Ödüllü Soru Mustafa Kemal Atatürk'ün bağımsızlık adına yapılan eşsiz reformları hangi dinamikleri etkiledi ve günümüzde nasıl bir ebediyet taşıyor?

Ebediyet!

Bir ülkeyi yoktan var etmek muazzam bir şey, ancak eşsiz değil. Eşsiz dediğimiz an en başta bu ülkeyi yoktan var edenin dayandığı aydınlanma felsefesine ve onun dayandığı akla ve bilime ve dolayısı ile şahsiyetine haksızlık etmiş oluruz ki; onun asla böyle bir talebi ve beklentisi olmamıştır. Böyle bir düşüncesi de…

Ancak reformlarının dayanağı onun iki temel ilkesinden damıtılmıştır. Hem de çoğunluğunun bildiğinin aksine kurduğu cumhuriyete temel olan Cumhuriyetçilik ve Milliyetçilik değil, onların da temeli olan, aklın ve bilimin ürünü Laikliktir ve değişimi, gelişimi, kendisini aşmayı öğütleyen ve işaret eden Devrimciliktir.

Döneminde tüm mazlum dünya halklarına kılavuzluk yapmış olan bu temelin, gerek değişen dünyanın değişen şartlarına ve doğal olarak gerekse eskiye dönüş özlemi ve emperyalizmin bu coğrafyada ortaklaştığı aparatlar üzerinden aşındırılarak ve yapay olarak her ne kadar etkisi azalsa da; varlığını sürdürebilmesinin yegane yolu, onu bir ayeti kelam gibi belleyip kutsallaştırmaktan değil, dayandığı temel üzerine yeniden ve daha bir bilimsel şekilde inşa etmekten geçer.

Mustafa Kemal’i doğru kaynaktan ve özellikle kendi nutuklarından ( Büyük Nutuk-Bursa Nutku) okuduğunuzda göreceğiniz şey budur.

Ebediyet yani sonsuzluk meselesine gelirsek; Muhakkak ki çok uzun süre kastı var ötesi değil. Çünkü sonsuzluk, değil türümüze, gezegenimize, evrenimize bile tanımlanmış bir hak değildir.

İşte o çok uzun süre de, bu emaneti devralan gençlerin ne denli aklı ve bilimi kılavuz edineceğine, bunda ne denli ısrarcı davranacağına ve buradan uzaklaşıldığı an, uzaklaşana ve uzaklaştırana ne denli dur diyeceğine bağlıdır. Sevgiyle…

Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık adına gerçekleştirdiği reformlar, Türkiye’nin siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel dinamiklerini köklü bir şekilde değiştirdi. Bu reformlar, modernleşme sürecinin temel taşlarını oluşturdu ve halen etkisini sürdürmektedir.

Etkilediği Dinamikler:

• Siyasal Dinamikler: Cumhuriyetin ilanı (1923), saltanatın kaldırılması (1922) ve halifeliğin kaldırılması (1924) gibi adımlarla ulusal egemenlik esas alındı. Laiklik ilkesi doğrultusunda hukuk sistemi sekülerleştirildi.

• Toplumsal Dinamikler: Kadın hakları (1930 belediye seçimleri, 1934 genel seçimlerde seçme-seçilme hakkı) tanındı, eğitim birliği sağlandı (1924 Tevhid-i Tedrisat Kanunu), soyadı kanunu getirildi (1934).

• Ekonomik Dinamikler: Devletçilik ilkesiyle sanayi hamleleri yapıldı, Sümerbank ve Etibank gibi kurumlar kuruldu. Tarım ve sanayi desteklendi.

• Kültürel Dinamikler: Türk harf devrimi (1928) ile okuryazarlık oranı artırıldı, üniversite reformu (1933) ile bilimsel gelişim teşvik edildi, Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu kurularak ulusal kimlik güçlendirildi.

Günümüzde Taşıdığı Ebediyet:

• Türkiye’nin anayasal düzeni ve hukuk sistemi, Atatürk’ün çizdiği laik, demokratik ve sosyal devlet anlayışı üzerine kurulu.

• Eğitim, kadın hakları ve sanayileşme gibi alanlarda yapılan reformlar modern Türkiye’nin temel taşlarını oluşturuyor.

• Ulusal egemenlik, çağdaşlık ve bağımsızlık ilkeleri halen Türkiye’nin temel değerleri arasında yer alıyor.

• Küresel gelişmelere rağmen Atatürk’ün vizyonu, Türkiye’nin uluslararası politikaları ve modernleşme sürecinde ilham vermeye devam ediyor.

Bu reformlar, Atatürk’ün öngördüğü çağdaş, bağımsız ve güçlü bir Türkiye hedefinin kalıcı olduğunu gösteriyor.

Bireyselleşme ile Aidiyet duygusunu doğru oranda birleştirmesi Atatürk'ün bizlere kattığı en önemli meziyettir.

Bu iki olgu bir ilacın yapım aşaması gibidir. Birisini fazla yada az kaçırırsanız çökmeye mahkum bir medeniyet yaratırsınız