Gerçekleri görmek veyahut bulmak zorlu yaşamı olan yollardan mı geçer?

Zorlu yaşam ile neyi kastettiğinize bağlı. Eğer insanlar kendileri için yeterli bir yerde barınamazsa, yemek yiyemezse veya gerekli diğer şartları sağlayamazsa sorgulamaya değil, hayatta kalmaya odaklanır. Tabii ki hayatta kalmak için bazı durumları sorgularlar ama felsefe yapmaya ayıracak vakitleri olmaz.

Zorlu yaşam derken birinci paragraftaki temel şartlar sağlandığı halde üzücü olaylar yaşanmasını kastediyorsanız evet. Üzücü olaylardan kafasını sıyırıp, sakinleşip düşünmeye başlayan biri de kendi yaşadıklarını sorgulayacaktır.

Bu, tamamen gerçekleri bulmak veya görmek ile alakalı değildir. İnsanın zekası dolayısı ile anlamlandırma yeteneği ile bir şeyleri anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmak ister. Hatta bunun için kendine ya da başkalarına kendi inançlarını nesnel bir gerçeklikmiş gibi bile sunabilir. Çünkü bu gerçekleri görmek ile değil, anlamlandırmaya çalışmak ile ilgilidir.

Öncelikle esenlikler. Herkes sorgular. İstese de, istemese de. Ben inancımı çok kez sorguladım. Ateist, Deist oldum ama yine İslam'a döndüm. Yine aynı biçimde; Komünist, Devletçi, klasik Atatürkçü oldum şimdi Liberal Atatürkçüyüm. Aslına bakarsanız bunlar benim yaşantım için dönüm noktalarıydı. Nedensiz yere sorgulamıştım, çünkü merak ediyordum.

Bakın burada merak sözcüğü çok önemli. İnsan merak ederse sorgular. Kaza sonucu felç olmuş birisi ya da doğumdan ölüme kötü bir yaşamı olmuş kişi şunu merak eder; Tüm bunlar olurken Tanrı neredeydi? Ya da o kötğ yaşamı olan insan şunu der; Devletler ve insanlar iyilik ve eşitlik diye saçmalıyor ancak beni kimse umursamıyor. Bu yani. Bu adamlar merak eder, çünkü yukarıda yazdığım sorular onları doğrudan ilgilendirir. Yani zorlu yaşamı olan yolardan geçmek sorgulamak için bir koşul değildir. Kişi öyle bir yaşantıda bile olsa yalnızca yaşadıkları ile ilgili soru soracaktır. İyi günler.