Evet, birçok hata vardır. En çok tartışılan ve aslında en bariz hatalardan birisi olan şey miras ayetlerindeki matematiksel hatadır. Kısaca tanıtayım.
"Kardeşleri olmayan bir adam (borç ve vasiyet bırakmadan) ölür. Geriye üç kız çocuğu, annesi, babası ve karısı kalır.
Bu durum için geçerli olan cümleleri okuyalım:
Nisa/11'den: "(Çocuklar) ikiden fazla kız iseler, (ölenin geriye) bıraktığının üçte ikisi onlarındır."
Nisa/11'den: "Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığı maldan, ana babasından her birinin altıda bir hissesi vardır."
Nisa/12'den: (Karı için) "Eğer çocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır."
üç kız çocuğuna (toplam): 2/3 = 16/24
anneye: 1/6 = 4/24
babaya: 1/6 = 4/24
karısına: 1/8 = 3/24
toplam: 27/24. Böyle bir paylaşımı yapmak ise matematiksel olarak imkânsız. Çünkü pay, payda'dan büyük çıkıyor. Yani mal yetmiyor."
Bu hatayı çözmek için sonradan avliye ve reddiye sistemleri geliştirilmiştir. Ancak bu Kur'an'ın hatasını düzeltmekten başka bir şey değildir. Alıntı yaptığım yeri kaynak bölümüne bırakacağım, oradan devamını da okuyabilir ve detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Evrim konusu zaten yeterince bariz olmalı. Kur'an'da insan evrimi ile ilişkilendirebileceğimiz hiçbir ayet yoktur. Adem'in topraktan, Havva'nın onun kaburga kemiğinden ve geri kalan insanların bu iki insandan türedikleri ayetlerde çok net bir şekilde gösterilmekte. (15:16, 55:14, 37:11, 32:7, 23:12, 6:2, 30:20, 17:61, 7:12, 38:76)
Diğer bilimsel hatalardan da kısaca bahsedeceğim.
Bu Nuh tufanı mevzusuna biraz önem vermek lazım, çünkü çoğu kişi bunu bölgesel bir tufan zanneder. Ama bunun birkaç hatası var.
Bunlar gibi birçok ayet daha sayılabilir. Aşağıda vereceğim Wikiislam makalesinden daha da fazla şey okuyabilirsiniz, çok kapsamlı bir yazı. Eğer gözümden kaçan olmadıysa tüm ayetlerin numalarını da vermiş olmalıyım, onları da kontrol edebilirsiniz. Bu arada, diğer sorunuzu da ben yanıtlamıştım. Eğer bir geçiş evresindeyseniz yardımcı olmayı deneyebilirim.
Bilimsel olarak yorumlanabilecek bazı ayetler var. Ancak bu yorumlar pek sağlıklı değil. Çünkü ayetlerin iniş sebeplerine, yapılan tefsirlere (ve yapılabilecek diğer tefsirlere), o ayetin kökenlerine (örneğin o ayetin bir benzerini İncil ve Tevrat'ta aramak) ve bilimin o konu hakkında tam olarak ne dediğine bakmak gerekiyor, ki bu şekilde kapsamlı araştırmalar sonucunda çoğu bilimsel 'mucize'nin aslında gerçek olmadığı sonucu ortaya çıkıyor.
Örneğin 21:33 ayetinde “Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O’dur. Her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor.” denir. Bunun mucize olduğunu iddia edenler vardır. Ancak eğer biraz düşünürseniz, bu düz dünya modelinde de gayet geçerlidir. Yapılabilecek tek tefsir bu olmadığı için mucize demek de pek sağlıklı olmaz.
