Beynin akışınında etkili olan nörotransmiterler dışarıdan kişiye verilse hissettiği duygu ve düşüncelere sahte diyebilir miyiz?

Beyin ve gerçeklik algısı üzerine odaklanmaya neden olacak, felsefi sorunlara gebe bir soru.

Soru, gerçeklik manipüle edilebilir bir fenomen ise, bizim gerçeklik algımız sahte mi?

şeklinde de sorulabilir.

Aslında kahve bile bizim davranışlarımızı manipüle etmiş oluyor. Yani kahvenin etkisine maruz kalmış biri bile aslında olduğu versiyondan çıkmış, uyarılmış bir nörolojik duruma geçmiştir. Alkol, uyuşturucu maddeler ise bunu daha gözlemlenebilir seviyelerde yapmakta. Miktar önemli değil.

Çikolatanın neden olduğu sahte mutluluk bile, geçici olarak kişinin duygudurumunu değiştirebilmekte. Beynin gerçeklik algısı her ne kadar manipüle oluyor gibi görünse de, bilinçli farkındalık bunu yorumlamakta. Yani kişi alkolün etkisi olduğunun bilincinde olduğu sürece gerçeklik algısı tamamen bozulmuş sayılmaz. İçinde bulunduğu algı bozulmasının arka planda farkındadır kişi. Bilinçli farkındalık olmasaydı her uyaran etkisinde farklı bir gerçeklik düzeyine geçerdi kişi. Alkollü olduğu algısı olmazdı. Evrimsel olarak o kadar uzun bir zamanda oluştu ki bilinç ve bilinçaltı, böyle kısa süreli yorumlama farklarının temel gerçeklik algısını yorumlamaya etkisi sınırlı kalmakta.

Diğer yandan, dopamin, endorfin, seratonin gibi nörotransmitter lerin kendileri birer manipülasyon araçları. Gerçek - sıradan bir dış uyarana bağlı üretilen her nörotransmitter, duyguduruma doğrudan müdahele demek. Kişi çok mutlu olduğunda, çok üzüldüğünde, içinde bulunduğu duruma tepki vermektedir ve bu durumun uyarana bağlı olduğunun farkındadır. Komple bilinci yeni duruma geçmemiştir.

Kişinin davranışlarını geçici bir süre ve farkındalığını tamamen yok etmeden manipüle edebiliriz. Bu yüzden ne yaşadığımızın önemi kalıyor. Her durumda yaptıklarımızın sorumluluğunu alıyoruz.

Ancak biliyoruz ki, bilinçli farkındalık gerçek ve gerçek olmayanı ayırabiliyor olsa da, beyin böyle bir nitelikten uzak. Onun için her uyaran gerçek, aynı önem hiyerarşiyi içinde. Biz farkında olduğumuz durumlarda (film izlerken korkmak gibi), merkezi sinir sistemi - hormonal durum bundan gerçek anlamda etkilenir.