Neden bu vücuttayız?

Soruyu bu şekilde sorduğunuzda "biz" (ben) diye ayrı bir şeyin olduğu ve "biz" denilen şeyin bu vücudun içine sonradan girdiğini varsaymış oluyorsunuz. Bu yüzden birçok inanç ruhu veya bilinci ayrı bir şey olarak varsayıp kendi açıklamasını getirmeye çalışır. Bu tür inançları düşünmesi oldukça keyifli olsa da bunlar fantastik bir sürü varsayım yapmanızı zorunlu kılıyor.

İnsan; en alakasız, en rastgele, en saçma durumlardan bile Hollywood seviyesinde bir hikaye çıkarabilecek kadar iyi bir hikaye anlatıcısı. O yüzden bu soruların cevaplarında hep "mistik bir havası olan, karmaşık, aşırı anlamlı" bir hikaye yazmaya çalışıyoruz. Belli bir amaçla, dikkatli ve özenli bir şekilde seçilmiş olmak; insana özel hissettirdiği için birçok insan mutlu olmak için bu açıklamaları seçiyor.

Ancak ben, tam tersine bu sebeple sade natüralistik bir açıklamanın daha gerçekçi ve daha tatmin edici olduğunu düşünüyorum. "Biz" dediğiniz şey, bu vücutta beyninizde ve sinir sisteminizde olan biyokimyasal ve fizyolojik süreçler sonucu oluşan bir algı. Birisi "siz" diye bir şeyi sizden bağımsız olarak o vücuda yerleştirmedi. Var olan ve var olmayan milyarlarca insan var. Bunların hepsi çevresel şartlar bir şekilde o sonuçları oluşturduğu için var oldu. Öyle denk gelmeyenler de ya aynı soruyu farklı bir benlik için soruyor ya da hiç soramıyor. Siz sonradan, zaten denk gelmiş bir şeyi anlamlı bir şekilde geriye sarmaya çalıştığınız için "aşırı özel ve anlamlı olması gerekliymiş" gibi geliyor.

Kişinin ilerleyeceği tekamül alanı ve bu tekamül alanında eğer gerekiyorsa kullanacağı avatar (o tekamül alanına uygun beden), kişi tarafından üst bilinciyle seçilir. Varlık alması gereken bilgelik ve dersleri almak için, bütünsel bilincinden sıyrılarak girdiği avatarın bilincine geçer. (dünya alanında doğum). Buradaki bedenin fiziksel özellikleri, kişinin alacağı derslerle uyumlu seçilir üst bilinç tarafından. Tüm genotip ve fenotip onun bu tekamül alanındaki sürecine göredir.

Üst bilinç, tüm tekamül alanları üstü, varlığın aslı ve özüdür. Özgür irade yasası gereği varlık kendi gelişim sürecine uygun olarak farklı tekamül alanlarına girerek oradan elde edeceği tekamül seviyesine göre konumlanarak avatar seçer. Temelde üst bilinçle iletişim kurabilir avatar. (her ne kadar ütopik gelse de) Bedenin yeniden yapılandırılması, bilinç seviyesinin artışı gibi durumlar dünya tekamül alanı için olasıdır. Ancak bu tarz konuları anlayabilmek için insan varlığının zihin hapsinden kurtularak bilgiye bütün olarak bakıp anlayabilecek seviyeye gelmesi gerekir. İnsan varlığı, değerlendiremeyeceği bilgiyi, gözünün önünde de olsa göremez algılayamaz. Aynen bir köpeğin kendini çeken bir kamerayı anlayamıyor olması gibi.