Arabistanın cahiliye dönemimde bir kişinin çıkıp 600 sayfa boyunca topluma oranla çok daha modern, kendi içinde çekişmeyen ve çok iyi bir dille yazılmış bir eserin ortaya çıkması ne kadar mümkündür?
Bakış açın göre mümkün olup olmaması değişkenlik gösterebilir kuranda çelişki denilen bir çok âyet vardır bunları tek tek açıp farklı meallere kaynaklara tefsirlere bakabilirsin kuran her insanın anlayabileceği dilden yazılan bir kitaptır buda onu evrensel yapar belagat ve fesahati hiç duymuşmuydunuz bilmem ama cahiliye döneminde Araplar bu edebiyat türünde ustalardı, belagat ve fesahati kısaca kişinin aklına göre hitap etmek kişiye göre hitap etmek diyebiliriz Allahın diğer kavimlere gönderdiği kitaplara bakarsak hepsinde en usta ve en iyi oldukları konularda o kavimlere meydan okuduğunu görürüz Kuranda'da aynı şekilde görüyoruz bunu, ki kuranın açıkca söylediği bunu yaparsanız davam bitmiştir dediği bir konu daha var oda kuranın bir ayetinin benzerinin yazılması getirilmesi ama neredeyse 1400 yıldır böyle bir ayet göremedik.
İlk olarak mümkündür , mucize olmasına gerek yoktur . İlk olarak Kur'an'daki bir çok kıssa (belki de hepsi) Tevrat , İncil , Zebur vb. bir çok Kutsal Kitap'tan veya eski mitolojilerden alınmıştır .600 sayfa olmasının nedeni bu kıssalar ve Kur'an'da çok fazla bulunan tekrar ve Tanrı'ya olan övgülerdir .Zaten Kur'an'ı okuduysanız bu tekrarların sıklığını görebilirsiniz.
"Çok iyi bir dille yazılmış " konusuna gelirsek , bir insan çok güzel bir kitap yazdığında bunun yazarının bir Tanrı olmasına gerek yoktur , ki zaten "çok iyi " kelimesi göreceli bir kavramdır . Ayrıca zaten cahilliye döneminde Araplar edebiyatta ilerlemişlerdi .Bu konu hakkında kaynak kısmına bir link koyacağım , inceleyebilirsiniz .
"Kendi içinde çelişmeyen" konusunda çelişkisi tartışılan bazı kısımları yazacağım , bu kısımları açıklamaya çalışan insanlar genellikle tesfirlerden örnek veriyor fakat tesfirsiz bu ayetlerin açıklanamaması "çok iyi bir dil" ilkesine aykırı olabilir . Eğer Kur'an Arapça'dır ve bu nedenle bazı çevirme hataları oluyor derseniz bu da "Evrensellik" ilkesine aykırıdır . Tanrı kitaplarının başka yerlerde yanlış anlaşılabileceğini bilmiyor muydu ? Yoksa anlaşılmak istemedi mi? Bu sorular sizin bakış açınıza ve düşünme biçiminize kalmış.Kimsenin düşüncesini etkilemek istemem . Şimdi bazı çelişkilere bakalım :
Bakara-106 ‘Herhangi bir Ayet’in hükmünü yürürlükten kaldırır veya unutturursak, onun yerine daha hayırlısını veya benzerini getiririz. Allah’ın herşeye gücünün yettiğini bilmezmisin?’
Bakara-106 da böyle söylenirken, aşağıdaki Ayet’lerde farklı söylenir;
Fatır-43 ‘… Hayır! sen Allah’ın kanununda değişiklik bulamazsın. Sen Allah’ın kanununda asla bir döneklik bulamazsın.’ – Fetih-23 ‘… Allah kanununda hiçbir değişiklik bulamazsınız.’ Ayrıca Yunus-64, Fetih-23, En’am-115, Ahzab-62’de de aynı hükümler bulunmaktadır.
Maide-69 ‘Fakat inananlar, Yahudiler, Sabiiler ve Hıristiyanlardan Allah’a ve ahiret gününe inanan, iyi işler yapana korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.’ Aynı hüküm Bakara-62’de de geçmektedir. Fakat Al-i İmran-85 ise ‘Kim Islamiyetten başka bir din ararsa onunki kabul edilmeyecektir. O ahirette de kaybedenlerdendir.’ denilmektedir.
