Bernoulli prensibi ile ilgili bir sorum olcak aciklamaya yaziyorum..

Coanda etkisi denen bir etki akışkanların eğimli yüzeyleri takip etmesini sağlıyor. Hatta bu etkiden dolayı üstten giden hava daha uzun yol gitmesine rağmen hızlanarak alttan gidenden havadan daha önce varıyor kanadın bitimine.

Aslında uçağın uçması bundan biraz daha komplike. Evet akışkanlar mekaniğinin ve bernoulli ilkesinin yanı sıra, uçağın kanatları yatayla açı yapacak şekılde durur bu açıya saldırı açısı (attack angle) denir ve bu saldırı açısından kaynaklı olarak karşıdan gelen rüzgarı altına alıp aşşağı doğru ittirir ve onun momentumundan yukarı doğru bir kuvvet hisseder. Sadece bu kadar da değil uçağın kanatlarının ön yüzleri yuvarlakçadır ve arka uçları ise keskindir ve dolayısıyla coanda etkisinin yardımıyla yukardan geçen havayı bir sirkülasyon halinde altına alır ve oluşan girdaplar daha kolay süzülmesine yardımcı olur. Bu konu ayrıntısına indikçe derinleşip yeni bileşenlerin eklendiği engin bir fizik cümbüşüdür ve uöak mühendisliği bölümlerinde bir*iki dönem boyunca uzun uzun anlatılacak kadar çok erken içerir. Kaynak bölümüne kısaca anlatan bir iki kaynak ekliyorum fakat derinlemesine girmek istiyorsan yine kaynak bölümüne ekleyeceğim Yale universitesinin Uçuş Fiziği ders müredatının sonunda bulunan okuma listelerinden başlayabilirsin.

Süreklilik denklemi denen bir bağıntısı var. Burada akışkanın yoğunluğu sabit. Bu nedenle bir borunun içindeki bilyeler gibi düşünebiliriz. Bir uçtan yeni bir bilye girdiğinde, diğer uçtan bir başkasının çıkması gerekir. Çünkü o boru belirli bir hacimdedir. Bilyeler de öyle. Dolayısıyla içindeki bilye yoğunluğu sabittir. Yenisi gelirse, bir başkası çıkmak zorundadır. Aynı durum hava molekülleri için sabit yoğunluklu ortamda vardır. Kanadın üst kısmında yol daha uzun olduğundan, sürekliliği sağlamak için moleküller üzerinden daha hızlı yol almak zorunda kalır. Bu da basıncı düşürür. Basınç farkı kaldırma kuvvet oluşturur.