İnsanlığın Gidişatı Sürdürülebilir Değil!

İnsanlığın çevresel gidişatının sürdürülebilir bir seviyeye indirgenmesi için dünya ekonomisinde önemli ve temel değişiklikler gereklidir. Bu çıkarımı yapan Twente Üniversitesi’ndeki Su Yönetimi bölümünden Profesör Arjen Hoekstra, Science dergisinde "Humanity's unsustainable environmental footprint" ("İnsanlığın sürdürülebilir olmayan çevresel gidişatı") adlı makalesinde bulgularını yayınlandı.

Prof. Hoekstra, su gidişatı çalışmaları ile bilinir, bu makalesini Avustralya’daki New South Wales Üniversitesi’nden Alman meslektaşı Thomas Wiedmann ile birlikte yayınladılar. Yazarlar, Science dergisinde küresel ekonominin, politikaların, küresel topraklarda etkili olan tüketim ve ticaretin, su ve ham madde tüketiminin ve iklimin nasıl birbirleri ile içiçe ve bağlantılı olduklarını açıklıyorlar. Hoekstra şöyle söylüyor:

Makalemizin odak noktası, farklı gidişatların karşılıklı bağımlılıklarını ve tüccarlar, tüketiciler ile hükümetlerin gidişatı yaratmaktaki rollerinin anlaşılması üzerinedir. Biliyoruz ki yaptığımız eylemlerde yeterince sürdürülebilir değiliz. Fakat bu karşılıklı bağımlılıklar daha önce bu şekilde hiç gösterilmemiştir. Çeşitli kuruluşların (çıkar gruplarının, oyuncuların) farklı ilgi alanları var olmakla birlikte bu gruplar çok az sorumluluk üstlenmektedirler. Tüketiciler, üreticilerin yaptıklarından kendilerini sorumlu hissetmemekte ve politikacılar ise büyümeye, ihracata ve ucuz ithalata çok fazla odaklanmaktadırlar. Örneğin; ucuz ithalat yüzünden Çin’de yok olan kaynaklardan dolayı oluşacak sıkıntılardan kim kendini sorumlu hissedecek? Eğer çalıntı bir bisiklet satın alırsanız ceza alabilirsiniz ve kişisel olarak da kendinizi sorumlu hissedersiniz. Fakat sürdürülebilirlik ilkesi ile üretilmeyen ürünlerin tüketimi de bu tarz sorumsuzca bir davranış değil midir? Her şey, küresel tedarik zincirini tekrar gözden geçirmek ile ilgili.

Hoekstra ve Wiedmann insanlığın toplam çevresel gidişatı bilimsel ve eşsiz bir şekilde haritalandırdılar, fakat aynı zamanda çözümlerin ortada açıkça olmadığını gördüler. Hoekstra konu üzerindeki görüşlerini şu şekilde sonuçlandırıyor: 

Bu durum tabii ki küresel ekonomide ve uluslararası iş birlikteliklerinde temel değişikliklere ihtiyaç duymaktadır. Fakat çeşitli partilerin rollerinin anlaşılması ve gidişatın altında yatan büyük karmaşıklık, ilk adımı oluşturmaktadır. Herkes daha iyi bir tedarik zinciri beklentisi içinde olmalı ve bu zincir herkese sağlanmalıdır ki ancak o zaman toplumumuzu sürdürülebilir bir şekilde devam ettirebiliriz.