Fussilet-34 ‘İyilik ve fenalık bir olamaz. Sen fenalığı en güzel şekilde karşıla. O zaman aranızda düşmanlık bulunan kimse ile bile yakın dost olduğunu görürsün.’ Bu ayet’e karşılık ise;
Sura-40 ‘Bir kötülüğün karşılığı ona denk bir kötülüktür. Fakat kim affeder ve barışırsa onun mükafati Allah’a aittir. Şüphe yok ki o zalimleri sevmez.’ – Bakara-179 ‘Ey aklı erenler! kısasta sizin için hayat vardır…’ veya Maide-45 ‘O kitapta cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşı yaraları ödeşme yazdık. Fakat kim sadaka olarak bağışlarsa, bu ona kefaret olur…’ yazılmaktadır.
Enam-62’de ‘… Sonra her işi doğru olan kudret ve tasarrufun sahibi Allah’larının huzuruna götürürler. Bilin ki hüküm onundur. O hesap görenlerin en süratlisidir.’ derken; Hacc-47 ‘Senden başlarına acele azap getirmeni istiyorlar, Allah sözünden asla caymayacaktır. Rabbinin katında bir gün, sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir.’ denmektedir.
Ayrıca Hacc-47 de, rabbinin katında bir gün sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir hükmü, Secde-5’de de vardır. Secde-5 ‘Gökten yere kadar her işi Allah düzenler. Sonra işler sizin sayışınıza göre bin yıl tutan bir günde içinde O’na yükselir. ‘Yani bu iki Ayet’e göre, Allah katında bir gün Dünya günü ile bin yıldır. Meraic-4 ‘Melekler ve ruh oraya miktarı ellibin yıl olan bir günde çıkarlar.’ gün hesabı bu sefer ellibin yıl olmuştur.
Peşpeşe iki Ayet var bunlar Enfal Suresindedir;
Enfal-65 ‘Ey peygamber inanları savaşa teşvik et. Eğer içinizden sabırlı yirmi kişi bulunursa onların ikiyüzüne galip gelir. Ve eğer sizden yüzkişi olursa, kafirlerin binini yener. Cünkü onlar hicbir şeyden anlamaz guruhturlar.’
Enfal-66 ‘Şimdi Allah yükünüzü hafifletti. Bildi ki sizde muhakkak bir zaaf var. Artık sizden sabırlı ve metanetli yüz kişi olursa ikiyüzünü yenerler. Eğer sizden bin kişi olursa, Allah’ın izniyle ikibine galebe çalarlar. Allah sabır ve sebat edenlerle beraberdir.’
En’am-111 ‘…Allah dilemedikçe inanmazlardı…’
En’am-125 ‘Allah kimi doğru yola götürmek isterse, gönlünü Müslümanlığı kabul etmesi için açar. Kimi de sapıklıkta bırakmak isterse, onunda gönlünü daraltır ve sıkıntılı kılar…’
Bakara-7 ‘Allah onların yüreklerini ve kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde perde vardır…’
Bakara-256 ‘dinde zorlama yoktur…’
Müzemmil-19 ‘Süphe yok ki bu (Kur’an) bir öğüttür. O halde dileyen Rabbine götüren yolu tutsun…’
Müdessir-54-55 ‘Süphesiz ki, gerçekten de Kuran bir öğüttür. Dileyen ondan öğüt alır.’
(Benzer hükümleri içeren daha pek cok Ayet vardır)
Nisa-89 ‘Onlar sizin kendileri gibi kafir ve böylece eş olmanızı isterler. Allah yolunda göç etmedikçe onlardan dost edinmeyin. Bunu kabul etmez de yüz çevirirlerse onları tutun, bulduğunuz yerde öldürün…’
Tevbe-5 ‘Hürmetli aylar çıkınca Allah’a eş koşanları nerede bulursanız öldürün. Yakalayıp hapsedin. Gelip geçecekleri bütün yolları tutun. Fakat tövbe ederler, namaz kılarlar ve zekat verirlerse onların peşini bırakın…’
İnsanların topraktan, sudan, çamurdan, meniden, kandan, balçıktan, yumurtadan yaratıldığı söylenmektedir. Bakılacak Ayet’ler Kıyamet-37, Nahl-4, Hud-61, Meryem-67, Rum-20, Fatır-11, Ali-imran-59-60, Hicr-26, Furkan-54, Nur-45, Alak-2, Enbiya-30 vb.
