Papa Francis, Evrim Kuramı ve Büyük Patlama'nın Gerçek Olduğunu Buyurdu!

Hristiyanlığın Katolisizm mezhebinin 1 numaralı lideri olarak kabul edilen Papa Francis, bir önceki Papa Benedict XVI'ün açıklamalarına taban tabana zıt düşerek, Evrim Teorisi'nin ve Büyük Patlama Teorisi'nin gerçek olduğunu ilan etti.

Elbette en nihayetinde bir kilisenin bilimsel teorilerle ilgili iddialarının, söz konusu teorilerin bilimsel geçerliliğine herhangi bir katkısı bulunmuyor; Evrim Teorisi ile Büyük Patlama Teorisi'nin sırasıyla tür çeşitliliği ile Evren'in başlangıcını en iyi şekilde açıklayan bilimsel açıklamalar olduğunu zaten biliyorduk. Ancak bu kişinin iki dudağı arasından çıkacakları hasretle ve önemle bekleyen yüz milyonlarca insan için, bu açıklama fikirsel evrimlerinde önemli bir gelişme olarak görülebilir.

Pontifical Bilim Akademisi'nde konuşma yapan Papa, yaratılışçılık ve akıllı tasarım gibi "sahte teorilerin" geçersiz olduğunu, bunun yerine Tanrı'nın yaratış biçiminin evrim ve Büyük Patlama gibi mekanizmalarla açıklanması gerektiğini söyledi. Tanrı'nın elinde sihirli bir değnek olan bir sihirbaz olmadığını belirterek, din ile bilimin çelişmediğini; tam tersine bu bilimsel teorilerin Tanrı'nın varlığını "gerektirdiğini" belirtti. Evrimsel değişimlerin biyolojik yaratışı, Büyük Patlama'nın ise fiziksel yaratışı açıklayan, tamamen geçerli bilimsel modeller olduğunu buyurdu. Konuşması sırasında şunları söyledi:

İncil'in Başlangıç kısmındaki yaratılışı okuduğumuzda, Tanrı'nın bir sihirbaz olduğu izlenimine kapılıyoruz. Elinde sihirli bir değneği olduğunu ve her istediğini yapabildiğini düşünüyoruz. Ancak durum bu değil. İnsanları yarattı ve her birinin yeterliliğe ulaşmasına neden olacak iç yasalara bağlı gelişmelerini sağladı. Bugün dünyanın [E.A.: "evren" anlamında kullanmaya çalıştığını varsayıyoruz] kökenini açıklayan teori olan Büyük Patlama, kutsal bir yaratıcının müdahalesiyle çelişmemektedir. Tam tersine, onu gerektirmektedir. Doğanın evrimi, yaratılışla uyumsuz değildir. Çünkü evrim, evrimleşmesi gereken şeylerin yaratılışını gerektirir.

Papa konuyu tam olarak kavrayamamış olsa da, bilimde hiçbir geçerliliği bulunmayan açıklamalardan, bilimde tamamen geçerli kabul edilen açıklamaların çarpık bir versiyonuna "evrimleşmesi", bilim açısından olmasa da, insanlık açısından faydalı olma potansiyeli bulunan bir durum.

Kilisenin Sicili

Papa'nın başında bulunduğu Katolik Kilisesi'nin sicili pek temiz değil. Örneğin en meşhur tarihi başarıları arasında, inanılanın tam tersine, Dünya'nın Güneş etrafında döndüğünü söyleyen Galileo'yu "sapkın" ilan ederek ömrünün sonuna kadar ev hapsine mahkum etmesi bulunuyor. Katolik Kilisesi'ne bağlı olarak sayısız din insanının bugüne kadar aralarında 3 yaşındaki bebekler de olan, çoğunluğu 11-14 yaşlar arasındaki binlerce çocuğa cinsel tacizde bulunduğu kilise tarafından da kabul ediliyor. Katolik Kilisesi aynı zamanda uzun asırlardır, bilimle taban tabana çelişen yaratılış ve akıllı tasarım gibi inanç sistemlerini insanlara dikte etmesiyle biliniyor.

Yapılan bu son açıklama, bu konulardan tamamen uzaklaşıldığına yönelik tatmin edici miktarda veri sunamasa da, Papa'nın da konuyu anlamadığı için kafasının epey bir karışık olduğunu, bir miktar daha araştırma sonucu bilimin sınırlarına ucundan girme ihtimali bulunduğunu fazlasıyla gösteriyor.

Papa Francis'in bu adımı, ilk defa evrimsel biyolojinin doğru olabileceğine dair içine düşen şüpheleri takipçileriyle paylaşan Papa Pius XII'nin (1939-1958 yılları arası papalık yapmıştı) ve ondan sonra gelen John Paul II'nin 1996 yılında yaptığı "evrim bir hipotezden ötedir, etkili bir şekilde gerçek olduğu ispatlanmıştır" gibi sözlerinin izinden gidiyor.

Şahsi inançlarla bilimin bu kadar dip dibe değerlendirilmesinin ne tür sonuçlar vereceği bilinmese de, Milan'da bulunan University degli Studi'den Guilo Giorello, Papa'nın bu sözlerinin "konuyla ilgili duygusal yaklaşımları ve bilimle olan çelişkiyi azaltmak" yönünde bir adım olduğunu söylüyor.

Sonuç

Elbette, bu kadar çok sayıda takipçisi olan bir inancın bilime bir nebze olsun daha fazla yanaşması tüm insanlık açısından büyük kıymete sahiptir. Fakat bilime yaklaşırken, halen bilimsel gerçekler ile şahsi inançlar arasındaki çizgilerin çekilememesi, insanlığı ileriye götürmekten ziyade, bilimsel düşünceye zarar vermektedir. Yine de, Evrim Ağacı olarak genel bir ölçekte baktığımızda, Dünya'daki ezici çoğunluktaki bilim insanının reddettiği sahte açıklamalardan, aynı ezici çoğunluğun kabul ettiği ve bilimsel yöntemleri kullanarak bin bir farklı şekilde geçerliliğini ispatladığı, insanlık tarihinin gördüğü en güçlü 2 teoriye sıcak bakma safhasına geçilmiş olması, bilim ve insanlık için küçük, Papa ve takipçileri içinse büyük bir adım olarak değerlendirilmelidir diye düşünüyoruz.