Benim Bildiğim Zaman Tuzak Kurmaz!
Önemsenir ya da önemsenmez…
Bundan sonraki paylaşımım sadece deneyime dayalıdır!
Eğer bir yerde uzun bir süre kalmış ve farklı yerlere (Coğrafyalara, şehirlere, toplumsal ortamlara vs.) kısa süreliğine de olsa gitmemiş isek, yaşadığımız coğrafyada var olan olumlu veya olumsuz her şeyi salt coğrafyamıza özgü sanırız. Daha çok da olumsuz olarak…
Aynı şey bireyler için de geçerlidir ve yukarıdaki süreçten tek farkı paylaşmamış olmak.
Paylaşmadığımız sorun büyümekle kalmaz, aynı zamanda sanki sadece bize özgüymüş yanılgısı ile bizi daha da içe kapatır ve çözümsüzlüğe iter.
Oysa paylaştığımızda; hem yaşadığımız sorunun salt bize özgü olmadığını, genel ve yaygın bir toplumsal sorun olduğunu görür hem de kolektif çözüm arayışına girer ve çok daha kolay şekilde sorunumuzu ya çözer ya da olağan kabul ederiz.
Buradaki mesele salt bizim düşüncelerimizi değiştirip değiştirmememiz meselesi değil. Aksine bununla birlikte sorunumuzu doğru teşhis edip doğru tedaviyi bulabilme adına sorunun kaynağına inmemiz ve o soruna ne az ne de çok, sadece hak ettiği kadar anlam yüklememizdir.
Sadece bizim veya öyle sandığımız bir baş ağrısı, beraberinde umutsuzluk ve öfkeyi, o da boş vermeyi getirebilir. Oysa çoğunluğun başının ağrıdığı bilgisi baş ağrımızı hafifletmez fakat umutsuzluk, öfke ve boş verme şeklindeki yan etkilerini ortadan kaldırabilir, daha sağlıklı düşünmemize vesile olabilir ve biz gibiler ile bu soruna çözüm üretmenin kapılarını aralayabilir.
Teklifsiz ve beklentisiz ve cidden öğrenmek ve çözmek ve birlikte çözmek üzere paylaşınca ne demek istediğimi anlayacaksın. Sevgiyle…
Not: Bilimsel literatürde tekrar diye bir şey yoktur. Ve evet hayat bir kereliktir, kıymetini bilmek lazım. Bu kıymeti bilmenin ilk yolu onu akıl ile kavramaktan ve ona koşulsuz saygı duymaktan geçer. Umutsuzluğu yasak kılan maddi temel budur.
Ahhhh, hayat denilen bu meretin bu güne gelinceye dek geçirdiği evreleri, atlattığı badireleri ve alnının akıyla verdiği amansız sınavları bir bilsek, şapkamız olmasa bile varmış gibi önünde eğilir ve çıkarırız.
