Borsa İstanbul Günlükleri 2

Bir amatör borsacı olarak borsa işlemlerimin yanında bir de tefekkürlerimi ve borsamıza dair gözlemlediğim diğer önemli nüansları da paylaşmaya devam ediyorum...

PhillipCapital Türkiye youtube kanalında ilgili kurumun Araştırma ve Eğitim müdürü Sn Ercan Göçmen bey ile Yurt İçi Piyasalar Grup Başkanı Üzeyir Doğan beyin bilançoları değerlendirdiği bir yayına denk geldim. Yayında fark ettiğim önemli ve yararlı bir nüansı sizlerle hemen paylaşmak isteği duydum. Üzeyir beyde dikkatimi çeken şey şu oldu; küreselde ve de Türkiyemizde dönen ekonomiye dair önemli tespitleri yoğunlaştırılmış ve hap şekilde kısacık bir yayına birkaç cümleler dahilinde sığdırıyor.. Yılların verdiği tecrübeden ötürü olsa gerektir diye düşünülebilir, tam bilememekle birlikte bu yayınları ben de yeni keşfettim ve tavsiye etmekteyim. Tabi ki birebir katılmamanız gereken tespitleri olabilir kendilerinin ki katılmamalısınız da; çünkü sizin portföyünüz ve sizin paranız ve sizin hayatınız başka durumlar arz eder, yani herkesin portföyü özeldir ve bazen ve hatta Türkiyemizde daha çok sanki; entelektüel eforlar yanılabilir...

Ben şahsım adına bu yayındaki bir iki fikre muhalefet yapmak istiyorum; Türk ekonomisinin önümüzdeki dönem yakın geçmişteki kadar yüksek büyüme arz etmeyeceğinden bahisle TÜPRAŞ hissesinin performansının düşük olabileceğinden bahsedildi. Ama bence TÜPRAŞ gibi devasa şirketler sadece yaptığı işle değil; tekel olması, markası, arsası-arazisi, bilinirliliği, potansiyeli, büyüklüğü ile enflasyon yüzünden değer yitiren bir Türk lirası ile fiyatlandığı müddetçe bence değerlenecektir. Nominal olarak kesinlikle değerlenecektir ki '' mülkün ekonomik marjı toplaması mantığıyla'' da bir miktar reel değerlenme de gözlemlenebilir ve vatandaşı enflasyondan koruyabilir. Belki de o yüzden Türkiyemizdeki önemi emlak editörlerinden Tebernüş Bey Tüpraş vb. büyük ve potansiyeli yüksek hisseleri arsa-arazi yatırımından da önce kendi çevresine tavsiye ettiğinden sıklıkla bahseder. Bu duruma dair de videonun altına şöyle bir tespitte de bulundum: '' Ben daha çok yeni amatör bir borsacıyım ama sanırım Türkiyemizde hiç bir zaman bu şekilde ezici bir enflasyon olmadı, dolayısıyla normal şartlar olmadığı için normal bir ilerleme olması da düşünülemez bence; bir kere ocaktan mayısa hazirana kadar süründürmesi de '' sağlıklı'' dinlenme değil midir? O yüzden böyle kuvvetli yükselişlerin temeli var bence diye düşünüyorum.'' Ayrıca bu kadar teorinin yanına bir de pratik bir fikir koymak gerekirse; Türk Hava Yolları yoğun şekilde çalıştıkça TÜPRAŞ da uçak yakıtı cirosu bağlamında yüksek performans gösterebilecektir. Yalnız tabi ki de kar marjlarının takibi gibi teknik durumları takip etmeniz gerektiğine dair uyarıyı yapmaya bile gerek yok normalde. Yatırım tavsiyesi olmayıp entelektüel paylaşımlar olma amaçlı bu yazılarımdan hareketle zarar etmenizi istemem, burada fikir teatisi yapmak isterim sizlerle... Tüpraş denmişken bir de AYGAZ şirketi ve onun arz ettiği duruma da muhalefet etmek istiyorum. Aygaz şirketine baktığımda bomboş bir bilanço görüyorum, şirket küçük bir kar ediyor onu da çalışanlarına veriyor, daha büyük kar ise TÜPRAŞ'ın belli bir oranda sahipliğinden geliyor. Zaten o yüzden F/K çarpanı düşükken brüt karını gösteren FD/FAVÖK oranı 30'lar civarında dolaşmakta.. Bu haliyle hiçbir cazibesi yok ama ilerde esas işinden olan brüt karını artıracağı , bu potansiyeli arz edeceği düşünülecekse bu '' hikayeye'' yatırım yapılabilir en fazla... Ben şahsen kendini ispatlamış sağlıklı ve de buna rağmen potansiyeli çok büyük olan büyük şirketleri daha çok seviyorum çünkü risk/getiri oranı babında değerlendirildiğinde riskini daha az buluyorum...

Amatör borsacı Mehmet Dağlı.