Kew Kraliyet Botanik Bahçeleri'nin liderliğindeki küresel bir ekip, Nature dergisinde yayınlanan bir makalede çiçekli bitkiler için geniş bir DNA yaşam ağacı oluşturdu. 1,8 milyar harflik genetik kod kullanılarak elde edilen bu ağaç, 8.000 bilinen çiçekli bitki cinsini kapsayan 9.500'den fazla türü içeriyor. Araştırmacılar, verilerin yeni türlerin tanımlanması, bitki sınıflandırmasının iyileştirilmesi ve tıbbi keşifler için potansiyel sunduğunu belirtiyor.

Japonya'nın Ay'a gönderdiği SLIM adlı iniş aracı, beklentilerin ötesinde bir performans sergiliyor. Japonya Uzay Ajansı, aracın üçüncü zorlu Ay gecesini de başarıyla geçtiğini duyurdu. SLIM, Ay yüzeyine 20 Ocak'ta iniş yapmış ve temel işlevlerini sert sıcaklık değişimlerine rağmen hala yerine getiriyor. Bu beklenmedik dayanıklılık, bilim insanlarının Ay'ın kökeni hakkında daha fazla bilgi edinmesine yardımcı olacak.

Yapılan yeni genetik ve fosil analizleri, biyolüminesansın kökenini 540 milyon yıl öncesine, yarımdan fazla milyar yıl geriye götürüyor. Araştırmacılar, oktokoral adı verilen bir mercan alt grubunda biyolüminesansın evrimini inceledi ve bulguları Proceedings of the Royal Society B'de yayınladı. Bu araştırma, biyolüminesansın eski kökenlerini ve oktokorallerin ışık üretme yeteneğinin evrimsel tarihini aydınlatıyor.

SpaceX'in Falcon 9 roketi, Kennedy Uzay Merkezi'nden yaklaşık iki düzine Starlink uydusunu uzaya fırlattı. Fırlatma, mükemmel hava koşullarında gerçekleşti ve roketin ilk aşaması başarıyla Dünya'ya indi. Bu fırlatma ile birlikte Starlink, geniş bant internet hizmeti sunmak için alçak Dünya yörüngesinde kullanılan en büyük uydu takımı olan Starlink'in bir parçası olan 23 yeni uydunun konuşlandırılması doğrulandı.

Bilim insanları, son derece nadir bir olayı keşfettiler: 100 milyon yıl önce bir alg hücresi tarafından yutulan bir mikrobun, zamanla hücre mekanizmasının ayrılmaz bir parçası haline geldiği ortaya çıktı. Bu keşif, bilinen ilk nitrojeni atmosferden çekebilen ve hücrenin kullanabileceği bir forma dönüştürebilen yapı olan "nitroplast" adlı bir hücre parçasını ortaya çıkardı. Nitroplast, alg hücresiyle simbiyotik bir ilişki içinde yaşayan bakteriden evrimleşti. Mikroptan dönüşen nitroplast, prokaryotik bir bakteri hücresini yutan ökaryotik bir alg hücresindeki bir olayın sonucu olarak ortaya çıktı. Bu tür bir olay, "birincil endosimbiyoz" olarak bilinen ender bir olaydır ve tüm karmaşık yaşamın evrimine önemli bir katkı sağlamış olabilir. Bu keşif, bilinen üçüncü endosimbiyoz örneği olarak kaydedildi ve ökaryotik hücrelerin evriminde kritik bir rol oynamış olabilir. Nitroplastın, ana hücreyle senkronize bir şekilde çoğalarak kalıtıldığı gözlemlendi. Bu bulgular, bir mikrobun ana hücreyle birleşerek yeni bir hücre parçası oluşturduğu nadir ve önemli bir olayı aydınlatmaktadır.