Sizce tarih boyunca insanlığa en fazla zarar veren olay nedir? Neden?

Dinlerin siyasete malzeme edilmesi ve toplumların sömürülmesi için bir araç olarak kullanılmasının yanı sıra bilimsel ve özgür düşüncenin önüne engel olarak konulmasıdır.

Burada eleştirim dinlere değildir; neredeyse tüm dinler güzel ahlakı, dayanışmayı, iyi insan olmayı över ve kutsallaştırır fakat, belli bir zümrenin kontrolünde toplumsal ve aile düzeninin sağlanması adına dönemin hukuk ve insan hakları anlayışına göre yapılmış kurallar bütünün evrensel kabulü veya öğretilerin içine serpiştirilmiş mitolojik anlatıların doğanın işleyişi ve gerçekleri ile bağdaşsın veya bağdaşmasın insanlara dayatılması, bağdaşmayan unsurlar ile çatışan fikirlerin afaroz edilmesi, şeytanlaştırılmasıdır.

Hiçbir bilimsel veriden yararlanmadan sadece kendi yorumumdan bahsetmek istiyorum. İnsanlığa tarih boyunca zarar veren şeylerin başında bence "tek" olma arzusu gelir. Savaşçı devletlerin ortaya çıkışı da bu sebepten dolayıdır. İnsanlar kendi aralarında bir otorite kurma arzusu içerisindeler (hâlâ öyle) ve bu insanlığın gelişimi konusunda en büyük zararı veren şeydir. Bu tek olma arzusunu tabi ki din gibi sosyal toplumu baştan aşağıya etkileyen faktörler dizayn etmiştir. Bir Pasifist (kısaca savaş karşıtı) olarak bu arzunun tamamen karşısında yer alıyorum. İnsanlığın bu konuda ilerleme kaydedeceğine inancımın tam olduğunu söyleyebilirim. Bu inancım astronomi biliminin ilerlemesinden kaynaklı olarak gelişiyor. Uzaklardan bu soluk mavi noktaya bakınca birlik görüyorum ve insanlık bunu çok geç olmadan fark edecek.

Uzay çağının en büyük ifşalarından biri, insanlığa kendimize dair bir perspektif kazandırması oldu. Dünyaya uzaydan baktığımız zaman kendimizi bir bütün olarak görüyoruz. Ayrışmaları değil, birliği görüyoruz. Bu, mücbir bir mesajı olan öylesine basit bir görüntü ki; tek gezegen, tek insan ırkı.

Stephen Hawking

Tüm Reklamları Kapat

Kadınlarla erkekleri birbirinden ayırmaya yönelik baskılar. Kadınların kariyer anlamında görünür olmasına, erkeklerin ise duygular konusunda görünür olmasına karşı olan bu sistem herkesin işini zorlaştırıyor. İnsanlar birbirlerini kadın ve erkek olarak ayırıyor ve bu böyle devam ettikçe birbirlerine gösterdikleri anlayış azalıyor. İki taraf için de zor olan toplumsal baskı sadece kadınların sesini çıkarmaya çalışmasının sonucunda ters tepki ediyor ve taraflar birbirine daha çok öfke duyuyor. Oysaki birlik olup birbirimizin haklarını savunabiliriz. Zira insanları biyolojik cinsiyetlerine göre yargılamak çok tuhaf bir davranış.

İnsanlık tarihi boyunca birçok trajik olay meydana gelmiştir ve her biri farklı şekillerde ve ölçülerde zarar vermiştir. Ancak, "en fazla zarar veren" olayı belirlemek subjektif bir değerlendirme olacaktır çünkü bir olayın ne kadar zarar verdiği, perspektif ve bağlam açısından değişiklik gösterebilir. Bununla birlikte, bazıları tarafından insanlık tarihindeki en yıkıcı olayların şunlar olduğu düşünülebilir:

İkinci Dünya Savaşı (1939-1945): İkinci Dünya Savaşı, tarihin en yıkıcı ve kanlı savaşlarından biridir. 60 ila 80 milyon insanın ölümüne neden olmuş, toplu katliamlar, bombalama kampanyaları, soykırımlar ve atom bombalarının kullanımı gibi korkunç olaylara sahne olmuştur.

Holokost (1941-1945): Nazilerin Yahudi soykırımı olarak bilinen Holokost, yaklaşık 6 milyon Yahudi'nin sistematik bir şekilde öldürüldüğü dehşet verici bir insanlık faciasıdır. Toplama kamplarında, gaz odalarında ve diğer toplu imha tesislerinde milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur.

Büyük Kıtlık (1959-1961): Çin'deki Büyük İleri Atılım politikası sırasında yaşanan Büyük Kıtlık, milyonlarca insanın açlıktan ve kıtlıktan ölmesine neden olmuştur. En az 15 ila 45 milyon insanın öldüğü tahmin edilmektedir.

Nükleer Bombaların Kullanımı (Hiroşima ve Nagazaki): İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda ABD'nin Japonya'ya karşı Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası kullanması, yüz binlerce insanın anında ölümüne ve uzun vadeli sağlık sorunlarına neden olmuştur.

Bu olaylar, insanlık tarihindeki en yıkıcı ve insanlığa en fazla zarar veren olaylar olarak kabul edilebilir. Ancak, bu tür bir değerlendirme subjektif olacaktır çünkü her olayın etkileri ve zararı, zaman, mekân, kültürel faktörler ve diğer birçok değişken tarafından etkilenecektir.

Torpil... Kesin ve çok net ilk birini kayıran ilk torpil ilk adaletsizlik ilk ayrımcılık ilk haksızlıktır. Çünkü ilk kim yaptığını bilmemekle birlikte dünyamıza, insanlığa, topluma, her şeye çok zarar vermiştir.

Şöyle mesela büyük ihtimalle böyle olmayabilir ama ilk kardeş katli belki Kabile ilgi gösterilmedi belki ailesi Habili kayırdılar Kabil de bunun yüzünden kıskançlık duydu ve ilk katil oldu. Ve bu ayrımcılık adaletsizlik devam etti. Fransa ihtilali neden oldu sınıflar arası adaletsizlik vardı halk aç kraliçe halkın durumuyla ilgili bilgiye sahip bile değil ve dalga geçer gibi "Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler!" diyor. Şaka gibi diğer bir absürt örnek: Sömürgecilik yarışı tabi kötü ama iyi bir örnek İngiltere Mısırı, Fransa Trablusgarp'ı sömürge haline getirmiş Almanya ve İtalya da sanayi devrimi yapmış ve ham madde ihtiyacını gidermesi lazım ama sömürülecek ülke kalmamış adaletsizlik hop 1. Dünya Savaşı patlak verir. Son olarak şuan torpil olmasaydı işini iyi yapan işin başında olsaydı dünya böyle olmazdı...

İnsanlığın en güzel görevi adalet dağıtmasıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Voltaire