DESCARTES

Düşünüyorum O halde Varım.

Gençlik Yılları

31 Mart 1569 La Haye En Touraine kasabasında büyük bir sis hakim idi. Sislerin arasında bir evin ışıkları o gece boyunca sönmemişti işte o gün, hastalığa meyilli, narin bir bebek dünyaya geldi. Adı Rene konuldu. Kimse bilmiyordu ki bu bebek, yüzyıllar sonra “modern felsefenin babası” olarak anılacak idi.

31 Mart 1569 yılında dünyaya gözlerini açan Rene Descartes, 4 aylık iken annesi Jeanne Brochard ı verem dolayısı ile kaybetti. Annesinin kaybının ardından büyükannesinin çatısı altında yaşamaya devam etti.

Çocukluğunda çok meraklı olduğu bilinen Descartes, 10 yaşında iken oldukça prestijli bir cizvit okulu olan La Fleche Kraliyet Kolejinde eğitim almaya başladı. Bu okulda eğitim aldığı sırada; Latince, Felsefe, Mantık ve Aristotelesçi düşünce üzerine eğitim aldı ancak Descartes ın ilgisini çeken bir diğer önemli şey ise Matematik idi. Kendini Cebir ve Geometride oldukça geliştirdi ve henüz bu yıllarda bilimsel kesinliğe ulaşmanın yollarını sorguladı. 1614’te babasının zorlamadı ile isteksizce hukuk okumak üzere Poitiers Üniversitesi’ne geçti ve 1616’da hukuk diploması başarı ile eline aldı. Ancak hayatını bir avukat olarak sürdürmek istemedi. Hayatının bu dönemlerinde Avrupa’da yaşanan Otuz Yıl Savaşları sırasında çeşitli ordulara katıldı ve birçok ülkeyi gezme fırsatı buldu. Orduda yer aldığı sırada kendini Matematik ve Mekanikte oldukça geliştirdi gezdiği ülkelerde birçok bilim insanı ile konuşma fırsatı buldu ve kendini hem akademik alanlarda geliştirir iken hemde genel kültür düzeyinde geliştirmeyi başardı.^[2]

Yeni Bir Yaşam: Hollanda

Orduda bulunduğu süre zarfında ve sonrasında gezdiği ülkelerden sonra Descartes Hollanda’ya yerleşme kararı aldı. Descartes Hollanda’da birçok eser kaleme aldı bunlar:

• Discours De la Methode (Metot üzerine konuşma)
• Meditasyonlar
• Le passions De L’âme (Ruhun Tutkuları)

Descartes Hollanda’da yaşadığı vakitlerde bir kış günü, sobanın karşısında bir rüya gördü ve bu rüyaya kendi tâbiri ile “Büyük Rüya” adını verdi çünkü bu rüyalar ona, bilimde sağlam ve evrensel bir yöntem geliştirme fikrini verdi. Bu an, onun felsefi hayatının başlangıcı olarak kabul edilir

Descartes Ve Felsefesi Üzerine

Descartes kısa ve öz bir söylem ile birer Rasyonalisttir. Rasyonalizm:

• Apriori bilginin varlığına
• Evrensel bir zihnin varlığına
• Bilgi için yalnızca aklımızın yeterli olduğuna

gerek gören felsefi görüştür.^[2]

Descartes bir cismin maddi olan tüm özelliklerinden onu soyutladığımızda aklımızda o cisme ait bir idea olacağını söyler ve bunu balmumu örneği ile açıklar. Balmumu örneği: bir balmumundan yapılmış bir heykel ateşe yaklaşıp farklı bir halde alsa onun temelinde onu var eden asıl şey içindeki balmumudur.

Descartes günlük hayatta varlığın kesin olduğuna dair şüphe etmeye başlar ve kendisine şunu sorar “Gerçekten gördüğüm şeyler zihnimden bağımsız olarak gerçektende var mı?” Ve işte bu soru onun felsefesinin temelini oluşturuyor. Descartes şunu düşünüyor: duyularım yanıltıcı olabilir ancak aklım yanıltıcı olabilir mi? Ve sonuç olarak eğer mükemmel bir tanrı var ise benim duyumlarım yanlış değildir çünkü beni kandıran bir tanrı mükemmel değildir ve bu tanımın ise evrensel bir zihne uymadığını söyler. Ancak Descartes tanrının bizi yanıltmayacağını, bizi yanıltabilecek olan şeyin yalnızca kötü bir cin olabileceğini söyler. Bu varlığın bizi kandırmasına izin vermememizin tek yöntemi önümüze çıkan her bilgiye inanmamak, her bilgiyi sorgulamak, düşünmek, eleştirel bakmak gerektiğini döyler

Descartes felsefeye getirdiği bu görüş dışında ayrıca insanın varlığını sorgulamaya başlamış ve güvenilir sorgulanamayacak kadar varlığı net bir kanıt aramaya koyulmuştur ve işin en sonunda varlığı hakkında güvenilebilir tek şeyin düşünceleri olduğunu farketmiş ve meşhur sözü “Cogito Ergo Sum” yani “düşünüyorum o halde varım” demiştir ve varolmanın ilk koşulunu düşünce olarak belirlemiştir.

Descartes Ve Matematik Üzerine

Birgün odasında dinlenen Rene Descartes bir anda birer sinek görür ve aklına “ o sineğin orada olduğunu matematiksel olarak nasıl gösterebilirim?” Diye sorar. Sorduğu bu soru sayesinde kartezyen koordinat sistemini keşfetti.^[1]

Bugünkü kullandığımız (X,Y,Z,T) gibi değerler biçtiğimiz koordinat sistemi bahsettiğimiz üzere Descartes tarafından keşfedildi ancak keşifleri bunlarla sınırlı değil:

• Analitik Geometri
• Polinom Denklemleri Üzerine Çalışmalar
• Matematiksel notasyonlar

üzerine çalışmalar yaptı. Bugün, her matematik denkleminin arkasında, her bilimsel grafiğin en temelinde, Descartes’ın sessizce duran bir mirası vardır. O, bize yalnızca nasıl düşündüğümüzü değil, düşünmeyi nasıl düşüneceğimizi öğretti. Teşekkürler Descartes