Bilinen fizik kurallarının ötesinde düşünürsek, Karanlık Enerji ışıktan daha hızlı olduğu için keşfedilemiyor olabilir mi?

Karanlık enerji, evrenin hızlanan genişlemesinden sorumlu olan gizemli bir enerji türüdür. Karanlık enerjinin doğası ve kaynağı henüz tam olarak bilinmemektedir. Karanlık enerjinin ışıktan daha hızlı olduğu için keşfedilemiyor olması ilginç bir hipotezdir. Ancak bu hipotez, karanlık enerjinin ışıkla etkileşime girmemesi ve gözle görünmemesi gerçeğiyle çelişmektedir. Karanlık enerji, ışıkla etkileşime girmese bile, evrenin genişlemesini etkilediği için dolaylı yoldan gözlemlenebilmektedir. Örneğin, uzak süpernovaların parlaklığı ve kırmızıya kayması, evrenin genişleme hızının arttığını göstermektedir. Ayrıca, kozmik mikrodalga arka plan radyasyonu ve evrenin büyük ölçekli yapısı da karanlık enerjinin varlığına işaret etmektedir. Bu nedenle, karanlık enerjinin ışıktan daha hızlı olması, onun keşfedilememesine neden olmaz. Bilakis, onun evrenin genişlemesini daha da hızlandırmasına neden olur. Bu da, karanlık enerjinin daha kolay fark edilmesini sağlar.

Evrenin %27'si gizemli bir madde olan karanlık maddeden, %68'i görünmez enerji formundaki karanlık enerjiden oluşur. Geriye kalan %5'lik kısım ise bildiğimiz madde olan baryonik maddeden oluşmuştur.

Bu ikisi, elektromanyetik dalgalar ve ışıkla etkileşime girmez. Şu andaki teknolojimize göre, bizim için tamamen gizli ve görünmezdir.

Karanlık madde ve enerjiyi keşfedemiyor oluşumuzun iki farklı sebebi var. Ya, teknolojimiz henüz yetersiz, ya da aradığımız bambaşka bir şey ve biz yanlış yerde arıyoruz. Hatta bazı bilim adamları, Einstein'ın Genel Görelilik teorisinin, büyük ölçeklerde düzgün çalışmadığını, yeni düzeltmeler yapılması gerektiğini dile getirmektedir.

Genel Görelilik teorisi tam formunu aldığında, karanlık madde ve karanlık enerjinin, aslında var olmadığını, kütleçekim kuvvetinin büyük ölçeklerde işleyişini, gerçekten anlayabileceğimizi savunan, çok az da olsa bilim adamı mevcut.

Newton'un hareket yasaları, zamanındaki gök cisimlerinin hareketlerini çok iyi açıklayabilmesine rağmen bazı durumlarda yetersiz kalıyordu ve Einstein gelerek, açıklanamayan durumlara çözüm getirerek, insanlığın astronomide çığır açmasını sağlamıştı. Aynı durum genel görelilik için de geçerli olabilir.

Bunlar şu anda spekülatif konulardır ve henüz en ufak bir kanıt dahi yoktur.

Bunları yazmamın sebebi, konuya bir de değişik açıdan bakabilme yetisi kazanmanız içindir. Sorunuzu okuduğumda, sizin konuya çok daha değişik bir açıdan baktığınızı görebiliyorum. Karanlık madde ve enerjiye, birer parçacık olarak değil, aynı kütleçekim kuvveti gibi birer güç olarak, bütün evreni etkileyen bir yapı olarak bakmanız halinde, şu andaki bilim adamlarının bakış açısını yakalayabilirsiniz.