Işığın ulaşabileceği yerlerin bir sınırı var mı?

Işığın (ışımanın) ulaşabileceği yerlerin sınırı yoktur. Evrenin ışık hızından daha hızlı genişlemesi, ışığın kaynağından çıktıktan sonra, uzaklaşan cisimlere ulaşamaması ile alakalıdır. Aksi halde "A" noktasından "B" noktasına ulaşamayacağı anlamına gelmez. Tariflenen "B" noktası uzaklaşan cismin kendisi ise, elbette o noktaya varamayacaktır. Fakat bu kısımda açıklanması gereken bir durum daha var.

Işık uzayda yol aldıkça, dalga boyu genişler, frekansı azalır (enerji kaybeder) ve sanal kütlesinde azalma olur. Elektromanyetik spektrumundaki değişikliklere rağmen, hızında bir değişiklik olmaz. Yani kaynağından gama radyasyonu şeklinde çıkan ışıma zamanla x ışınımı, UV, görünebilir ışık, kızıl ötesi, mikrodalga ve radyo dalgalarına dönüşebilir.

Evren 380.000 yıl yaşında iken tüm evreni kaplayan Mikro Dalga Arka Plan Işıması'na evrenin neresine giderseniz gidin rastlarsınız. Yani bu ışıma 13,7 milyar yıldır yol almaktadır ve evrenin her yerini doldurmuştur. Uzayın genişlemesi bu mikro dalganın ulaşamayacağı yerler olacağı anlamına gelmez. Çünkü bu ışıma aynı zamanda uzay-zaman dokusunun kendisinden kaynaklanır. Uzay ne hızda genişlerse genişlesin, arka plan ışımasını sürdürmeye devam eder.

Sonuç olarak, ışığın (ışımanın) ulaşabileceği yerlerin sınırı vardır veya yoktur olayı biraz görecedir. Çünkü kaynağından ne zaman ve ne şekilde çıktığına da bakmak lazım.^[1]

ışığın yoluna kendini soğurabilecek veya yansıtabilecek enerjisini küçük küçük veya komple bitirebilecek (gaz veya toz bulutları, soğurabilme özelliğine sahip herhangi bir cisim veya küçük miktarda yansımalar) çıkmadığı sürece kendisi ile paralel olarak (yani ışık hızından daha hızlı büyüyen evrenin) genişlemesi sonucu aynı bir madde veya kütlenin uzaya fırlatılması ve onu durduracak bir şeye çarpması sonucu durması gibi bir durum söz konusu olmadıkça ışık yoluna devam edecektir.^[1][1][1]