İnsanlar ''mucize''lere nasıl inanabilmişler?

Soru 'mucize' gibi dini bir konu olduğu için vereceğim yanıt da dini açıdan olacak. Belki bilimsel olarak sosyolojik, psikolojik ve tarihsel açıdan ele alınabilir fakat inançla ilgili benzer konuları ele alan kaynakları okurken gülünç duruma düştüklerini düşünüyorum. Çünkü ele aldıkları insanların düşüncelerini bir torbaya doldurup 'bunlar böyle düşünen insanlar' demek insanın aklına ve doğasına hakarettir.

Geçelim sorunun İslam dini açısından cevabına^[1]: Allah evreni ve içindeki canlıları bugün bilimin ele aldığı doğa yasaları çerçevesinde yaratır. Buna yasalara dini terminolojide 'sünnetullah' ya da 'adetullah' denir. Allah evrendeki her şeyi, atomundan galaksilere kadar her bir varlığı bu yasaların dışına çıkmadan yaratmaya devam eder. Ve Kur'an'da bu yasaları değiştirmeyeceğimiz bunun böyle devam edeceği açıkça söylenir. İnsanın görevi bu yasaları araştırıp bilimi ve teknolojiyi bu yönde geliştirmektir. Eğer bu yasalar değişken olsaydı ya da Allah yarattıklarını hiç bir yasa olmadan bir anda sahneye getirseydi bilimde de bilgi de olmazdı. İşte 'mucize' bu yasaların bazı özel durumlarda sadece peygamberler için değiştirilmesi durumudur. Amaç inananların inançlarını tazelemek inanmayanların ise devamlı surette 'şunu yaparsak inanırız, bunu yaparsan inanırız' sözleri karşısında 'bak işte yaptım ama hala inanmıyorsunuz' demek içindir. Evet 'mucize' sadece peygamberlere verilen olağan üstü ve bir kereye mahsus doğa yasalarının dışına çıkma durumudur ve bugün böyle mucizeler yaşanmamaktadır.

Gelelim günümüzde yaşanan bazı olağanüstü olaylara eğer soruda kastedilen bu ise. Bu olaylar çok farklı açılardan ele alınabilinir. Kazalardan, hastalıklardan vs kurtuluş hikayeleri, ruhani deneyimler/yolculuklar, bazı bilim insanlarının, sanatçıların ilhamla rüyayla keşiflerde bulunmaları gibi olaylar. Bu olaylar ne kadar 'mucizevi' diye adlandırılsa adlandırılsın 'mucize' olamaz.

Bunların varlığına ya da nasıl gerçekleştiğine inanmak ise kişinin kendi düşüncesine kalmış bir şey aslına bakarsanız. İnanana neden böyle asılsız şeylere inanıyorsun, inanmayana nasıl olur da inanmazsın demeye kimsenin hakkı yok. Herkes kendi bildiği doğruyu anlatır ve inancın kişisel bir özgürlük olduğu kuralını ihlal etmez.

Bu çağda nasıl olur da insanlar dogmalara, kültlere ya da bilimle alakası olamayan tedavilere falan inanır derseniz. Topluma, sosyal hayata ya da doğaya zarar vermeyen durumlar varsa insanlar kendi inançlarını yaşıyorsa devletler bile buna karışamaz. Fakat bundan haksız kazançlar elde etme ya da toplumu manipüle etme söz konusu ise karşı çıkılmalıdır ve hatta yapanlar kanunlar çerçevesinde cezalandırılmalıdır.