Zamanla Joker'e hak vermeye başlamak

Zamanla veya yaş geçtikçe insanların yaşadıkları ve tecrübe ettikleri onca şeyden sonra karakterinin nasıl şekillenebileceği kafama takılmaya başladı. Eskiden film/dizi izlerken devamlı iyi kahramanları severdim. Bunun bir pazarlama yöntemi olduğuna karar verdim. Çünkü insanlar devamlı kötülerin kaybetmesini ister. Bu yolda zarar görenler gerekli zaiyatlardır sadece. Dün tekrar Jokeri izledim. Aklımdan yine bu düşünceler geçti. İnsanı kötülüğe iten nedir, neden kötü olur? Bu bir seçim mi yoksa yaşadıkları hayatın bir sonucu mu? Bunu yönetebilir mi? Peki bir insanı iyi yapan nedir? Bu tür soruların sonucunda kötü karakterlere daha çok sempati duymaya onları daha iyi anlamak için çalışmaya karar verdim. Bakış acımı değiştirmek bana farklı felsefi kapıları açtı. Geçmişte tanıdığım insanları düşündüm. İyi bir insanın başına bu tarzda olaylar gelseydi nasıl tepki verirdi acaba? Belki bizi de diger insanların bakış açısına göre kötü yapacak o olay daha yaşanmamıştır. Veya zaten yaşamış olabiliriz. Sonucta şuan bile çevremizde bizi sevmeyen kötü olarak nitelendiren insanlar var. Bunun seviyesini neye göre belirleyebiliriz? Mesela 5 arkadaşımız var diyelim. 2 tanesi ile kavga ettik ve onların gözünde kötü bir insanız. Ama diğer 3 arkadaşımız kavga sebebini bilmesine rağmen yanımızda bulunuyor ve bizi iyi olarak niteliyor. Günümüz akımında da kötüleri destekleyenler var. Peki kahraman dedigimiz insanlar neler yapıyor. Bir çok filmde gördüğümüz bir sahne ile örnek vermek istiyorum. İyi karakter kötü adamın peşine düşer ve bu yolda onlarca cinayet işler. Çevreye zarar verir. Gerekli veya gereksiz onlarca maddi/manevi zarara sebep olur. Filmin sonunda ise kötü ile savaşır, kötüyü yener ve tam öldürmek üzere iken acıyarak hapse girmesini sağlar. Baş kötü hayattadır ama bu yolda zarar görenler bir hiçten ibarettir. Peki biz bu kahramanı nasıl iyi olarak nitelendirebiliriz? Sadece kötüyü yakaladığı için mi? Biz bu olayda zarar gören kişi olsaydık nasıl tekpi verirdik? Ahlak açısından bakarsak toplumun çoğunun yararına bir olay yaşanmıştır. Fakat biz bu olaydan zarar gördük. Ayrıca toplumun iyiği için olayda yaşanan olaylar bir azınlık için sonu gelmeyen bir ızdırap olmuştur. İyi mi olurduk yoksa kötü mü? Peki bunun kararını kim verirdi?

Tüm bunların sonucunda iyi ve kötüyü tanımlamak bunları ahlak ve vicdan ile birleştirmek çok zor bir felsefi konudur. İnsanların en zayıf özelliği umursamaz olmasıdır. Kendi başına bir olay gelene kadar umursamaz. Kötü kötüdür. Fakat bu yolda kendisi de zarar görürse kötünün peşinden onu yakalamaya giden kişi ne olur?

(Kaynak bilerek eklemedim çünkü felsefenin girişi bile sayılmayacak kadar basit bir lisan ile düşüncelerimi yazarak içimi dökmek istedim.)