Yönetmen Brian de Palma görünüşe göre başrolden Oscar'lı The Untouchables çok bilindik filmleri olmayan orta kalibre bir yönetmen. Benim için özel bir yanı var ama. İlk Mission: Impossible filminin yönetmenidir. Carlito's Way filmi de oldukça yüksek bir puana sahip. Bunun yanında şöyle bir bakıldığında biraz insanın karanlık yönlerinde gezen ve konu olarak ilgi çekici şeyler işleyen bir yönetmene benziyor. Zaten biyografisinde de Citizen Kane gibi filmlerden sonra sinemaya düştüğü ve vahşi görüntüler ile Hitchcockvari gerilim sevdiği söyleniyor. Bu filmin öne çıkan yanlarından birisi için son 1 saatinin içine çeken bir gerilimi olduğu ve Montana karakterinin fevri hallerinin buna krema kattığını söyleyecektim ben de. Biraz sanat camiasında adaylıkları ve ödülleri var sanırım. Hala yaşıyor ama nadiren film çekiyor.
Film ise 3 saat uzunluğunda ama sıkıyor diyemem. 83 yapımı. Aslında 32 yapımı bir filmin tekrar çekimi denebilir. Zaten film de orijinal filmin yönetmen ve yazarına adanmış. Al Pacino denince hemen herkesin aklına gelecek bir film. En iyi 105. sırada. Türkler'in ayrıca ilgisini çekmiş duruyor çünkü SİYAD yabancı film dalında 4. sırayı vermiş. Zaten final sahnesi Kurtlar Vadisi'nin kumarhane baskını sahnesine de oldukça ilham vermiş bence. Montana'nın duruşu da yer yer Polat'ı andırıyor ama sadece tip olarak. Oyuncuya çok methiyeler düzemem ama karakterin getirdiği sempati kaynaklı öne çıkma durumu kesin var. Ayrıca filmin geneli için vov falan demesem de oldukça ikonik sahneleri ve replikleri var. Özellikle say hello to ma lil frien sahnesini ezberleyeceğimi söyleyebilirim .d Konu, 80 Miama'sine anladığım kadarıyla Marxist Küba'dan kaçsınlar diye deniz sınırının açılması sonucu gelen cüretkar bir göçmenin uyuşturucu imparatorluğunu kurmasını ve yıkmasını işliyor. Filmi izleyince neden mükemmeliyetçi ve elemanların konusunda oldukça seçici ve titiz olman gerektiğini anlıyorsun. Her şey neredeyse bir gecede. Bu arada film buna odaklanmasa da karakterin doğası derin analizler yapmaya oldukça müsait. Kardeşine gösterdiği ensestiyöz duran ilgi muhtemelen anne eksikliğinden kaynaklı Oedipus kompleksinin telafisi.
Film ise 3 saat uzunluğunda ama sıkıyor diyemem. 83 yapımı. Aslında 32 yapımı bir filmin tekrar çekimi denebilir. Zaten film de orijinal filmin yönetmen ve yazarına adanmış. Al Pacino denince hemen herkesin aklına gelecek bir film. En iyi 105. sırada. Türkler'in ayrıca ilgisini çekmiş duruyor çünkü SİYAD yabancı film dalında 4. sırayı vermiş. Zaten final sahnesi Kurtlar Vadisi'nin kumarhane baskını sahnesine de oldukça ilham vermiş bence. Montana'nın duruşu da yer yer Polat'ı andırıyor ama sadece tip olarak. Oyuncuya çok methiyeler düzemem ama karakterin getirdiği sempati kaynaklı öne çıkma durumu kesin var. Ayrıca filmin geneli için vov falan demesem de oldukça ikonik sahneleri ve replikleri var. Özellikle say hello to ma lil frien sahnesini ezberleyeceğimi söyleyebilirim .d Konu, 80 Miama'sine anladığım kadarıyla Marxist Küba'dan kaçsınlar diye deniz sınırının açılması sonucu gelen cüretkar bir göçmenin uyuşturucu imparatorluğunu kurmasını ve yıkmasını işliyor. Filmi izleyince neden mükemmeliyetçi ve elemanların konusunda oldukça seçici ve titiz olman gerektiğini anlıyorsun. Her şey neredeyse bir gecede. Bu arada film buna odaklanmasa da karakterin doğası derin analizler yapmaya oldukça müsait. Kardeşine gösterdiği ensestiyöz duran ilgi muhtemelen anne eksikliğinden kaynaklı Oedipus kompleksinin telafisi.
