Alternatif İnsanlık Tarihi

‘’Uzun yıllar önce… ‘’Ubwenzi’’ adında bir ırk vardı. Ubwenziler dost canlısı, sakin, iyi kalpli varlıklardı. Gezegenlerinde kaosa ve kötülüğe yer yoktu. Ama bir gün ‘’Sapesa Redara’’ adlı ırk gezegenlerine saldırdı. Ubwenziler’de onları yenecek kadar güç ve teknoloji vardı. Ama yenemeyecekleri birşey vardı. Yok edilemeyecek bir şey. Hırs, öfke ve nefret. Sapesa Redaralar kendi yoldaşlarına karşı bile bu hisleri derinden yaşardı. Ubwenziler çaresizdi. Sapesa Redaralar geldi ve tüm gezegene kötülüğü bulaştırdı. Artık Ubwenziler eskisi gibi değildi. Gezegenlerine kötü hisler hakimdi. Birkaç Ubwenzi hariç. Bu ubwenziler Jaga adı verilen gezegene kaçtılar. Bu gezegende eskiden Meliaminettiler yaşardı. Bu ırk duygulardan beslenirlerdi. İyi duygular onları yatıştırırdı, ama eğer yeteri kadar kötü duygu hissederler ise akıl almaz derecede büyük güçlere ulaşabilirler idi. Ubwenziler ikiye ayrılmıştı: İnsanlar ve Sigmentler. İnsanlar kötü hislerle dolu ‘’Dünya’’da kaldılar. Sigmentler ise Jaga’da. Jaga Dünya’ya kıyasla daha büyük ve daha zengindi. Sigmentler iş birliği yaparak çalıştıkları için kısa sürede mükemmel teknolojilere sahip oldular. Aradan uzun yıllar geçti. İnsanlar kendi düzenlerini kurmayı başardı. ‘’Ne kadar zenginsen o kadar saygınsın.’’ Düzeni. Bu düzende savaşlar vardı. ‘’Ülke’’ adı verilen topluluklar sürekli savaşırdı. İnsanlar daha çok para için herşeyi yapardı. Herkes birbirinden daha üstün olmak için yaşıyordu. Sırf bunun için parayı icat ettiler. Sırf bunun için Ülkeler kurdular. Sırf bunun için her şeyi yaptılar. Bu onlar için en önemli şeydi. Yaşam sebepleriydi. Sırf bir başkasını geçebilmek için insanlar her gün tıpkı bir robot gibi aynı şeyleri yaparlardı. Bu onlar için çok ‘’normal’’di. Normal? İnsanlar her şeye kolayca alışırdı ve alıştığı şeyi terk etmesi çok zor olurdu. O yüzden Normalede alıştılar. Her şey çok normaldi ve gittikçe daha da normalleşiyordu. Daha da normalleşecekti. Sigmentler’in normali ise farklıydı. Savaş, hırs, para ve ülkeler yoktu. Herkes birbirine saygı duyar ve severdi. Dünyanın tam tersiydi. Sonra bir gün, sigmentler’in gezegenindeki titreşim kayboldu. Gezegen kendini dış uzaya tamamen kapattı. Biz ‘’Pengamant’’lar bu konuyu araştırdık. Biz normal fiziksel olarak Ubwenzilere benzemeyiz. Neyse konumuz bu değil, çok çabaladık ne olduğunu öğrenmek için ama bu imkansızdı.’’