Kur'an'da bilimsel hata var mıdır? Kesinlikle. Zaten Adem'in yaratılışı direkt olarak biyolojinin temellerinden biri olan evrim teorisi ile çelişmekte (15:16, 55:14, 37:11, 32:7, 23:12, 6:2, 30:20, 17:61, 7:12, 38:76). Veya kuşları Allah'ın tuttuğunu söyler (16:79) ki aerodinamikten habersiz olduğunu gösterir. Bunun dışında teolojik bir hata olarak 5:72-75 ve 5:116'yı gösterebilirim. Çünkü burada Hristiyanlıktaki kutsal üçlemeyi yanlış anlamaktadır. Meryem'in normal bir insan olduğunu, Tanrı olmadığını söylemektedir. E tamam da, kimsenin böyle bir iddiası zaten yok ki? Hristiyanlıktaki Kutsal Ruh İslam'da anlatıldığı gibi Meryem değildir. Onun dışında "Allah'tan başka ilah yoktur" demekte, ki yine kutsal üçleme "Allah'tan başka ilahlar da vardır" demiyor. Hristiyanlar da Allah tektir diyor. Daha da örnek gösterilebilir. Örneğin 6:75 ve 37:6-10 ayetleri meteorların(veya kayan yıldızların) şeytana atış talimi olan yıldızlar olduğunu söyler. Burada iki hata var, birincisi meteorlar hiçbir şeye atış talimi değiller. İkincisi, meteorlar (veya kayan yıldızlar) aslında yıldız değiller. Bunlar sadece insanlar tarafından ilkel bilgilerle böyle anlaşılabilecek yanlışlıklardır. 41:11-12 ayetleri evrenin dumandan oluştuğunu söylüyor. Burada duman anlamını veren Arapça kelime dünyayı oluşturan gaz bulutundan değil, direkt olarak ateşten çıkan dumandan bahsediyor ( دُخَانٍ ), dolayısıyla bilimsel olarak hatalı. Hatta normal gaz bulutundan bahsetse bile hatalı olacaktı, çünkü evrenin gaz bulutundan oluşmadığını biliyoruz. 81:2 ayeti yıldızların düşebileceğini söyler, ancak biliyoruz ki evrende mutlak yukarı ve aşağı kavramları zaten yoktur. Ayrıca eğer yıldızlar Dünya'ya doğru hareket etse bile yıldızlar Dünya'ya düşmezdi, Dünya yıldızlara düşerdi (bknz: Genel Görelilik). Daha da sayayım mı? Sayayım. Kur'an'a göre yıldızlar süstür ( 37:6 ). Ve 2:29 ayeti önce Dünya'nın, sonra bu süslerin (yani yıldızların) yaratıldığını söylüyor. Ki, söylemeye gerek bile yok, yanlıştır. 18:86 ve 18:90 ayetleri de güneşin çamurlu bir alanda battığını söylemekte. 50:38 evrenin 6 günde yaratıldığını söylemekte.
Liste uzatılabilir. Aşağıdaki kaynaktan kendiniz de okuyabilirsiniz.
merhabalar
açıkcası bu soruya sayısız kere cevap verdim ve bir kere daha vereceğim. insanlar açıpta kuranı kerimin mealini okumadığı için dinlerini araştırmadıkları için yanlış bir şey söylesen bile bir çok kişi anlayamıyor.
Onlara vaat ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek de sana düşen vazife, ancak tebliğdir, seni öldürsek de ve hesap, bize aittir. Bizim, yeryüzünü etrafından nasıl eksiltip durduğumuzu görmüyorlar mı? Allah hükmeder, O’nun hükmünü denetleyecek yoktur; O’nun hesaba çekmesi de hızlıdır.(Rad 40-41) bu ayette de kafirlerin ülkelerini fethediyoruz anlamında kullanılıyor, önceki ve sonraki ayetleri incelersen anlarsın, burada bilimsel bir ayet göremiyorum.
Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesiz bizim her şeye gücümüz yeter.(Zariyat: 47) gerçek meal budur. Eski meallerde de bu yazar, ama ne zaman ki evrenin genişlediği herkes tarafından bilinen bir şey oldu, o zaman bu meali GENİŞLEMEK olarak değiştirdiler. burada da bilimsel bir şey göremiyorum.
