Darwin ve Kraliyet Cemiyeti: Eski Kayıt Defterleri, Darwin'in Ödünç Aldığı Kitapları Gösteriyor!

Darwin, 24 Ocak 1839 yılında dönemin ve hatta günümüzün en saygın bilim topluluklarından olan Kraliyet Cemiyeti'ne (Royal Society) üye olarak seçildi. Zaten o zamana kadar, keşfettiği fosiller, yaptığı analizler, çıktığı Beagle seyehati ve yazdığı mektuplarla tüm Dünya'da saygınlık kazanmış bir jeolog ve biyolog olarak biliniyordu. Ancak Kraliyet Cemiyeti'ne katılmasıyla birlikte, akademik kariyeri çok daha profesyonel bir düzleme taşındı ve elinin altındaki kaynakların sayısı katlanarak arttı.

Darwin, yapacağı çalışmalarda Kraliyet Cemiyeti'nin kütüphanesini bol miktarda kullanacaktı. Örneğin aşağıdaki fotoğrafta, Darwin'in kütüphaneden kitap alırken bıraktığı kayıtlardan bir kısmını ve imzasını görmekteyiz.

Kayıtlara göre toplamda 120 defa, her seferinde farklı sayıda kitap Darwin tarafından kütüphaneden alınmıştı. Kraliyet Cemiyeti ile ilişkisi, çok uzun yıllar sürdü ve birçok çalışmaları, tüm bilim insanlarının hayranlıkla izlediği araştırmalardı; Darwin'e sayısız ödül getirdi.

Örneğin Cirripedia isimli kaya kabukluları üzerinde yaptığı 8 yıllık bir araştırma sonucunda, bu canlıların farklı soy hatlarının arasında ortak bir atadan gelen benzerlikler (homolojiler) olduğunu ve bazı yapıların süreç içerisinde değişmesi sayesinde bu canlıların farklı ortamlara adapte olabildiğini gösterdi. Öyle ki, bu çalışması sırasında, bu kaya kabuklularının iki farklı cinsiyeti arasında parazitik hermafrodik (iki cinsiyetli) olan bir ara tür keşfederek evrimin en çarpıcı örneklerinden birini sundu. Bu çalışmaları, 1853 yılında Kraliyet Cemiyeti'nin en saygın ikinci ödülü olan Kraliyet Madalyası'nı kazanmasını sağladı. Böylece, ilk defa profesyonel bir biyolog unvanı almış oldu.

O dönemlerde birçok kişi, ana branşının haricinde çalışmalar yapmaktaydı ve Darwin de bunlardan biriydi. Aslında doğrudan biyolog olmasa da ve daha ağırlıklı olarak jeoloji ile ilgilense de, çalışmalarının ezici bir çoğunluğu biyoloji sahasındaydı. Bu madalya sayesinde, zaten bilim insanları arasında biyoloji bilgisiyle saygınlık kazanmış olsa da, bu alanda profesyonel de bir unvan almış oldu.

Daha sonradan, 1859 yılında bastığı Türlerin Kökeni isimli şaheseri sayesinde bilimin yüzü değişmeye başladı. Her bilim dalının, evrimsel biyoloji çerçevesinde değişimden geçeceğinin ilk izleri görülmeye başlandı. 1863 yılında, Lyell'in İnsan Tarihinin Jeolojik Kanıtları başlıklı eseri sayesinde doğa tarihi daha da fazla ilgi çekmeye başladı. Bu kitapta Lyell evrime şüpheci yaklaşmaktaydı ve bu Darwin'i hayal kırıklığına uğratmıştı. Bu kitabın yayımlanmasından sadece birkaç hafta sonra Thomas Huxley önce İnsanın Doğadaki Yerine Kanıt başlıklı, sonrasında Amazon Nehirlerinde Bir Doğa Bilimci başlıklı iki kitap yayımladı ve insanların insansı maymun olduğunu, çeşitli örneklerle gösterdi. Tüm bu kitaplar, Darwin'in Evrim Kuramı temeline dayanmakta veya en azından ondan güç almaktaydı. Bu konuda yapılan tartışmalar ve lobi faaliyetileri sonucunda 3 Kasım 1864 yılında Charles Darwin, Kraliyet Cemiyeti'nin en kıymetli ve önemli ödülü olan Copley Madalyası'na layık görüldü. 

Tüm bu gelişmeler sırasında bilim camiası hararetli olarak evrimi ve gerçek olma olasılığını tartışıyordu. 1870'lere girilirken, artık bilim camiasının neredeyse tamamı evrimin bir doğa yasası olduğunu kabul etti. Az bir bilim kitlesi, evrimin gerçekliğini kabul etseler de, Evrim Teorisi'nin Doğal Seçilim merkezli olduğuna karşı itirazlar getirdiler. Bu itirazlar, günümüzde çok daha kapsamlı bir halde, Genetik Sürüklenme gibi diğer mekanizmaların asıl türleşme mekanizmaları olduğu şeklinde devam etmektedir. Günümüzde de bilim camiasının çok büyük bir kısmı evrimi bir doğa yasası olarak kabul etmektedirler. Bu konuyla ilgili olarak buradaki makalemizi okuyabilirsiniz.

Darwin öldükten sonra, Kraliyet Cemiyeti onun bilimdeki yerine ithafen, Westminster Mezarlığı'nda büyük bilim insanları John Herschel ve Isaac Newton'a yakın bir noktaya defnedilmesini sağladı. Sonradan, oğulları George (astronom), Francis (botanikçi) ve Horace Darwin (inşaat mühendisi) de Kraliyet Cemiyeti üyeliğine hak kazandı.