İnsanlar neden dinlere inanmaya ihtiyaç duyar ?

İnsanlık var olduğundan beri anlayamadığı şeylerden korkmuştur. Şimşek ,fırtına, sel gibi birçok doğa olaylari insanüstü bir varlık tarafından cezalandırıcı bir unsur olarak kabul görmüştür.

Dinler tarihi yaklaşık 50.000 yıl öncesine dayanmaktadır. İlk çağ insanları dahi bu eylemleri figürler halinde duvarlara betimlemişlerdir. Tanrıları şekillendirip onlara adaklar sunmuşlardır. Zamanla dinlere dayalı kurallar da gelişmiştir. Bu kurallar sürekli büyüyerek değişmiştir.

Dinlerin yapısını belirleyen en önemli etken coğrafyadır. Coğrafi yapıya bağlı olarak dinler şekillenmiş inanç şekilleri farklılaşmıştır. İnançla beraber yaşamda değişmiştir. Günlük hayattaki birçok şeyi din belirlemeye başlamıştır. Dinler insanlar arası iletişimden yemek yeme adabına kadar birçok unsuru belirleyen en önemli faktör olmuştur. Kısacası din o toplumu şekillendiren en önemli unsur olmuştur.

İnsanlık modernleştikçe daha organize dinler ortaya çıkmıştır. Dinlerle beraber din adamları da ortaya çıkarak toplumları yönlendirmeye başlamışlardır. Ticarette komisyonculuk gibi Tanrı ile insanlar arasında komisyonculuğu ise din adamları yapmaya başlamıştır. Öyle bir güç olmuşlardır ki ilk çağ medeniyetlerinde dahi krallardan sonra en güçlü insanlar daima din adamları olmuştur.

Din adamlarının bu kadar güçlenmesini nedeni ise yetersiz düşünme gücüne sahip toplumlar olmuştur. Eğer ki bir insan düşünmeyi bırakırsa daima yerine düşünecek birileri olacaktır ki din söz konusu olduğunda bu çok daha kolay olmaktadir.

Sorgulamayı ve düşünmeyi bıraktığın anda her şeyi kabul etmeye başlarsın , çevre sana neyi verirse onu kabul edersin. Ve senin doğrun da ondan sonra bunlar olur. Böylece aileni ve geleceğini bu unsurlar doğrultusunda şekillendirirsin.

Her ne kadar mantıklı bir yapı olmasa da maalesef ki toplumlara bir arada tutan en önemli etken de yine dindir. Ortak bir inanç sistemi ile insanlar bir arada kalabilmekte. Ve ortak hedefler doğrultusunda sosyalleşebilmektedirler. (Örneğin İslam inancına göre cuma namazı kılınmasından ,bayram ziyaretlerine, komşuluk adabından büyüklere karşı saygıya kadar birçok unsuru İslam inancı şekillendirmiştir. ) bu durum şunu göstermektedir ki ortak bir inanç sistemi toplumları bir arada tutan en önemli etkendir. Hiçbir kuvvet din kadar etkili olamamaktadır.

Tabii bu yazıyı okurken muhakkak ki farklı fikirlerde insanlar olacaktır. Ve dine bakış açısını eleştirebilecekler. Bu noktada şöyle bir fikir sunarak yazıya devam edebiliriz.

Her şeye en baştan başlarsak varoluşumuzdan itibaren inandığımız din atalarımızın dinidir. Ve bu bir din ne kadar yanlış olsa da kabul görmüştür. Allah'a inanabilirsiniz ya da puta tapabilirsiniz sonuçta yaşadığınız coğrafya ile paralel olarak sizin doğrunuz bu olacaktır.