Kuranın mealleri genelde değiştiriliyor, Türk halkı Arapça bilmediğinden daha hoş anlamlar sunmaya çalışıyorlar. kuranda bilim dışı çok fazla ayet var, ortaçağ zihniyetiyle yazılmış çok fazla ayet var, bunlar hiç gündeme gelmez aksine hiç bahsedilmemeye çalışılır. örnek vererek anlatayım.
dünya düz oldugnu,gokyuzunun tavan oldugunu soyluyor(bakara:22)bu tavandan kimse kaçıp uzaya çıkamaz diyor(rahman:33) hatta bunun mucize oldugnu soylemek için bak tavanda catlak yok bu bir mucize diyor(mülk:3) yıldızların dünyaya düşmemesi için allah tutuyor diyor(Hac:65) yıldızlar atmosferin en yakın yerindedir diyo(mülk:5)güneş batımını camura batar olarak bahsediyor(kehf:86) allahın aerodinamikten bile haberi yok kuşlar boslukta allah tutuyor diyo(nahl:79) duman ve gazlar dunyanın kendi isteğiyle varmış!(fusillet:11) önce dunya oluştu sonra evren olustu (bakara:29) evrim yoktur yazar(araf:189)sperm kaburga arasından oluşuyor yazıyo(85:5-7)süt ineklerim mememlerinde diil karınlarında olusur diyo(nahl:66) yaşayan her canlı topluluk kurmuştur diyo(enam:38) ölenler biftekle yeniden hayata dondurulebilecegi yazıyor(2:72-73)denizler birbirine karışmıyor ve tatlı suda inci ve mercan yetişebilir diyor(rahman 19-22) daglar sabittir yazıyo ,onları siz zelzeleler ve depremlerden korumak için diktik diyor(nahl:15 enbiya:31 lukman:10)
Diyanete göre;
Kur’an-ı Kerim’in asıl gönderiliş gayesi evren hakkında bilgi vermek veya teknolojik keşifleri önceden haber vermek değildir. Kur’an’ı Kerim öncelikle ve asıl olarak; aklı ile kendisini yaratan bir varlığı bulmaya muktedir olan insanın elinden tutmak ve ona, yaratıcının sıfatları, kainat ile ilişkisi ve ibadetler gibi konularda aklı ile bulamayacağı meselelerde yardımcı olmaktır. Bununla birlikte Kur’an yüzlerce ayetinde insandan etrafına bakmasını ve kainatı seyrederek onu yaratan yaratıcının ne kadar kudretli, ilim ve hikmet sahibi olduğunun farkına varmasını istemektedir. Kur’an’ın bu cihetten verdiği haberlerin hiç birisinde bilimin bugün kesin olarak ispat ettiği ilmi neticelere aykırı bir malumat mevcut değildir. Kur'an-ı Kerim'de dünyanın şeklinin düz ya da yuvarlak olduğunu açıkça ifade eden herhangi bir ayet bulunmamaktadır.
