Hawaii Lav Akışlarının Gazdan Arındırılması, Kristalleştirilmesi ve Reolojisi: Etna Dağı'nın (İtalya) MS 1669 Püskürmesi Örneği

Kaynakça:https://academic.oup.com/petrology/article-abstract/63/12/egac115/6794132?redirectedFrom=fulltext. Büyük taşkın olaylar sırasında lav akış dinamiklerini anlamak, yüksek lav istilası riski ile karakterize edilen volkanik alanlarda büyük önem taşır. Etna Yanardağı (Sicilya, İtalya), günümüzde çok sayıda nüfus merkezinin bulunduğu yer olan volkanik yapının uzak kısımlarına ulaşan kilometrelerce genişliğindeki lav alanlarının yerleşimi ile karakterize edilen uzun bir patlama geçmişine sahiptir. 1669 patlaması, püskürme menfezinin alçak irtifası ve yayılan ürünlerin yüksek hacmi (607 ± 105 × 10 6 m3) nedeniyle yanardağın tarihi zamanlardaki en önemli olaylarından biriydi .), yolları boyunca bulunan çok sayıda köyü yok eden lav akıntılarıyla. Akışlar, emisyon noktasından >16 km uzaklıkta, Catania şehrine ulaştı. Bu çalışmada, magma ve lavların patlama öncesi ve sonrası koşullarda gazdan arındırma, kristalleşme ve reolojik tarihini yeniden yapılandırmak amacıyla 1669 patlamasının ürünlerini jeokimyasal, mineralojik, 2B ve 3B dokusal analizlerle araştırıyoruz. Jeotermobarometrik ve higrometrik modellerin birleştirilmesi, patlamadan önce magmatik su içeriğini (ağırlıkça %4,1) tahmin etmemizi sağlarken, eş zamanlı püskürme kristal içeriği (akış başlangıcında %10 hacim), örneklenen piroklastların dokusal analizi yoluyla elde edildi. yakın havalandırma serpinti. Nihayet, yüzey koşullarında meydana gelen kristalleşme ve gaz giderme, lavların dokusal ve mineralojik analizleri kullanılarak yeniden yapılandırıldı. Sonuçlar, patlamanın başlangıcındaki lav viskozitesinin, karmaşık ve geniş bir lav alanının gelişmesine izin verecek kadar düşük (<3,51 log Pa · s) olduğunu gösteren üç fazlı (eriyik + kristal + kabarcık) reolojik modele entegre edilmiştir. . Lav tüneli açmanın ortak etkileri, gecikmiş kristal çekirdeklenmesi ve büyümesi ve deforme olmuş baloncukların varlığı (%21,35'e kadar hacim) sayesinde akışların uzunluğu çok sayıda kilometreye ulaştı. Bu işlemlerin kombinasyonu, akışın menfezden önemli mesafelere ulaşmasına izin vererek eriyik süspansiyonunun yüksek akışkanlığını korudu. son olarak,