En’am-108 ‘Allah’tan başka dua ettikleri şeylere sövmeyin ki, onlar da bilgisizlikte aşırıya gidip Allah’a sövmesinler…’
Tevbe-28 ‘Ey inananlar’ Allah’a eş koşanlar mutlaka pisliklerdir…’
Bakara-29 ‘Yeryüzündeki herşeyi sizin için yaratan odur. Sonra göklere yönelerek yedi kat gögü sizin için düzenledi, yarattı. O herşeyi bilir.’
Fussilet-9 – Yerzünün iki günde yaratıldığı,
Fussilet-10 – Bitkilerin dağların ve gıdaların yaratılmasi.
Fussilet-11 ‘Sonra duman halinde bulunan göğe yoneldi…’
Fussilet-12 ‘Allah bu suretle iki gün içinde yedi gök vucuda getirdi ve her göğün işini kendisine bildirdi…’
Yani bu iki Sure de, önce yer sonra gökyüzünün yaratıldığı söylenmekte.
Naziat-27 ‘Sizi mi yaratmak daha güçtür, yoksa göğü mü? Allah onu (gögü) kurdu.’
Naziat-28 ‘O’nu yükseltti ve düzen verdi.
Naziat-29 ‘Onun gecesini kararttı gündüzünü aydınlık yaptı.’
Naziat-30 ‘Bundan sonra da yeryüzünü düzenledi.’
Naziat-31 ‘Oradan suyunu çıkardı ve otlak meydana getirdi.’
Naziat-32 ‘Dağları sapasağlam yerleştirdi.’
…
Görüldüğü gibi, Naziat Sure’sinde önce gök, sonra yeryüzü yaratılıyor.
Zariyat-56 ‘Ben cinleri de insanları da ancak bana kulluk etsinler diye yarattim.’
A’raf-179 ‘Andolsun ki, biz cinlerin ve insanların çoğunu cehennem için yarattık. Onların kalpleri vardır ama, anlamazlar. Gözleri vardır ama o gözlerle görmezler…’
Allah’ın Resul’ü İsa yoksa cehennemde mi?
Tevbe-31 ‘Onlar Allah’ı bırakıp hahamlarını, papazlarını ve Meryem oğlu Mesih’i rableri olarak kabul ettiler. Halbuki olara da ancak tek Allah’a kulluk etmeleri emredilmişti. Ondan başka tapacak tanrı yoktur. O, onların eş koştukları şeylerden münezzehtir.’
Enbiya-98 ‘Hiç şüphe yok ki siz ve Allah’ın dışında taptıklarınız cehennemin odunusunuz. Oraya gireceksiniz.’
Enbiya-99 ‘Eğer onlar tanrı olsalardı, cehenneme girmeyeceklerdi. Hepsi orada ebediyyen kalacaklardır.’
Aslında ornekler daha coğaltılabılır.
(Bu yazıyı aldığım yeri de kaynak kısmına koyacağım .)
"Topluma oranla daha çok modern " konusunu ele alalım , aslında modern olması da Tanrı tarafından geldiğine bir işaret değildir . Örneğin Rönesans ve Reform hareketlerini düşünelim . Bu hareketler de gayet modern hareketlerdi fakat bunu bir Tanrı yapmadı . İlerici ve özgürlükçü insanlar yaptı . Şimdi sadece Kur'an'ı değil tüm kutsal kitaplar olarak geniş bir pencereden bakalım . Örneğin İncil' de bir çok kısımda sevginin öneminden , iyilikten vs. bahseder yani bu kısımlara bakarsak çok sevgi dolu bir kitap fakat bunun böyle yazmasının nedeni siyasidir . Toplumları yöneten kişiler her zaman din ve ortak özellikleri kullanmışlardır ve bu nedenle halklarında olmasını istedikleri özellikleri Kutsal Kitaplarına yazmış ve bunu uygulamak zorunda olduklarını yoksa Tanrının onları cezalandıracağını söylemişlerdir . İnsanlar kısaca böyle yönetilmiştir. Şimdi konuya geri dönelim Kur'an eğer bir kişi tarafından yazıldıysa bu kişi halkının ilerici , adaletli ve modern olmasını istiyor olabilir . Bir kitapta güzel şeylerin olması da onun Tanrı tarafından geldiğine işaret olmaz .
Sonuç olarak bunlar benim düşüncem , kimsenin inancına , değerlerine saygısızlık ettiğimi düşünmüyorum fakat eğer yanlış anlaşıldıysam , yanlış bilgi verdiysem , birini incittiysem , saygısızlık ettiysem özür dilerim . Ben Kur'an'a kesinlikle Tanrı tarafından inmedi deniyorum , diyemem . Sorgulaması size kalmış , umarım yardımcı olabilmişimdir .