Türkiye Cumhuriyeti'nin İlk Yerli Tankı

Bu yazımda Türkiye Cumhuriyeti’nin henüz kuruluş yıllarında fikir olarak ortaya atılan ve 2. Dünya Savaşı yıllarına prototipi üretilen ilk yerli tankımız olan MKE Kırıkkale’den bahsedeceğim. Öncelikle şunu söylemeliyim bu tank hakkında bilgi ve görsel bulmak çok zor ve bulduğum bazı bilgi ve görsellerin gerçek olduğuna dair kanıtlar bulunmamakta. Sanki birileri bu tankın duyulmasını hiç istememiş ve hakkındaki bilgileri silmiş gibi(bu benim görüşüm).

Önce sizlere tankın neye benzediğini göstereyim ;

Mühendisin Evi

Bu tank 1943 yılında MKE tarafından tasarlanmış ve prototipi tamamlanmıştır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin “Marshall Programı” na dahil olmasının ardından bu tank ve diğer yerli silah ve silahlı araç üretimleri durdurulmuştur. Marshall programının ne olduğunu kısaca açıklamak gerekirse bu planda komünizm engellenmeye çalışılmış ve bu amaç uğruna ABD bu plana dahil olan ülkelere ekonomik yardımlar ve kendi silahlarından satın alma imkanları sağlamıştır.

Bu sebeple MKE şirketi ekonomik sorunlar yaşamaya başlamış ve birçok projesine veda etmiştir. Bu tank bir “hafif tank” olarak üretilmiştir çünkü Türkiye’nin o dönemlerde henüz orta-ağır tank üretecek endüstrisi yoktu. MKE Kırıkkale 1943 tankı 1946 yılında Cumhuriyet Bayramı töreninde sergilenmiştir. Tank ordu tarafından kullanılmadı çünkü seri üretime hiç geçmedi. Bazı kaynaklara göre tank 1970 yılında Ankara’da bir askeri müzede sergilenmiştir ancak bunu doğrulayan bir kanıt bulunmamaktadır.

Tankın teknik özellikleri ;

• Ağırlık = 17 ton
• Motor = Ford V8 , 110 beygir güç üretebilen kamyon motoru
• Max hız = 40km/saat
• Mürettebat = 4 kişi
• Silah = 37 mm top (ana silah) , 7.62 mm makineli tüfek (ikincil silah)

Bu tank SSCB devletine ait T-37 A ile karıştırılmaktadır , sebebi ise fazlasıyla benzemeleridir.

Tank-Hunter

MKE Kırıkkale 1943 tankı T-37A ilham alınarak tasarlanmıştır , Teknik özellikleri neredeyse aynıdır.Türkiye o yıllarda sovyet yapımı olan tank ve silahları kullanmaktaydı.

Mühendisin Evi

Tankın üretiminde imzası bulunan metalürji mühendisi Selahattin Şanbaşoğlu bu tankın serüvenini şöyle anlatmıştır ‘1946’da kendi girişimimizle tank yaptık. Bunun sadece Ford motoru dışardan geldi. Dizaynı bizimdir, tipi kendimize mahsustur. Tasarımını Kamil Necati ve arkadaşları yaptı. Zırh levhası, topu, paleti aktarma organları, hepsi bizim üretimimizdir. Bu tank 1946’da Cumhuriyet bayramı törenlerinde geçti. Ancak sipariş gelmedi ve tek tank olarak kaldı. Amerikan yardımı başlayınca hazırcılık ve kolaya kaçma başladı.’

Bu tank sebebi çok net olmayan bir şekilde hiç sipariş almadı ve bu sebeple MKE nin elinde çürümeye bırakıldı. Bazı kaynaklar tankın çürüdüğü gerekçesiyle eritildiğini bazı kaynaklar ise depoda hurda olarak durduğunu söyler. Ayrıca MKE ile mail yolundan iletişime geçmeye çalıştım eğer MKE bu konu hakkında bir aydınlatma yapmaya karar verirse yazımı günceller ve buraya aktarırım.

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim , düşüncelerim veya yazımla ilgili herhangi bir eleştiriniz varsa, lütfen benimle iletişime geçmekten çekinmeyin. Ayrıca, metnimde yanlış bilgi olduğunu düşünüyorsanız, lütfen bana bildirin. Düşüncelerinizle metinlerimi geliştirmekten memnuniyet duyarım.