Bu konuda daha ayrıntılı bilgi için TDV İslam Ansiklopedisi'nin "YER" maddesinden ve bilhassa bu madde içinde bulunan "Yerin Şekli" ve "Yerin Küre Biçiminde Oluşunun Diğer Kanıtları" kısımlarından yararlanabilirsiniz. İlgili link şöyledir
merhabalar İsmail Çelik
duymak istemeyecegin şeyler yazıcam buraya malesefki ama evet kuranı kerimde adaletsizlik ve bilimle çelişen çok şey var.mesela:
ADALETSİZLİKLER
erkekler, sırf para kazandıkları için kadınlardan üstün tutmuştur ve hatta kadınlara şiddet uygulama hakkı vermiştir(nisa:34)
kuranı kerimin ceza anlayışı kısasa kısastır.biri sana ne yaptıysa aynısı hatta misliyle cezalandırman gerekir(bakara:178 ve nahl 126)
savaştan ganimet olarak olarak sayısız kadın almak ve bu kadınlarla evlenmeye izin veriliyor(nisa:24 ve muminun:6)
mirastan kadınlar az pay alır(nisa:11-12)
köleler sırf sistem gereği,köle olarak dogdukları için özgür insanlar daha üstündür deniliyor(nahl:75)
savaşları, yağmalamayı ve işkenceyi uygun görüyor(muhammed:4 ve maide:33-38)
erkekler 4 kadınla evlenebilir ama kadınlar yapamaz yada erkekler daha ergenliğe girmemiş kadınlarla evlenip boşanabilir(nisa:3 ve talak:4)
Nisa 23 ensesti yasaklıyor, Ahzab 50 sadece peygambere izin veriyor.
BİLİMLE ÇELİŞEN AYETLER
dünya düz oldugnu,gokyuzunun tavan oldugunu soyluyor(bakara:22)bu tavandan kimse kaçamaz diyor(rahman:33) hatta bunun mucize oldugnu soylemek için bak tavanda catlak yok bu bir mucize diyor(mülk:3)
yıldızlar atmosferin en yakın yerindedir diyo(mülk:5)güneş batımını camura batar olarak bahsediyor(kehf:86) allahın aerodinamikten bile haberi yok kuşlar boslukta allah tutuyor diyo(nahl:79) duman ve gazlar dunyanın kendi isteğiyle varmış!(fusillet:11) önce dunya oluştu sonra evren olustu (bakara:29) gece oldugunda allah tavana ortu ortuyor diyo (araf:54) gunesle ay aynı yorungede donuyor diyo(şems:1-2) kayan yıldızlar şeytana atılan taşlardır diyo(mülk:5)
evrim yoktur yazar(araf:189)sperm kaburga arasından oluşuyor yazıyo(85:5-7)süt ineklerim mememlerinde diil karınlarında olusur diyo(nahl:66) yaşayan her canlı topluluk kurmuştur diyo(enam:38) ölenler biftekle yeniden hayata dondurulebilecegi yazıyor(2:72-73) guneşi ve ayı allah tutar diyo(rad:2) denizler birbirine karışmıyor ve tatlı suda inci ve mercan yetişebilir diyor(rahman 19-22) daglar sabittir yazıyo ,onları siz zelzeleler ve depremlerden korumak için diktik diyor(nahl:15 enbiya:31 lukman:10)
diyoda diyo bunlara daha fazlasını da ekleyebiliriz ama cok sıkıldım yazmaktan ama sonuç açık.kuranı kerimde adalette bilimde yoktur.inanıp inanmamak size kalmıştır elbette ama muslumanlık nedir? ne değildir?kuranda ne yazar?ne yazmaz?kuran sizden ne ister ?ne istemez? bunları herkez bilip arastırıp oyle inanması işte bu inanç olur. bunun aksi körü körüne inanmaktır ve bu körlük insanı zehirler.
Zaten yukarıda ki arkadaş ayetlerin neden bilimsel olmadığını açıklamış. Ben tek tek ayetlerle uğraşmadan asıl sorunuza cevap vereceğim.
Kimsenin daha önce bilmediği bilimsel ayetler Kuranda nasıl yazıyor? Cevap: Yazmıyor.
Cahiliye Dönemi mi?
Öncelikle 7.yüzyıl insanların yeni yeni evrimleştiği yıllar değil. Daha önceden de zaten Mısırlılar ve Yunanlar bilim ve felsefede yapıyorlar. Tabii ki şimdiki gibi değil fakat o zamanlarda da insanlar bazı şeyleri biliyorlar.
