğunu ve evrenin düzeniyle uyumlu olduğunu ifade etti.

Leonardo da Vinci bu çizimi yaparken Roma mimarı Vitruvius’un yazılarından yararlandı. Vitruvius insan vücudunun oranlarını şöyle tanımlamıştı:

-Bir insanın boyu başının yüksekliğinin sekiz katıdır.

-Bir insanın omuz genişliği boyunun dörtte biridir.

-Bir insanın göğsü boyunun dörtte biri kadar çaplı bir daire içine sığar.

-Bir insanın karnı boyunun altıda biri kadar çaplı bir daire içine sığar.

-Bir insanın kol uzunluğu boyunun yarısı kadardır.

-Bir insanın el uzunluğu boyunun onda biridir.

-Bir insanın ayak uzunluğu boyunun altıda biridir.

Leonardo da Vinci bu oranları çiziminde uyguladı ve böylece insan vücudunu matematiksel olarak tanımladı.

İnsan Vücudunu Keşfetme

Leonardo da Vinci sadece sanatçı ve mucit değil aynı zamanda bir bilim adamıydı. Özellikle insan vücuduna büyük bir ilgi duyuyordu. Bu yüzden insan anatomisini incelemek için cesetler üzerinde çalıştı. Cesetleri parçalara ayırarak vücudun iç yapısını gözlemledi ve çizdi. Bu çizimlerle insan anatomisine dair pek çok yeni bilgi ortaya koydu.

Leonardo da Vinci’nin anatomik çizimleri hem sanatsal hem de bilimsel açıdan çok değerliydi. Çizimlerde vücudun her detayını göstermek için farklı açılardan, farklı kesitlerden ve farklı ölçeklerden yararlandı. Çizimlerde ayrıca vücudun işlevselliğini anlatmak için yazılar da kullandı.

Leonardo da Vinci’nin anatomik çalışmalarının bazı başlıkları şunlardır:

Agora Bilim Pazarı

Evrendeki En Küçük Işıklar

“Her gezegenin yıldızı yoktur. Bazıları herhangi bir güneş sisteminde yer almaz. Tek başınadır onlar. Başıboş gezegen denir adlarına.”

Kocasının ölümünün ardından, bir yandan galaksimizin ötesinde yaşam bulmaya çalışırken bir yandan da kendi yaşamını baştan inşa etmek zorunda kalan ve bu süreçte yeryüzünde kurulan bağların gücünü keşfeden bir kadının, ünlü astrofizikçi Sara Seager’ın gerçek ve büyülü hikâyesi.

Sayısız yıldız ve sayısız olasılıkla dolu gökyüzüne on yaşında vurulmuştu Sara Seager. Yıllarını ötegezegenlere, yaşam barındıran ve erişilmesi hayal gibi görünen uzak dünyaları bulmaya adadı ve gezegen biliminin parlayan yıldızlarından biri oldu. Ama kocasının ani ölümüyle her şey değişti. Kırk yaşında, iki küçük oğlan ve elinde kocasının manav alışverişi gibi gündelik –ama o güne kadar kendisi MIT’nin astrofizik laboratuvarını yönetirken kocasının üstlendiği– işler için yazıp bıraktığı notlarla kalakalmıştı. Hayatında ilk kez kendini evrende yapayalnız hissetti.

Sara Seager bu delicesine dürüst anı kitabında, yaşamına yeniden yön verişinin tökezlemelerle dolu hikâyesini paylaşıyor bizlerle. Ötegezegenlerin peşine düşerek, onların yabancı güzelliğinde teselli araması (eşinin ölümünden bir yıl sonra Time dergisi tarafından uzay çalışmalarındaki en etkili 25 insan arasında gösterilecekti); kendisine uzanan yabancı eller sayesinde, neredeyse uzayda yaşam kadar mucizevi görünen insani bağları keşfedişi; ev tadilatından romantik hayata hemen her konuda önerileriyle onun yanında duran bir grup kadın… Ve en beklemediği şey: Dünya’ya eş bir yıldızı ararken, dünya üstündeki milyarda birlik bir eşleşme.

Bilgiler ve Uyarılar:

1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Devamını Göster

₺258.00

Satın Al Tüm Ürünler

-Kalp: Leonardo da Vinci kalbin nasıl çalıştığını ve kanın nasıl dolaştığını keşfetti. Kalbin içindeki kapakçıkları, odacıkları ve damarları çizdi. Kalbin bir pompa gibi davrandığını ve kanın vücuda oksijen taşıdığını anladı.

-Omurilil: Leonardo da Vinci omuriliğin nasıl eğildiğini ve omurların nasıl birbirine bağlandığını gösterdi. Omuriliğin sinir sisteminin merkezi olduğunu ve vücudun hareketini kontrol ettiğini fark etti.

-Kaslar: Leonardo da Vinci kasların nasıl hareket ettiğini ve kemiklere nasıl tutunduğunu çizdi. Kasların kasılıp gevşediğini ve böylece vücudun hareket etmesini sağladığını gördü.

-Beyin: Leonardo da Vinci beynin nasıl işlediğini anlamak için beyni kesip inceledi. Beynin farklı bölgelerinin farklı işlevleri olduğunu ve duyu organlarıyla bağlantılı olduğunu belirtti.

Leonardo da Vinci’nin anatomik çalışmaları bugün bile geçerliliğini koruyor. Bu çalışmalar hem sanat hem de tıp alanında büyük bir ilerleme sağladı.

Fransa’da Son Nefes

Leonardo da Vinci son yıllarını Fransa’da geçirdi ve burada öldü. Ölümünden sonra not defterleri ve eserleri çeşitli kişiler arasında dağıldı. Bugün Leonardo da Vinci’nin yaklaşık 25 kadar resmi eseri olduğu kabul ediliyor.

Sonuç

Leonardo da Vinci Rönesans’ın en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul ediliyor. Hem sanat hem de bilim alanında yaptığı çalışmalarla insanlığa büyük bir miras bıraktı. Eserleri dünyanın en ünlü müzelerinde sergileniyor ve hayatı pek çok kitap ve filmde anlatılıyor.