Nasıl mutlu olabilirim?

"Mutluluk, insanoğlu için hem bu dünyada hem diğer dünyada ulaşılması istenen en değerli hedeftir. Birçok insan mutluluğun aslında ne olabileceği hakkında düşünmek yerine kendi düşüncesindeki mutluluk tanımından yola çıkarak mutlu olmanın yollarını arar. Bu yollara erişince amacına ulaştığını düşünmektedir veya bu yollara ulaşamayınca mutsuz olacağını zanneder. Oysa mutluluğun gerçekte ne olabileceği hakkında düşünmeksizin bu zanna ulaşır."

Herkes kendi kafasında bir mutluluk olgusu yaratmıştır ve buna ulaşıp mutlu olmaya çalışır ama genel olarak mutluluk olayların içinde gizli değildir bakış açımızın içinde saklıdır. Hiç bir olay insanı mutlu etmez bizi mutlu eden her zaman kendimiziz. Olaylara bakış açını değiştirip, mutluluğun sana gelmesi beklemek yerine kendin onu arayıp bulmalısın bunu da en iyi insanın kendisi bilir.

Merhabalar,

Mutlu olmanın peşinden koşmak, mutluluğun hep bir adım ötede gitmesine ve kişinin mutluluğa ulaşmada büyük zorluklar yaşamasına neden olacaktır. Siz, mutluluğu anı yaşamak ile bir tutarsanız, tabi benim düşüncem bu, mutluluğu arayan değil de mutluluğu amaç olarak görmeden mutluluğun içinde yaşantısını sürdüren birisine dönüşeceksinizdir. Mutlu olmak için sürekli bir arayış içinde olmak, ne yazık ki hayatın karşısına çıkardığı engellerle kişinin sürekli yıpranması anlamına gelir. Bu nedenle an içinde kalmak, mutluluk için en özel tavsiye olarak değerlendirilebilir.

Öncellikle psikoloji kişiden kişiye farklılık gösteren bir durum olduğu için burada yazacağımız yorumun bir hekime kıyasla daha anlamsız olduğunu bilmeni ve eğer gerçekten böyle bir problemi teşhis edebiliyorsan bir psikolog/pskiyatre gözükmeni tavsiye ederim.

Anksiyeteli bir birey olarak anksiyete ile doğrudan onunla temasa geçerek yenebilirsin örneğin toplum karşısında konuşmaktan mı çekiniyorsun bununla alakalı bir görev alman korkularının üstesinden gelebileceğini görmen yüksek oranda fayda sağlayabilir. Yalnız yine de bir doktora danıştıktan sonra bunu uygulamanı hararetle öneririm.

Modern hayatın dayattığı bir durum da, ----mutlu olmak zorundasın---- yargısı. Bunun nasıl olacağını da bu "modern" hayat belirlemiştir ve bireyler bunu gerçekleştirmek uğruna hayatını harcar ve mutsuz olurlar.

Modern psikolojide, kişinin mutlu olma zorunluluğu yoktur, mutlu olmak bir hedef değildir. Kişinin kendini gerçekleştirme çabasının, gelişiyor olmasının bir yan ürünüdür. Bağımlılıklar nasıl seratoninerjik sistemi, dopaminerjik sistemi bozarak kişinin uyarı eşiğini yükseltiyorsa, yeni bir şey öğrenmek, yeni bir deneyim yaşamak da ödül merkezini uyarır, ancak uyarı eşiğini yükselterek kişinin NORMAL duygudurum uyarım eşiğini değiştirmez.

Kişi bedensel ve ruhsal sınırları zorlar, kendini gerçekleştirmenin yollarını ararsa, ruhsal olarak DENGEye yaklaşır. Bu da, sinir sistemi tarafından, olumlu bir geribildirime neden olur. Böyle DENGE odaklı bir yaşamda, mutlu olmak hedef olmaktan çıkar. Hedef, gelişime devam etmektir. Mutluluk zaten yan ürün olarak gelir.

Kişi araçlarla amaçları, kendine empoze edilen yüzeysel yargılar üzerinden karıştırırsa, mutlu olmaya çalışmak gibi sanal, sonu olmayan bir girdaba girer. Kişinin NE OLDUĞUNU sorgulaması, NEDEN VAR olduğunu anlamaya çalışması, bunun üzerinden NE YAPMASI gerektiğini sorgulaması gerekir. Patlatırcasına kullanılmamış bir akıl, mutluluğun ne demek olduğunu anlayamaz.