Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'na Kafanızı Sokarsanız Ne Olur?

Bilim insanları, iki şeyin kesinliğinin altını çiziyorlar: İlki, proton çifti huzmesinin önüne vücudunuzun herhangi bir parçasını koymak, çok kötü bir fikir. LHC'deki her bir proton ışını 320 trilyon partiküle sahip. Yani enerjisi ise 362 megajoule. Bu da yaklaşık yarım ton bakırı eritip delerek geçmesi için yeterli bir enerji. İkincisi ise, bu yolla ölmek isteyen birinin bu huzmesinin önüne geçmesi gerçekten zor. Proton ışınına ulaşmak için çarpıştırıcının bir yerini açsanız bile, otomatik olarak kapanacaktır.

Diyelim ki kafanızı çarpıştırıcının içine sokmayı başardınız. Daha sonrası ise biraz belirsiz. Yaşayacağınız fiziksel zarar, teninizdeki nükleonlarla temas eden protonun ve hiç rahatsız edilmemiş gibi içinizde hareket edip sağa sola fırlayan protonların sayısı ile ilgili. Tek bir proton demeti yollandığında, çarpma olasılığı oldukça düşük. Ama çarparsa, 320 trilyon partikül göz önüne alındığında suratınızda bir delik açacağı kesin. 

Ama soru şu: Bu delik, neye benzeyecek? Protonlar bir hedefe, örneğin bakır bir bloğa çarpınca, ikincil parçacıkları farklı yönlere saçarlar ve bu da, parçacıkları başka bir tur daha çarpışmaya yönlendirir. Birkaç mikron kalınlığında delik, bu şekilde belirgin bir koni biçimi oluşturarak derinleşmeye devam edebilir. Benzer bir durum vücudunuz için de geçerli: Birkaç mikronluk sıkıcı bir delik yerine, vücudunuzda koni şeklinde bir delik açılabilir.

Bunu yapabilen tek kişi olan 36 yaşındaki Anatoli Bugorski, 1978 yılında Rusya’da U-70 çarpıştırıcısında kafasını proton lazerinin önüne koymayı başardı. Bu cihaz, LHC'den 100 kat daha zayıf bir çarpıştırıcıydı.

Gazeteci Masha Gessen tarafından Bugorski ile 1997 yılında yapılan bir röportaja göre, Bugorski'nin başının arkasından sol burun deliğinin yanına kadar uzanan bir delik açıldı. Beyninin bir bölümü zarar gören Anatoli Bugorski, yüz felci ve epilepsi hastalığına yakalandı. Ne yazık ki açılan deliğin tam şekli bilinemiyor. Ancak şaşırtıcı bir şekilde Bugorski, travmayı atlattıktan sonra aynı tesiste bilim insanı olarak çalışmalarını sürdürmeye devam etti.