Kutsal kitaplarda bilim ile çelişen bu gibi şeyleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Normalde açıklayamıyorlar. Ancak teist olmaları, yani yaratıcı bir gücün olduğunu ve bu gücün yaşama dışardan müdehale edebileceğini kabul etmelerinden dolayı, "mucize"leri açıklamalarına çok da gerek kalmıyor.
Bu tartışmayı, nedenselliğin yok sayılamaması gibi bilimsel bir nedene çekmeye çalıştığınızda ise bilimsel cevaplardan çok felsefi cevaplara baş vuruyorlar. Aslında başvuran da çok yok, bu konu üzerinde düşünmüş olması gerek. Caner Taslaman' ın, ki kendisi felsefe profesörü olur, nedenselliği bozmadan mucizelerin oluşmasının mümkün olduğunu iddia ettiği bir kitabı vardı.
Olay şu ki, bilim dünyası mucizelere inanmaz. Hiçbir kanıtı olmadığı gibi, ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın tekrarlanamazlar. Dolayısıyla bilimsel açıdan bir geçerlilikleri yoktur. Ölüleri diriltmek, ayı ikiye bölmek vs. mucizeleri ispatlanabilir şeyler olmadığı için teistlerin bunları ispatlamak gibi bir çabası da yok bildiğim kadarıyla. Bilimi rehber kabul eden bir birey içinse mucizeler üzerlerinde çalışılabilecek bir konu değildir. Hardcore teist bir bilim adamı olsaydım, o zaman mucizeleri ispatlamaya çalışırdım. Çünkü iddiaların geçerli olması ancak bilimle ispatlanırsa mümkün olur. Ama onların böyle bir çabası yokmuş gibi görünüyor.
Evreni bir bilgisayar oyununa, kanunları ise bu oyunun kurallarına benzetebiliriz. Bu bilgisayar oyununu oluşturan kişi kendi yaptığı oyunu oynarken kodlar kendisine ait olduğu ve istediği zaman değiştirebildiği için isterse hile yapabilir.
Evreni var eden tanrı da istediği zaman kendi koyduğu kuralları çiyniyebilir. Dolayısıyla mucizelere inanmak saçma değildir. Doğadaki tüm kanunları kendisi koyan bir yaratıcının kendi koyduğu kuralları bir anlık yok sayabilme veya bu kuralların sadece bir kişi tarafından yok sayılabilmesi için o kişiye özel güç verebilme yetkisi vardır. Bu mucizeleri bilimle uyuşmamasının nedeni ise yaratıcının kendi kurallarını çiynemesi ama bu olaylar dışında bu kanunlara birşey yapılmasına izin vermemesidir. Her ne kadar kulağa fantastik gelseler de bunlar mümkündür.
Mucize yapısı gereği doğaüstü; bir olay doğaüstü değilse mucize olamaz. O yüzden dini metinleri mucizeler üzerinden yanlışlamaya çalışmak hatalı. İnsan doğa yasalarını aşamayan bir varlık olduğu için elçi olduğunu, Tanrı ile iletişime geçtiğini iddia eden kişilerden, doğaüstü bir olayla bunu kanıtlaması istenir. "Doğru söylüyorsan, Tanrı ile konuşuyorsan, söyle doğa yasalarını yaratan Tanrı'ya bu yasaları ihlal eden bir olay göstersin bize. Biz de Tanrı ile konuştuğuna inanalım." denir. Hiç kimse Tanrı'dan doğa yasalarıyla uyum içinde bir mucize istemez.
bir müslüman olarak konuşayım; önemli olan mucizeleri bilimsel olarak değil mantıksal olarak açıklayabilmemizdir. şöyle ki bir ateistin dinleri, inançları ilk olarak mucize üzerinden eleştirmesi mantıksız olduğu gibi henüz kendisi ile allah'ın, peygamberin varlığını tartışmadığımız halde mucizelerin varlığı tartışmak da gereksizdir. önce "bir ilah var mı yok mu, varsa nasıl biridir, bizimle iletişime geçmiş midir, bizden ne istemektedir" gibi soruları cevaplamak gerekir. çünkü biz "asanın yılan olduğuna" inanmıyoruz biz "asayı yılan yapabilecek mutlak güçlü birinin varlığına" inanıyoruz.
bunun yanında gazali'nin nedensellik yok ardışıklık var görüşü gibi şeyleri de araştırmanı isterim ama detaylı açıklama için aşağı bırakacağım linke bakabilirsin