Aristotales embriyo üzerinde çalışmalar yapıyor, mısırlılar dünyanın güneş etrafında 365 günde döndüğünü keşfediyor, Pisagor dünyanın küresel olduğunu söylüyor. Ve bunun gibi bir çok şey genel sınırları ile biliniyor. İnsanlar toptan cahil değiller. (Bunları bir yerlerimden sallamıyorum. Kaynak kısmına bakabilirsiniz.)
Gerçekten Çeviri mi?
Ra'd Suresi 41. ayetin meallerine bakalım. 39 meal var. Farklı farklı mealler. Eski meallerin çoğunda " fetih ile kafirlerin topraklarını eksiltiyoruz." diye çevrilmiş. Yeni meallerde ise aralara parantezler koyarak "yeryüzünü küçültüyoruz" anlamında çevrilmiş. Ayet aynı ayet, çeviriler farklı.
Oysa bilimsel bir metin çevrilirken böyle çeviri farklılıkları olmaz, olamaz. 1-2 kelime farklı olur fakat anlam yine aynı kalır.
Kuran ayetlerine bakarsak her biri kişiden kişiye, zamandan zamana değişmiş.
"O zaman ayeti bilimsel çeviren alimler mi haklı diğerleri mi?" Sorusu akla geliyor. Bunun için çeviriye ihtiyaç duymayan toplumlara bakalım. Arap toplumları. Eğer bu ayetler öyle bilimsel iseler, ayetleri kendi dilinden okuyan araplar niçin bunu anlamıyor ? Oysa bu kadar bilimsel ayetin yazdığı kitaba sahip arap toplumları bilimde en ileri toplum olmalıydı.
Veyahut eski zamanlara bakalım. Mesela 1300 yılı. Hangi islam alimi evrenin genişlediğini veya demirin gökten indiğini söylemiş? Hiç biri. E kuran değiştirilmemişse bu ayetler hep yazıyordu. Bunu 1970 yılından sonra okuyan islam alimleri fark ettiler de ortaçağ da yaşayan alimler salak mıydı? Aynı metni okuyup apaçık olan bilimsel ayeti nasıl göremediler?
Kendi dilinden okuyan araplar bilimsel ayeti anlamıyor, bir olay keşfedilmeden önce kuranı okuyan alim bu bilimsel ayetleri anlamıyor; 2021 yılında bilim adamları keşfettikten sonra, her sene değişen türkçe meali okuyan müslüman anlıyorsa bir durup düşünelim.
Kuran'da bilimsel ayet yoktur, tıpkı bilimsel bir eserde vahiy olmaması gibi... Din ile bilimi birbirlerine karıştırmak ya da karıştırmaya çalışmak çok anlamlı bir çaba değil. İkisi tamamı ile farklı kategori.
"Kur’an-ı Kerim’in asıl gönderiliş gayesi evren hakkında bilgi vermek veya teknolojik keşifleri önceden haber vermek değildir. Kur’an’ı Kerim öncelikle ve asıl olarak; aklı ile kendisini yaratan bir varlığı bulmaya muktedir olan insanın elinden tutmak ve ona, yaratıcının sıfatları, kainat ile ilişkisi ve ibadetler gibi konularda aklı ile bulamayacağı meselelerde yardımcı olmaktır. Bununla birlikte Kur’an yüzlerce ayetinde insandan etrafına bakmasını ve kainatı seyrederek onu yaratan yaratıcının ne kadar kudretli, ilim ve hikmet sahibi olduğunun farkına varmasını istemektedir. Kur’an’ın bu cihetten verdiği haberlerin hiç birisinde bilimin bugün kesin olarak ispat ettiği ilmi neticelere aykırı bir malumat mevcut değildir. Kur'an-ı Kerim'de dünyanın şeklinin düz ya da yuvarlak olduğunu açıkça ifade eden herhangi bir ayet bulunmamaktadır."
Kuran'a göre dünya düz mü soruma Diyanetten gelen cevap.