Hayal kurarken karakterlerin irademiz dışında hareket etmesinin sebebi ne?

Hayalin Gerçek ile teması olabilir mi?

Hepimiz hayal kurarız. Yaşamda inşa ettiğimiz çoğu şeyin önce hayali kurulur. Bazen gerçek, maddi temelli yaşamda gerçekliği olmayan hayaller de kurabiliriz. Ancak bu hayallerin gerçekleşmesine yönelik bazen o kadar güçlü arzular besleriz ki, ne onlardan vazgeçer ne de tamamen onlara ikna oluruz.

İşte burada ve kanımca bizden (hayali kurandan) görece bağımsız olgular, figürler, roller, karakterler devreye girer ve yine görece gerçekleşmesi olanaksız ve ya çok zor olan hayalimiz bu sayede nispeten ete kemiğe bürünür.

Bir ihtimal daha var: O da, adını koyamasak da her şeyi ve tek taraflı belirleyebilme gücünün aslında sadece hayal kurmada değil, gerçek günlük yaşamda bile ne denli sıkıcı ve iç karartıcı olabileceği hissi.

Zira ta antik çok tanrılı Yunandan günümüz tek tanrılı dinlerin tamamına değin tüm tanrılar, sınırsız irade ve güçlerinin sonsuz yalnızlığından kaynaklı, bir miktar kendilerinden bahşettikleri güç ile ve görece özgür olarak kendi suretlerini yaratma yoluna gitmiştir. İşte kutsal kitaplara ve inançlara göre o biziz. Tersini söyleyen de var…Sevgiyle…